Saffet Emre TONGUÇ
Son Güncelleme:
Hindistan’ın tüm renkleri Mumbai
Mumbai, Hindistan’ın en kalabalık şehri. Ticaretin, eğlencenin başkenti. Hint filmlerini üreten Bollywood’un merkezi. Hızlı yaşam temposu ve gökdelenleri New York ile karşılaştırılıyor. Dünyanın en çok merak edilen kentlerinden Mumbai’ye yolunuz düşerse tarih, sanat ve zevkin yeryüzündeki tüm renklerle harmanlandığı, zenginliğin sefaletle iç içe olduğu bir geziye hazır olun
BRAGANZALI CATHERİNE’İN DÜĞÜN HEDİYESİYDİ
Maharashtra Eyaleti’nin başkenti yedi adanın üzerine kurulmuş. Eski adı Bombay. Bölgede antik çağlardan beri yerleşimlerin bulunduğu biliniyor. 13’üncü yüzyılda kurulan kent 14’üncü yüzyılda Müslümanların, 16’ncı yüzyılın ilk yarısında ise Portekizlilerin eline geçmiş. “Güzel Körfez” anlamına gelen “Bom bahai” ismi de Porkekizlilerden miras. 1661’de şehri II. Charles ile evlenen Braganzalı Catherine’ye düğün hediyesi olarak alan İngilizler devreye girince isim “Bombay”a dönüşmüş. İngilizler Bombay’ı İngiliz Doğu Hindistan Şirketi’ne kiralamış. Bu sayede limanı önem kazanmış. 19’uncu yüzyıl başlarında yedi adanın birleştirilmesi şehir için bir dönüm noktası olmuş. Süveyş Kanalı açılınca ticaret ve nüfus patlamış. Günümüzde 20 milyon nüfusuyla dünyanın en büyük kentleri arasında. Ülkenin ticaret ve finansta lokomotifi. Aynı zamanda bir kültür şehri. Bollywood, 1978’de inşa edilen 140 hektarlık Film City’de. Hint sineması burada yılda 120 film çekiyor. 1995’te kentin adı sekiz kollu Tanrıça Mumba Devi’den esinlenerek değiştirildi. Mumbai, dabbawallah isimli yemek taşıyıcılarıyla da ünlü. Bunlar her gün yüz binin üzerinde evden, sefertasıyla aldıkları yemekleri öğlen işyerine ulaştırıyor. İşbaşındaki erkekler annelerinin, eşlerinin pişirdiği yemeği yeme lüksüne sahip oluyor. İşin enterasan tarafı dağıtımda ne aksama oluyor ne de gecikme.
ŞEHRİN YILDIZLARI
* Hindistan’ın Giriş Kapısı: Geçmişte Hindistan’a deniz yoluyla ulaşılır, limandan girilirmiş. Bu nedenle liman “Giriş Kapısı” (Gateway of India) adını taşıyor. Gotik ve İslam üslubunu yansıtan anıt şeklindeki kapı 1911’de İngiltere Kralı V. George’un ülkeyi ziyareti şerefine yapılmış. İşin ilginç yanı, 1947’de Hindistan bağımsızlığını kazanınca sömürgeci İngilizlere kapı burada gösterilmiş. Meydanı günün her saatinde canlı. Görkemli anıt hemen arkasındaki Taj Mahal Oteli ile birlikte büyüleyici bir resim oluşturuyor. Etrafındaki The Royal Bombay Yacht Club da sömürge mimarisinin güzel eserlerinden. Mumbai’deki Victoria Garı ise İngilizlerin Hindistan’daki belki de en muhteşem yapısı. 1888’de inşa edilmiş. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki garı günde iki milyondan fazla yolcu kullanıyor.
* Elephanta Adası: UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki ada mağara tapınakları ve nefes kesen dev heykelleriyle görülmeye değer. Tekneyle, Hindistan’ın Giriş Kapısı’ndan sadece bir saat uzaklıkta. İsmini aldığı dev fil heykeli artık Mumbai’deki Bhau Daji Lad Müzesi’nde. Adanın büyüklüğü mevsime bağlı; gel gitlerle değişiyor. Buraya vardığınızda tırmanmanız gereken merdivenler gözünüzü korkutmasın, çabalarınızın ödülü büyük.
