Varikosel erkek infertilitesinin (kısırlık) en sık düzeltilebilir nedenidir. Üreme çağındaki ergenler ya da yetişkinlerde testislere ait toplardamarlardaki genişleme olarak açıklanabilecek olan varikosel, tedavi edilmediği takdirde erkeklerde infertiliteye yol açabilmektedir.
#VarikoselErkek kaynaklı kısırlığın en yaygın nedenlerinden biri olan varikosel, en basit tanımıyla skrotumdaki toplardamarların varisleşmesi durumudur. Derecesi doğrultusunda farklı belirtilere yol açabilir, varisleşen toplardamardan kirli kanın tersine akımı ile birlikte testislerin ısısının artmasına bağlı olarak testis fonksiyonlarında, sperm kalitesinde ve testosteron üretiminde düşüş meydana gelebilir. Varikoselin yol açabileceği potansiyel sorunlar hakkında farkındalığın yükselmesi varikosel hastalığı teşhis edilen erkeklerin soru işaretlerini de artırmıştır. Bu yazımda varikosel teşhisi alan hastaların en çok sorduğu soruların yanıtlarını vermeye çalışacağım. Faydalı olması dileğiyle…
#VarikoselEgzersizin erkek üreme ve cinsel sağlığının korunup iyileştirilmesinde son derece önemli bir değişken olduğunu mümkün olduğunca dile getiriyorum. Düzenli egzersiz hem damar sağlığını destekliyor hem de formda kalmayı sağlayarak genel sağlığı iyileştiriyor. 2023 yılının Şubat ayında yayımlanan bir çalışmada da bu gerçeklik farklı bir açıdan ele alınmış ve fiziksel olarak efor gerektiren mesleklerde çalışanların sperm değerlerinin daha yüksek olabildiği yönünde güçlü veriler sunulmuştur.
#ObeziteGüncel bilimsel çalışmalar erkeklerde kısırlık ile ilgili dikkat çekici veriler ortaya koyuyor. 2022 yılının Kasım ayında sonuçları açıklanan bir çalışma dünya çapındaki erkeklerin sperm sayılarında %50 oranında bir düşüş olduğunu gösteriyor. Göstergelerin doğrulanması ve düşüşün devam etmesi hâlinde insanların üremesi üzerinde önemli etkilerin gündeme gelebileceği şimdiden tartışılıyor. Araştırmacılar, sperm kalitesindeki azalmanın genel sağlığın önemli yansımalarından biri olduğunun altını çizerek erkek sağlığının bozulduğuna işaret ediyor. Bu haftaki köşe yazımda, uzun zamandır altı çizilen sperm değerlerindeki düşüşle ilgili önemli görüşleri paylaşacağım.
#SpermÇocuk yapmaya niyetlenen çiftlerin merak ettikleri bir konu da mevsimlerin üreme kapasitelerini etkileyip etkilemediğidir. Genel olarak yaygın olan bir görüş kışın eşlerin gebe kalma şansının daha fazla olacağı yönündedir. