Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - KelebekYazarın Tüm Yazıları

Hayat çağırıyor

Bayram sonuna kadar Yalı-kavak’tayım. Evimizde.

Haberin Devamı

Oğlum “YalıkaVak” diyemediği zamanlar “YalıkaBak” derdi biliyor musunuz... Kendimi artık giderek daha da fazla Yalıkavaklı hissediyorum. Yani ben artık YalıkAngarabaklıyım.
Çocuklarımla huzurla vakit geçirdikçe, anneliği sevdiğimi de fark ettim.
Burada mis gibi bir havada yüzüp koşuyorum. Sporla, doğayla iç içeyim çok şükür.
Veee, 16 Ekim’de Avrasya Maratonu’nda Adım Adım Oluşumu ile yine TEGV için koşmaya hazırlanıyorum. Yani siz de hazırlanın ufak ufak, bağış ve koşu sezonumuz geliyor yine. Okutacak çok çocuğumuz var bu ülkede. ışimiz çok daha.
Yalıkavak’la aklımı bozdum dedim ya, Yalıkavak’da olan biten her şeyi de deli gibi takip ediyorum.
Yollarını, tabelalarını, doğasını, sitelerini, yapılan yapılmayan her şeyi.
Toz konsun istemiyorum Yalıkavak doğasına... Burada garip bir büyü var. Adını koyamıyorum...
Hayat çağırıyor beni Yalıkavak’ta...
Yonca
“tozuduman”

Haberin Devamı

Tarzan ve Ceyn

Aklımı doğayla ve bahçeme gelen-giden hayvanlarla bozdum. ıyi oldu.
Yoksa Beyoğlu müzisyenlerinin yasaklanması, Asmalımescit’ten masaların kaldırılması gibi olayları düşündükçe ciddi bunalıma girer, çıkamam. Sokağına sahip çıkmadın mı, işin biter arkadaş. Bunu sokak hayatı olmayan, Arap Emirlikleri’nde yaşayan ve bu eksikliğin ne demek olduğunu bilen bir insan olarak söylüyorum.
Olay vahimdir! Umarım bilincimiz açık ve yerindedir. Amin.
Dön Yonca sen bahçene güzel kızım şimdi.
şamanlar gibiyim diyeceğim kendime ama, gibisi fazla olacak. Önce güneşin batışını kutluyorum, bir ayin gibi her akşam. Ardından, arkamızdaki sol tepeden ay başlıyor doğmaya. O bitiyor derken, ay kıpkırmızı olup önümüzde denize düşmeye başlıyor. Gerçekten!
Tam, “Ay da battı, çok şükür” diyorum, güneş doğuyor sağımdaki tepeden iyi mi! Yani yatıp uyumam filan mümkün değil.
Nereye bakacağımı, hangi doğa mucizesine daha çok aşık olacağımı şaşırdım.
Bir baykuşum var üstelik.
Yemin billah var.
Üç senedir her sabah güneş doğarken gelip yan sitedeki evin bacasına konup ciyaklıyor. Tam dalmışım mesela uykuya, hop fırlıyorum yataktan. Ben öyle yangın varmış gibi hoplayınca, kocam da zıplıyor uykusundan: “Yine n’oluyo Yonca yaaa” diye; ben de “Benimki geldi Ardacım!” diyorum. “Nası yani, seninki de kim?” diyor, ben de “Baykuşum” diyorum... Ne yapsın, çaresiz “Allah akıl fikir versin sana Yonca” der gibi bakıyor bana.
Bakıyordu yani.
Eskiden.
Artık o da alıştı, benimle bir fırlıyor. Balkona çıkıp el sallıyoruz baykuşa. O da bize kafa sallıyor. Çok komik bir tip. Güneş batarken de gelir. Buluşma saatimiz hiç şaşmaz. Öndeki evin bacasına konar. Bana bakar. Ben de ona bakarım. Kafa kol kanat sallarız birbirimize. Üç senedir bu böyle.
Baykuş dünyanın en ilginç hayvanlarından biri. Aklı, zekayı, gönül gözünün açıklığını temsil eder. Geldiği yerde kemirgenleri yakalar. Yani iyidir.
Her kim ki baykuşa “uğursuz” demiş, büyük ayıp etmiş. Baykuş uğur demektir, uğur!
Baykuşlar Yalıkavak bölgesini çok seviyor. Onlara sahip çıkmak, korumak lazım.
Ay bu arada bir zeytin ağacım daha ve bir de kumkuvat ağacım oldu!
Yakında bahçem Amazon ormanlarına benzeyecek.
Kocam Tarzan, ben Ceyn, bahçemizdeki Benjamin’in dalından zeytine, oradan aşağıdaki palmiyeye, oradan da denize atlayacağız “Aaaa aaaa aaaa!” diye diye.
Yonca
“Ceyno”

Yazarın Tüm Yazıları