* St. John Kilisesi: Restoran ve dükkanların olduğu Colaba Causeway semtinde. 1843’deki Afgan Savaşı’nda ölen askerlerin anısına inşa edilmiş, bu yüzden Afgan Kilisesi olarak da biliniyor. Yapı gotik detayları ve harika vitraylarıyla dikkat çekiyor.
* Prince of Wales Müzesi: İngiltere krallarının Hindistan ziyaretleri şehre yaramış. Her seferinde bir eser yaratılmış. Bu bina Kral V. George’un prenslik dönemindeki ziyareti onuruna inşa edilmiş. Hem Hint hem de gotik tarzından izler taşıyor. Günümüzdeki resmi ismi “Chhatrapati Shivaji Maharaj Vastu Sangrahalaya.” Heykel ve minyatürleriyle meşhur müzede sadece Hint sanatını değil, Uzak Doğu, Nepal ve Tibet eserlerini de görebilirsiniz. Doğa Tarihi Bölümü’ne de uğramanızı öneririm.
* Marine Drive: Akşam sokak lambaları yandığında ortaya çıkan görüntü nedeniyle halk “Kraliçenin Kolyesi” adını takmış. Deniz kenarındaki bu harika yürüyüş yolu Nariman Point bölgesinden başlıyor. Yol önce Chowpatty Plajı’na, daha sonra şehrin en zengin mahallelerinden Malabar Hill’e ulaşıyor. Buradaki Oval Maidan (Oval Meydan) İngilizlerden yadigar kriket sahası.
* Chowpatty Beach: Bir zamanlar şehrin en temiz plajıymış. Bugünse ne yazık ki durum tersine dönmüş, denize girmek imkansız. Yine de gündüz kum ve güneşin tadını çıkarma mekanı. Gece turistlerin hayalindeki Hindistan resmine dönüşüyor; cambazlar, satıcılar, yoga gösterileri, falcılar... Temmuzdaki rengarenk Ganesh Chaturti Festivali burada düzenleniyor.
* Jain Tapınağı: Jainizm MÖ 500’lü yıllarda Hindistan’da ortaya çıkmış, uzun süre ülkeyi etkilemiş bir din. Tüm canlıların eşit olduğunu düşünen, şiddete karşı çıkan ve çile çekerek olgunlaşmayı savunan dine inananların sayısı hızla azalsa da Hindistan kültüründe hâlâ önemli yer tutuyor. Bu tapınak 20’nci yüzyılın ilk yıllarında inşa edilmiş. Görkemli yapı mermer ve aynalarla döşeli. Duvarlarını bu dinin mensuplarına ait resimler süslüyor. Jainizme göre insanların çıplak dolaşması ve ağızlarına da maske takması (gece uyurken yanlışlıkla bir sinek ağızlarına kaçar ve hayvanın ölümüne sebep olurlar kaygısıyla) gerekiyor.
* Malabar Hill: Şehrin en zengin, sosyetik mahallesi bu tepede. Walkeshwar Tapınağı ve olağanüstü manzaraya sahip Asma Bahçeleri de burada. Tapınak 12’nci yüzyılda yapılan Banganka Su Tankı’yla ünlü. Rivayete göre, binlerce yıl önce Tanrı Ram buradan geçerken susamış. Kardeşi Lakshmana okunu fırlatmış, düştüğü yerde Ganj Nehri’nden bir kol oluşmuş. Ganj Nehri (Ganga) ve ok (baan) sözcükleri birleşip tankın ismini oluşturmuş: Banganka.
* Sükunet Kulesi: İslamiyetin İran’a gelişinin ardından Zerdüştlerin bir kısmı Hindistan’a göçmüş. Toprağı, havayı kirletmemek için cenazeyi gömmeyen, yakmayan Zerdüştler ölü vücutları bu kulelerde doğaya bırakıyor, kuşlar yiyor. Bugün iş ve finans dünyasında Parsi (Farsi) denilen Zerdüşt aileler var. Yaptıkları işler soyadlarına da yansımış. Avukat olanlar Vakil’i (Bizdeki vekil) tercih etmiş. Tata araçlarının ve Taj otellerinin sahibi Tata Ailesi, orkestra şefi Zubin Mehta ülkedeki az sayıda bulunan Zerdüştlerden. Kule halka kapalı.
