Hukuk arıyorum

Dr. Çapan: Bu kini nasıl beslediniz?

Çapan: Bizi hukuksuz, yasaya aykırı olarak buraya attılar.

Murat Yıldırım (AKP’li alt komisyon başkanı): Bu siyasi bir söylem, ben buradan giderim.

Çapan: Ben milletin vekiline derdimi anlatmayacağım da kime anlatacağım. Ne işim var Ergenekonla, ben niye buradayım? Dün (2001’de) Ermeni, Kürt oldum. Şimdi de Türk... Bu nasıl dava? Ben İslamcıları evdeki anam gibi bilirdim.

M.Yıldırım: Ben dinime küfrettirmem. (Ayağa kalkıyor ancak Tuncay Özkan devreye girerek, oturtuyor)

Çapan: Yahu İslamcı olmayabilirim, hakkım yok mu konuşmaya? Siz İslamcılar nerede, ne zaman biriktirdiniz bunca kini, hasedi, nefreti? Ne kadar çokmuş içinizdeki polislik, savcılık? Sizin Genel Başkanınız hapse düştüğünde ben ziyaret ettim. Bu kinin nedeni ne? Benim ne işim olur Ergenekon’la? Veli Küçük benimle kavgalı, bana çökmüşler, şimdi adamla beni aynı örgütten yapıyorsunuz, böyle şey olur mu? Siyasal rekabeti neden düşmanlığa çeviriyorsunuz?

M. Yıldırım: Bunların bizimle ilgisi yok. Biz fiziki koşulları, yönetimle sorunları konuşacağız, zamanımız da çok değil başkalarıyla da konuşacağız. Haydi arkadaşlar...

(Adil S.Saçan ve Birol Başaran araya girip konuşmaya başlayınca oturuyor.)

Çapan: Bakın Davos olayından sonra ben buraya Tayyip Erdoğan’ın resmini astım. Ama idare geldi habersiz söktü aldı. Bize ne diye bunu yapıyorsunuz? Veli Küçük’le Şener Eruygur ile ne işim olur benim? Bunlar beni içeri attı, siz de biliyorsunuz bunları.

Çapan "Saçan’ın; sıcak su şikayetini ve insanın abdest alma ihtiyacını ve Başbakanı soruşturduğu için bugün hapis yattığını" heyete söylediğini belirterek "Buraların koşullarını düzeltin, bizden sonra siz gelirsiniz buralara, zorlanırsınız" diyor. (Bu arada Birol Başaran’ın ’Kuddusi Okkır’ın ölümünün hesabını kim soracak’ dediğini, Tuncay Özkan’ın da, kamerayla koğuşlarda 24 saat süreyle Başbakan ve emniyet istihbaratının kendilerini izleyip izlemediklerini sorduğunu yazıyor.)

KÜÇÜK VE ERGUYGUR’U SEVMEM

Çapan: Gazetelerde bana ithafen yazılanları okuyunca çarpıldım, inanamadım. Cumhuriyet’te bile çıktı. Demişim ki ’Veli Küçük 10 milyon dolar istedi, bana çöktü!’...Vallahi ilk kez duyuyorum. Ben böyle bir şey bilmiyorum. O meşhur yemekli görüşmemizdir Ergenekon’a girip çıktığım. İddianameye koydular. Ben Veli Küçük’ü sevmem, o da beni sevmez. Bir seferin dışında ne gördüm, ne konuştum. Bu sözler yalan. Şener Eruygur’u da sevmem. Onların marifetiyle Belediye Başkanıyken tutuklanarak bir yıl hapis yattım. Ama 10 milyon dolar falan yok. Biraz da küfürle (Türk’üz küfürlü konuşuruz maksadında bir halt yoktur) onları sevmediğimi anlattım. Benden kimse haraç isteyemez. Söylemedim de, geçen sefer yaşadıklarımı aktardım. Ama heyetin kalkıp gitme telaşı dinlemelerine mani olduğu için, bu kadar anlaşıldım. İsyanım yarım anlayanadır.

