Kışın en güzel günlerini değerlendirmek için çıktığım yolculuk beni yüksek zirvelerle çevrili daracık bir vadiye kurulu Gümüşhane’ye kadar götürdü. Dağlara hayran biri olarak gördüğüm manzaralar, yıllardır ertelediğim bu ziyaret için adeta beni utandırmak istercesine gittikçe güzelleşiyordu. Değerli madenleriyle bir zamanlar hazineler dolduran Gümüşhane’nin asıl zenginliğinin doğasında, tarihinde ve kültüründe yattığını gördüm.
#SeyahatGümüşhane’nin Torul ilçesindeki tarihi kalenin yanında 240 metre yüksekliği ile Türkiye ve Avrupa’nın en yüksek seyir teraslarından biri olma özelliğini taşıyan Torul Kalesi Cam Seyir Terası'nda koronavirüs tedbirleri alınarak ziyaretçi kabulüne başlandı.
#Torul Kalesi Cam Seyir TerasıGümüşhane’nin Torul ilçesinde bulunan ve her yıl yüzbinlerce insanın ziyaret ettiği Torul Kalesi Cam Seyir Terası ve bünyesindeki restoran koronavirüs salgını tedbirleri kapsamında ikinci bir duyuruya kadar ziyaretçiye kapatıldı.
#Torul Kalesi Cam Seyir TerasıGümüşhane'nin Torul ilçesinde 240 metrelik irtifasıyla Türkiye'nin ve Avrupa'nın en yüksek cam seyir teraslarından birisi olan Torul Kalesi Cam Seyir terası adrenalin tutkunlarının mekanı oldu. Karayoluna en yakın cam seyir teraslarından birisi olan alan son bir yılda 175 bin, toplamda da 380 bin kişiyi ağırladı.
#GümüşhaneGümüşhane’nin Torul ilçesinde 240 metrelik irtifasıyla Türkiye’nin ve Avrupa’nın en yüksek cam seyir teraslarından birisi olan Torul Kalesi Cam Seyir terası adrenalin tutkunlarının mekanı oldu. Karayoluna en yakın cam seyir teraslarından birisi olan alan son bir yılda 175 bin, toplamda da 380 bin kişiyi ağırladı.
#GümüşhaneGümüşhane’nin Torul ilçesinde 20 ay önce açılan ve 240 metre yüksekliği ile Türkiye ve Avrupa’nın en yüksek seyir teraslarından biri olma özelliğini taşıyan Torul Kalesi Cam Seyir Terası'nı bugüne kadar 320 bin adrenalin tutkunu ziyaret etti.
#SeyahatYapımına 2016 yılında başlanan Türkiye'nin en yüksek cam seyir terası tamamlandı. Torul Belediyesi tarafından yürütülen projede sona gelindi. Çıkanların ayaklarının titrediği teras ziyaretçilerine inanılmaz bir deneyim ve nefis bir manzara sunuyor...
#En YüksekYeni yerler keşfetmeyi seven, meraklı bir seyahat tutkunuysanız bu listemiz tam size göre… Uzmanlarımıza ‘Türkiye’de mutlaka görülmesi gereken mağaralar hangileri?’ diye sorduk. 7 şehirden her biri birbirinden büyüleyici 10 mağarayı önerdiler.
#RotaTrabzon’da, 13’üncü yüzyılda Cenevizliler döneminde inşa edilen Güzelhisar Kalesi ve arazisinin, Üçüncüzade Ömer Paşa’ya ait olduğunu iddia eden torunlarının açtıkları dava sonuçlandı. Mahkeme, kalenin vârislere ait olduğuna karar verdi. Vârislerden Adnan Güngör Üçüncüoğlu “Gerekirse kalede yaşayabiliriz” dedi.
#GazetehaberleriTrabzon'da 13’üncü yüzyılda Cenevizliler döneminde inşa edilen Güzelhisar Kalesi’nin de yer aldığı yaklaşık bin 300 dönüm arazi davalık oldu. Arazinin Üçüncüzade Ömer Paşa’ya ait olduğunu iddia eden torunları, varis olduklarının tescili ve arazinin tapusunun kendilerine verilmesi için dava açtı. Mahkeme, davacıların Üçüncüzade Ömer Paşa’nın varisleri ve kalenin aynı sülaleye ait olduğuna karar verdi. Varislerden Adnan Güngör Üçüncüoğlu, "Teslim aldıktan sonra gerekirse kalede yaşayabiliriz” dedi.
#TrabzonTRABZON'da, 13’üncü yüzyılda Cenevizliler döneminde inşa edilen Güzelhisar Kalesi’nin de yer aldığı yaklaşık 1300 dönüm arazinin Üçüncüzade Ömer Paşa’ya ait olduğunu iddia eden torunları, varisçi olduklarının tescili ve arazinin tapusunun kendi derneklerine verilmesi için Trabzon 3’üncü Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı. Üçüncüoğlu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği kurucu Başkanı Güngör Üçüncüoğlu, 1938 yılında açılan dava ile Güzelhisar Kalesi’nin tapusunun Üçüncüoğulları sülalesine ait olduğunun tescillendiğini öne sürdü, "Biz varisleri olduğumuza dair ve arazinin tarafımıza tescili için dava açtık ve davayı kazanacağız" dedi.
#Güzelhisar KalesiAvrupa’da tarihi yapıların geceleri de görünür olmasını sağlamak amacıyla dış cephelerinin aydınlatılması uygulamasının geçmişi 120 yıl öncesine kadar uzanıyor. Önceleri havagazı lambalarıyla aydınlatılan yapılar, elektriğin devreye girmesiyle projektör sistemleriyle karanlıkta parlamaya başladı.
Avrupa’da tarihi yapıların geceleri de görünür olmasını sağlamak amacıyla dış cephelerinin aydınlatılması uygulamasının geçmişi 120 yıl öncesine kadar uzanıyor. Önceleri havagazı lambalarıyla aydınlatılan yapılar, elektriğin devreye girmesiyle projektör sistemleriyle karanlıkta parlamaya başladı.