* Mahalaxmi Tapınağı: Hindistan’da zenginlik tanrıçası Laxmi (Lakshmi) ama onun işi sadece maddi zenginlikle değil. Ruh ve beyin zenginliğiyle de ilgileniyor. Tapınağı tanrıçaya inanan bir müteahhit 18’inci yüzyılda yaptırmış. Sahilindeki otoyol sürekli dalgalar tarafından yıkılıyormuş. Tapınağı inşa ederlerse sahil yolunu da dalgalardan koruyacaklarına inanmışlar ve gerçekten de o günden sonra yola bir şey olmamış. Tapınak Bhulabhi Desai Yolu’nda ve şehrin simgelerinden biri.
* Hacı Ali Türbesi: Kimilerinin Hacı Ali Camii de dediği yapı Arap Denizi’nin ortasında kocaman, beyaz bir mücevher edasıyla durup ziyaretçilerini büyülüyor. Türbe Mekke’ye hacca gittikten sonra dünyevi zenginliklerden vazgeçen bir tüccar olan Hacı Ali Şah Buhari için 15’inci yüzyılda, camisi ise 1940’da yaptırılmış. Çok sayıda Hintli’nin ziyaret ettiği türbenin çevresi dilencilerin de mekanı.
* Dobi Ghat: Filmlerden tanıdık gelen, şehrin çamaşırhanesi. Onu görmeden Mumbai’yi gördüm demek imkansız. Hacı Ali Türbesi’nden yürüme mesafesinde. Belki de dünyanın en büyük ve en organize olmuş işyeri. Şehrin tüm çamaşır yıkama şirketleri kendilerine gelen giysileri işaretledikten sonra buraya gönderiyor. Milyonlarca çamaşırın adresi karışmadan temizlenmesi gerçek bir mucize.
* Mani Bhavan Ghandi Müzesi: Şiddete başvurmadan sömürgeciliğe direnen Mahatma (Yüce Ruh anlamına gelen bu sıfat kendisine sonradan verilmiş) Ghandi’nin bir dönem yaşadığı bu ev onun hayatından kesitler yansıtacak şekilde dekore edilmiş. August Kranti meydanına gittiğinizde müzeyi ziyaret etmeden dönmeyin, ancak tavsiyem ziyaretinizi sabah saatlerine denk getirmeniz.
* Victoria Bahçeleri: Bahçede şehrin tarihine ait pek çok eserin sergilendiği bir müze ile bir de hayvanat bahçesi var. Burası aynı zamanda yorgun gezginlerin soluklandığı ve yeşilin keyfini sürdüğü bir yer. Victoria Bahçeleri’nin günümüzdeki adı “Cicamata Udyan”.
LEZZETLER
Mumbai’de meşhur Hint mutfağı sizi bekliyor. Dini inançlar nedeniyle kırmızı et az tüketiliyor. Ağırlık tavukta. Dikkat edin; alışık olmadığınız tatlar ve baharat karışımları midenizi bozmasın, yolculuğunuzu tatsız anıya dönüştürmesin. Tavuk etinin dışında deniz ürünleri ve pirinç de yemeklerin temel yapı taşları arasında. Tatlılarda hindistancevizi bolca kullanılıyor. Önereceğim restoranlar: * Deniz ürünlerinden hoşlananlar The Koli Restaurant’ı listesine alsın. Şehrin Kala Ghoda bölgesinde. (Tel: 91-22-2261-4991) * Ağzının tadını bilenler için önerilebilecek bir diğer restoran Britannia. Hem Hint hem de İran mutfağından örnekleri ya da her ikisinin karışımını burada tadabilirsiniz. (Tel: 91-22-2261-5264) * Kebap pide ve benzeri lezzetleri tatmak istiyorsanız Taj Mahal Hotel’in hemen arkasındaki Bademiya’yı deneyin. Akşamınilk saatlerinden sabahın ilk ışıklarına kadar açık. Ucuz, taze ve temiz ürünler sunuyor. Alkol yok.
EĞLENCE
Gece kulüpleri ve barlar saat 01.00’de kapanıyor. Tek istisna Leela Kempinski Hotel’de. Lüks ve gösterişli gece kulübü Bling sabaha kadar açık. (Tel: 91-22-6691-1234) * Inter Continental Mumbai Marine Drive Hotel: Burada konaklamasanız bile harika bir manzarayı anılarınıza katmak için çatıdaki barı öneririm (www.mumbai.intercontinental.com). * Bir içkiyle beraber gecenin keyfini sürmek isteyenlerin genellikle gittiği yerlerden biri Blue Frog gece kulübü (www.bluefrog.co.in).
ALIŞVERİŞ
Alışveriş meraklısıysanız cennete düştünüz demektir. AVM’ler, sokak tezgahları sayısız alternatifle dolu. Pazarlık kentteki alışveriş kültürünün vazgeçilmezi. İşin en zor yanı antikalar, el işlemeleri, takılar, ipek ve pamuklu kumaşlar ve daha birçok çeşit arasından seçim yapabilmek. Sanatla ilgilenenlere birkaç öneri; çeşitli antikaları makul fiyatlara bulabileceğiniz “Thieves’ Market” ve şehrin en şık muhitlerinden Kala Ghoda’da (VII. Edward’ın atlı bir heykeli varmış, onun için Kara At demek) bulunan Fort Mahallesi keşfetmekten keyif alabileceğiniz yerler. Fort’a gelmişken buradaki sanat galerilerini ziyaret edebilir, en ünlülerinden Jehangir’de kahvenizi yudumlayarak almak istediklerinize karar verebilirsiniz. (Tel: 91-22-2204-8212)
PRATİK BİLGİLER
Ülkenin telefon kodu: 91 * Mumbai’nin kodu: 22 * Mumbai, Türkiye’den 3,5 saat ileride * Ülkenin para birimi Rupi (INR) ve 1 TL yaklaşık 28 Rupi. * Vize başvurularınızı Ankara’daki Hindistan Büyükelçiliği’ne (312- 438 21 95-98) ya da İstanbul’daki Başkonsolosluğa (212 2962131-32) yapabilirsiniz. * Mumbai’deki Türk Büyükelçiği’ne ulaşmak için 0091 22 22040365 - 66 numaralı telefonu veya mumbai.bk.mfa.gov.tr internet adresini kullanabilirsiniz. * Şehirde rahatlıkla taksi kullanabilirsiniz, hem her yerde bulmanız mümkün hem de pahalı değil. Rehberli tura katılmak isterseniz Reality Tours and Travel’ı arayabilirsiniz (www.realitytoursandtravel.com).
Maharashtra Eyaleti’nin başkenti yedi adanın üzerine kurulmuş. Eski adı Bombay. Bölgede antik çağlardan beri yerleşimlerin bulunduğu biliniyor. 13’üncü yüzyılda kurulan kent 14’üncü yüzyılda Müslümanların, 16’ncı yüzyılın ilk yarısında ise Portekizlilerin eline geçmiş. “Güzel Körfez” anlamına gelen “Bom bahai” ismi de Porkekizlilerden miras. 1661’de şehri II. Charles ile evlenen Braganzalı Catherine’ye düğün hediyesi olarak alan İngilizler devreye girince isim “Bombay”a dönüşmüş. İngilizler Bombay’ı İngiliz Doğu Hindistan Şirketi’ne kiralamış. Bu sayede limanı önem kazanmış. 19’uncu yüzyıl başlarında yedi adanın birleştirilmesi şehir için bir dönüm noktası olmuş. Süveyş Kanalı açılınca ticaret ve nüfus patlamış. Günümüzde 20 milyon nüfusuyla dünyanın en büyük kentleri arasında. Ülkenin ticaret ve finansta lokomotifi. Aynı zamanda bir kültür şehri. Bollywood, 1978’de inşa edilen 140 hektarlık Film City’de. Hint sineması burada yılda 120 film çekiyor. 1995’te kentin adı sekiz kollu Tanrıça Mumba Devi’den esinlenerek değiştirildi. Mumbai, dabbawallah isimli yemek taşıyıcılarıyla da ünlü. Bunlar her gün yüz binin üzerinde evden, sefertasıyla aldıkları yemekleri öğlen işyerine ulaştırıyor. İşbaşındaki erkekler annelerinin, eşlerinin pişirdiği yemeği yeme lüksüne sahip oluyor. İşin enterasan tarafı dağıtımda ne aksama oluyor ne de gecikme.
