Hak eden kazandı

Kaldı ki oyuna başlangıcı da bu paralelde oldu. Maçın temposunun artmasına izin vermeden ama Fenerbahçe’ye de kontrolü bırakmadan. İlk yarıda maç Galatasaray yarı alanında oynansa da öne geçtiği ana kadar hata yapmayan Cimbom savunması oyunun temposunu fazlaca düşürmenin cezasını iki golle gördü. Galatasaray kendi stratejisinin karşılığını golle aldı ama Fenerbahçe’nin baskılı oyununa direnç koyamayınca faulle karışık goller yedi. Sarı kırmızılılar adına ilk yarıda en büyük problem kendi sahasından çıkarken ya da kendi alanında top çevirirken kaptırılan toplar oldu.
İlk yarıda Galatasaray ne yaptı:
1- Oyunu kendi alanında kabul etti ve alan kapatmaya çalıştı.
2- Sakin oynamaya çalıştı ama bunu abarttı ve sahasına hapsoldu.
3- Üç hücumcu ile oynamasına rağmen pozisyon üretmekte zorlandı.
4- Elmander ne hücumda ne de orta sahada etkin olamadı ve kayboldu.
5- Geriye çok yaslanma sonucu konsantrasyon kaybı ve pozisyon hatası yaptı.
6- Kendi oyun anlayışının yakınından bile geçmeyen bir oyun oynadı.

ÇAKIR ETKİSİ

GALATASARAY oyunun ikinci yarısında değişikliklere rağmen toparlanamadı. Çünkü...
1- Etkin ve öne iyi pas yapamadı.
2- Tehlikeli sayılacak şut atamadı.
3- Çabuk oyun oynayamadı.
4- Kazanmak istediğini gösteremedi.
5- Mücadele seviyesini yükseltemedi.
6- Oyuncular genel itibarı ile kötü oynadı.
Cimbom, Saracoğlu’na şampiyon olarak geldi ve onun rehaveti sahaya her şekilde yansıdı. Maçın genel temposu, mücadelesi ve heyecanı son bölüm hariç beklenenden uzaktı. Galatasaray’ın sezonu erken bitirmesi ve rahatlaması ile Fenerbahçe’nin mutlaka kazanma mecburiyetinin stresi derbinin hikayesini değiştirdi. Cüneyt Çakır, sonuca etki edecek kararlar vererek önemli rol oynadı. Fenerbahçe belki çok iyi oynamadı ama derbiyi kazanmayı hak eden bir oyun oynadı.