Gastronomik bir Ege adaları yolculuğuna ne dersiniz? Dördüncü kitabı ‘Merhaba Cancağızım/Ya sou vre!’ Mylos Kitap’tan çıkan Ufuk Kaan Altın, Hürriyet Seyahat okurları için hangi Ege adasında, hangi yemeği, nerede yemek gerektiğine dair özel bir seçki yaptı.
#Ege AdalarıÇOCUKKEN getirildikleri bir yaz tatilinde Bodrum’a ilk görüşte aşık olan ve sonrasında bolca seyahat edip dünyanın en güzel yerlerini görmüş olmalarına rağmen akıllarının bir köşesinden hiç çıkaramadıkları, “Keşke bir gün biz de Bodrum’a yerleşebilsek” dileğini pandemi dönemiyle birlikte gerçeğe dönüştüren; Bodrum’un cam göbeği mavisine, bembeyaz ikonik evlerine ve baharla birlikte iyice coşan begonvillerinin pembesine hayran, Yokuşbaşı’ndan Halikarnas Balıkçısı’nı selamlamadan geçmeyen ve bir anda karşılarına çıkan Bodrum Kalesi manzarasıyla her seferinde içi huzur ve mutlulukla dolan bir çift hayal edin... Ama bir yandan da gezmeyi tozmayı, keşfetmeyi çok seven ve sosyallik genlerinden de ödün vermeyen, gerçek manada İstanbullu bir çift...
#1Üç günden beri Mehmet Ali Birand hakkında çok şey yazıldı, söylendi. Bunların çoğu haberciliği üstüneydi. Ama Birand’ın hatırlanacak başka yönleri de var. Onun az bilinen gurme yönünü, Michelin yıldızı sevdasını 18 Aralık 2011 tarihinde yayımlanan yaşama sevinci dolu bu söyleşiyle anıyoruz.
Her ne kadar işi hız olsa da Mehmet Ali Birand yemek masasında durmayı tercih ediyor. Lezzetin yanı sıra, kendi tabiriyle öyle hur hur hur değil, yavaş yavaş yemek yenilen ve şık sunumlu mekanları tercih ediyor. Michelin yıldızlı restoranların para tuzağı olduğundan dem vurup, küçük Fransız lokantalarıyla bağını anlatıyor. Bir de, hiç yemek yapamadığını ama şahane bulaşık yıkadığını...