ŞEHRİN YILDIZLARI
* Hindistan’ın Giriş Kapısı: Geçmişte Hindistan’a deniz yoluyla ulaşılır, limandan girilirmiş. Bu nedenle liman “Giriş Kapısı” (Gateway of India) adını taşıyor. Gotik ve İslam üslubunu yansıtan anıt şeklindeki kapı 1911’de İngiltere Kralı V. George’un ülkeyi ziyareti şerefine yapılmış. İşin ilginç yanı, 1947’de Hindistan bağımsızlığını kazanınca sömürgeci İngilizlere kapı burada gösterilmiş. Meydanı günün her saatinde canlı. Görkemli anıt hemen arkasındaki Taj Mahal Oteli ile birlikte büyüleyici bir resim oluşturuyor. Etrafındaki The Royal Bombay Yacht Club da sömürge mimarisinin güzel eserlerinden. Mumbai’deki Victoria Garı ise İngilizlerin Hindistan’daki belki de en muhteşem yapısı. 1888’de inşa edilmiş. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki garı günde iki milyondan fazla yolcu kullanıyor.
* Elephanta Adası: UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki ada mağara tapınakları ve nefes kesen dev heykelleriyle görülmeye değer. Tekneyle, Hindistan’ın Giriş Kapısı’ndan sadece bir saat uzaklıkta. İsmini aldığı dev fil heykeli artık Mumbai’deki Bhau Daji Lad Müzesi’nde. Adanın büyüklüğü mevsime bağlı; gel gitlerle değişiyor. Buraya vardığınızda tırmanmanız gereken merdivenler gözünüzü korkutmasın, çabalarınızın ödülü büyük.
* St. John Kilisesi: Restoran ve dükkanların olduğu Colaba Causeway semtinde. 1843’deki Afgan Savaşı’nda ölen askerlerin anısına inşa edilmiş, bu yüzden Afgan Kilisesi olarak da biliniyor. Yapı gotik detayları ve harika vitraylarıyla dikkat çekiyor.
* Prince of Wales Müzesi: İngiltere krallarının Hindistan ziyaretleri şehre yaramış. Her seferinde bir eser yaratılmış. Bu bina Kral V. George’un prenslik dönemindeki ziyareti onuruna inşa edilmiş. Hem Hint hem de gotik tarzından izler taşıyor. Günümüzdeki resmi ismi “Chhatrapati Shivaji Maharaj Vastu Sangrahalaya.” Heykel ve minyatürleriyle meşhur müzede sadece Hint sanatını değil, Uzak Doğu, Nepal ve Tibet eserlerini de görebilirsiniz. Doğa Tarihi Bölümü’ne de uğramanızı öneririm.
* Marine Drive: Akşam sokak lambaları yandığında ortaya çıkan görüntü nedeniyle halk “Kraliçenin Kolyesi” adını takmış. Deniz kenarındaki bu harika yürüyüş yolu Nariman Point bölgesinden başlıyor. Yol önce Chowpatty Plajı’na, daha sonra şehrin en zengin mahallelerinden Malabar Hill’e ulaşıyor. Buradaki Oval Maidan (Oval Meydan) İngilizlerden yadigar kriket sahası.
* Chowpatty Beach: Bir zamanlar şehrin en temiz plajıymış. Bugünse ne yazık ki durum tersine dönmüş, denize girmek imkansız. Yine de gündüz kum ve güneşin tadını çıkarma mekanı. Gece turistlerin hayalindeki Hindistan resmine dönüşüyor; cambazlar, satıcılar, yoga gösterileri, falcılar... Temmuzdaki rengarenk Ganesh Chaturti Festivali burada düzenleniyor.
* Jain Tapınağı: Jainizm MÖ 500’lü yıllarda Hindistan’da ortaya çıkmış, uzun süre ülkeyi etkilemiş bir din. Tüm canlıların eşit olduğunu düşünen, şiddete karşı çıkan ve çile çekerek olgunlaşmayı savunan dine inananların sayısı hızla azalsa da Hindistan kültüründe hâlâ önemli yer tutuyor. Bu tapınak 20’nci yüzyılın ilk yıllarında inşa edilmiş. Görkemli yapı mermer ve aynalarla döşeli. Duvarlarını bu dinin mensuplarına ait resimler süslüyor. Jainizme göre insanların çıplak dolaşması ve ağızlarına da maske takması (gece uyurken yanlışlıkla bir sinek ağızlarına kaçar ve hayvanın ölümüne sebep olurlar kaygısıyla) gerekiyor.