İSKİ

6. İdare Mahkemesi, İstanbul’un içme suyu kaynaklarını ve havzalarını tehdit eden son İSKİ yönetmeliği’nin bazı hükümleri hakkında ’ yürütmeyi durdurma’ kararı verdiğini (Gerekli bilgiler; TMMO Şehir Plancıları, Harita ve Kadastro, İnşaat ve İmar Odalarından alınabilir; 0212-275 4367/ 288 99 60; www.spoist.org)

BİR yıl önce yasa çıkmasına rağmen Konut Edindirme yardımlarından bir kuruş alamadım. Sadece ben değil binlerce öğretmen ve çalışan aynı durumda. Geçen temmuz ayında bir kısım hak sahibine ödeme yaptılar. 25-30 yıllık öğretmenler olarak hakkımızı henüz alamadık. K.M.

İLKSAN yağması sürüyor

HANİ 1990'ların Süleyman Demirel'in "Verdimse verdim" dediği İLKSAN vardı. Demirel, Başbakan iken İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı'na para verilirken bunu söylemişti.

Bağımsız Eğitimciler Sendikası (BES) Başkanı Gürkan Avcı, dün bir açıklama yaparak İLKSAN yönetiminin, öğretmenlerin paralarının çarçur edildiğini söyleyen bir açıklama yaptı. "İsmi her geçen gün yeni yolsuzluklar, vurgun, talan ve şaibelerle anılan İLKSAN’ın 6. dönem 1. olağan genel kurulu gözlerden uzak ve kamuoyundan habersiz bir şekilde geçen hafta Alanya Ananas Otel'de yapıldı" diyor. BES'in temsilcisi Ayhan Çınar konuşturulmamış. Konuşma fırsatını bulanlar da tehdit ve kabadayılıklarla susturulmuş. Avcı özetle şöyle diyor:

"240 bin eğitim çalışanının maaşından yapılan %2’lik zorunlu kesintilerle nemalanan İLKSAN, kadrolaşmış yöneticileri yüzünden zarar ettirilmeye, sarı sendikaların desteği yüzünden kapkaç edilmeye, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in beceriksizliği yüzünden yalan ve talan düzenine teslim edilmiştir."

Biliyor musunuz

AYDIN’ın Didim ilçesinin yazlıklarla dağ taş dolu olduğu Akbük beldesinde SP, DSP, DTP ve AKP adaylarının akraba olduğunu, bu arada CHP’den aday olan gencin de karşısına kayınpederinin çıktığını, vaad, tehdit ve şantajın doruğa ulaştığını (Selma Bartan’dan)...

583 kuruluş ve sivil toplum inisiyatifinin oluşturduğu bildirilen ’İstanbul İçin Ortak Akıl Platformu’ imzalı açıklamada ’adaylarının hizmet ve gönül insanı, adam gibi adam, gerçek başkan Kadir Topbaş olduğunun’ duyurulduğunu...

SP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Prof. Mehmet Bekaroğlu’nun "AKP İstanbul’un tarihi alanlarını insansızlaştırırken, bir yandan da Kadir Topbaş eliyle Dubaileştiriyor" dediğini...

DP Çankaya Belediye Başkan adayı Hüseyin Ulusoy’un, "Başkan seçilirse asla maaş almayacağım" dediğini...

SÜT üreticisi doğal sütlerini son gelen bilgi ile litresini 40 kuruşa satamaz hale geldi. İneklerini kesime gönderiyor, bu üreticileri kurtarmak için ne yapacaksınız? Evet paketli katkılı sütlerin litresi 1.8-2.2 TL arasında değişiyor. Yazık değil mi gerçek sütünü 40 kr satamayan ineklerini kesime gönderen üreticiye? Ümit BORA-Çevreci Yazar