Bu ülkede, 31 Mayıs’tan beri hem çok umut verici hem de çok acı şeyler yaşandı.Bütün olan bitenin içinde en felaketi, polisin Gezi protestocularına karşı uyguladığı aşırı ‘orantısız şiddet’ti.Öyle bir şiddet ki… Sonucu:Beş ölü (her an altı olabilir), felç, beyin sarsıntısı, onlarca göz kaybı…Bu şiddeti uygulayan polislerin içinden dört kişiyle konuştum.Evet, Gezi tanıklıklarında bugün polislere kulak veriyoruz.Onlar, yaşadıklarından gurur duymayan polisler.Onlar, polis içinde reform yapmaya, polis haklarını düzeltmeye, düzenlemeye çalışan bir grup.Son derece açık sözlü davrandılar, sorduğum her soruyu yanıtladılar. Bu röportaj devam edecek…
Dehşeti yaşayan Bilge köylülerinin çoğu, olanların nedenini kavramakta güçlük çekiyor. Cinayetin nedenini anlamıyor. Biri, "Aramızda bir şey yoktu, kavga yoktu. Korucu olarak birlikte göreve gidiyor, birlikte çay içiyor, okey oynuyorduk" diyor. Kanlı baskın sonrası olan çocuklara oldu.70 çocuk öksüz ve yetim kaldı. Onlardan biri de daha adı bile konmayan bu bebekti...