* Malabar Hill: Şehrin en zengin, sosyetik mahallesi bu tepede. Walkeshwar Tapınağı ve olağanüstü manzaraya sahip Asma Bahçeleri de burada. Tapınak 12’nci yüzyılda yapılan Banganka Su Tankı’yla ünlü. Rivayete göre, binlerce yıl önce Tanrı Ram buradan geçerken susamış. Kardeşi Lakshmana okunu fırlatmış, düştüğü yerde Ganj Nehri’nden bir kol oluşmuş. Ganj Nehri (Ganga) ve ok (baan) sözcükleri birleşip tankın ismini oluşturmuş: Banganka.
* Sükunet Kulesi: İslamiyetin İran’a gelişinin ardından Zerdüştlerin bir kısmı Hindistan’a göçmüş. Toprağı, havayı kirletmemek için cenazeyi gömmeyen, yakmayan Zerdüştler ölü vücutları bu kulelerde doğaya bırakıyor, kuşlar yiyor. Bugün iş ve finans dünyasında Parsi (Farsi) denilen Zerdüşt aileler var. Yaptıkları işler soyadlarına da yansımış. Avukat olanlar Vakil’i (Bizdeki vekil) tercih etmiş. Tata araçlarının ve Taj otellerinin sahibi Tata Ailesi, orkestra şefi Zubin Mehta ülkedeki az sayıda bulunan Zerdüştlerden. Kule halka kapalı.
* Mahalaxmi Tapınağı: Hindistan’da zenginlik tanrıçası Laxmi (Lakshmi) ama onun işi sadece maddi zenginlikle değil. Ruh ve beyin zenginliğiyle de ilgileniyor. Tapınağı tanrıçaya inanan bir müteahhit 18’inci yüzyılda yaptırmış. Sahilindeki otoyol sürekli dalgalar tarafından yıkılıyormuş. Tapınağı inşa ederlerse sahil yolunu da dalgalardan koruyacaklarına inanmışlar ve gerçekten de o günden sonra yola bir şey olmamış. Tapınak Bhulabhi Desai Yolu’nda ve şehrin simgelerinden biri.
* Hacı Ali Türbesi: Kimilerinin Hacı Ali Camii de dediği yapı Arap Denizi’nin ortasında kocaman, beyaz bir mücevher edasıyla durup ziyaretçilerini büyülüyor. Türbe Mekke’ye hacca gittikten sonra dünyevi zenginliklerden vazgeçen bir tüccar olan Hacı Ali Şah Buhari için 15’inci yüzyılda, camisi ise 1940’da yaptırılmış. Çok sayıda Hintli’nin ziyaret ettiği türbenin çevresi dilencilerin de mekanı.
* Dobi Ghat: Filmlerden tanıdık gelen, şehrin çamaşırhanesi. Onu görmeden Mumbai’yi gördüm demek imkansız. Hacı Ali Türbesi’nden yürüme mesafesinde. Belki de dünyanın en büyük ve en organize olmuş işyeri. Şehrin tüm çamaşır yıkama şirketleri kendilerine gelen giysileri işaretledikten sonra buraya gönderiyor. Milyonlarca çamaşırın adresi karışmadan temizlenmesi gerçek bir mucize.
* Mani Bhavan Ghandi Müzesi: Şiddete başvurmadan sömürgeciliğe direnen Mahatma (Yüce Ruh anlamına gelen bu sıfat kendisine sonradan verilmiş) Ghandi’nin bir dönem yaşadığı bu ev onun hayatından kesitler yansıtacak şekilde dekore edilmiş. August Kranti meydanına gittiğinizde müzeyi ziyaret etmeden dönmeyin, ancak tavsiyem ziyaretinizi sabah saatlerine denk getirmeniz.
* Victoria Bahçeleri: Bahçede şehrin tarihine ait pek çok eserin sergilendiği bir müze ile bir de hayvanat bahçesi var. Burası aynı zamanda yorgun gezginlerin soluklandığı ve yeşilin keyfini sürdüğü bir yer. Victoria Bahçeleri’nin günümüzdeki adı “Cicamata Udyan”.
LEZZETLER
Mumbai’de meşhur Hint mutfağı sizi bekliyor. Dini inançlar nedeniyle kırmızı et az tüketiliyor. Ağırlık tavukta. Dikkat edin; alışık olmadığınız tatlar ve baharat karışımları midenizi bozmasın, yolculuğunuzu tatsız anıya dönüştürmesin. Tavuk etinin dışında deniz ürünleri ve pirinç de yemeklerin temel yapı taşları arasında. Tatlılarda hindistancevizi bolca kullanılıyor. Önereceğim restoranlar: * Deniz ürünlerinden hoşlananlar The Koli Restaurant’ı listesine alsın. Şehrin Kala Ghoda bölgesinde. (Tel: 91-22-2261-4991) * Ağzının tadını bilenler için önerilebilecek bir diğer restoran Britannia. Hem Hint hem de İran mutfağından örnekleri ya da her ikisinin karışımını burada tadabilirsiniz. (Tel: 91-22-2261-5264) * Kebap pide ve benzeri lezzetleri tatmak istiyorsanız Taj Mahal Hotel’in hemen arkasındaki Bademiya’yı deneyin. Akşamınilk saatlerinden sabahın ilk ışıklarına kadar açık. Ucuz, taze ve temiz ürünler sunuyor. Alkol yok.
EĞLENCE
Gece kulüpleri ve barlar saat 01.00’de kapanıyor. Tek istisna Leela Kempinski Hotel’de. Lüks ve gösterişli gece kulübü Bling sabaha kadar açık. (Tel: 91-22-6691-1234) * Inter Continental Mumbai Marine Drive Hotel: Burada konaklamasanız bile harika bir manzarayı anılarınıza katmak için çatıdaki barı öneririm (www.mumbai.intercontinental.com). * Bir içkiyle beraber gecenin keyfini sürmek isteyenlerin genellikle gittiği yerlerden biri Blue Frog gece kulübü (www.bluefrog.co.in).
ALIŞVERİŞ
Alışveriş meraklısıysanız cennete düştünüz demektir. AVM’ler, sokak tezgahları sayısız alternatifle dolu. Pazarlık kentteki alışveriş kültürünün vazgeçilmezi. İşin en zor yanı antikalar, el işlemeleri, takılar, ipek ve pamuklu kumaşlar ve daha birçok çeşit arasından seçim yapabilmek. Sanatla ilgilenenlere birkaç öneri; çeşitli antikaları makul fiyatlara bulabileceğiniz “Thieves’ Market” ve şehrin en şık muhitlerinden Kala Ghoda’da (VII. Edward’ın atlı bir heykeli varmış, onun için Kara At demek) bulunan Fort Mahallesi keşfetmekten keyif alabileceğiniz yerler. Fort’a gelmişken buradaki sanat galerilerini ziyaret edebilir, en ünlülerinden Jehangir’de kahvenizi yudumlayarak almak istediklerinize karar verebilirsiniz. (Tel: 91-22-2204-8212)
PRATİK BİLGİLER
Ülkenin telefon kodu: 91 * Mumbai’nin kodu: 22 * Mumbai, Türkiye’den 3,5 saat ileride * Ülkenin para birimi Rupi (INR) ve 1 TL yaklaşık 28 Rupi. * Vize başvurularınızı Ankara’daki Hindistan Büyükelçiliği’ne (312- 438 21 95-98) ya da İstanbul’daki Başkonsolosluğa (212 2962131-32) yapabilirsiniz. * Mumbai’deki Türk Büyükelçiği’ne ulaşmak için 0091 22 22040365 - 66 numaralı telefonu veya mumbai.bk.mfa.gov.tr internet adresini kullanabilirsiniz. * Şehirde rahatlıkla taksi kullanabilirsiniz, hem her yerde bulmanız mümkün hem de pahalı değil. Rehberli tura katılmak isterseniz Reality Tours and Travel’ı arayabilirsiniz (www.realitytoursandtravel.com).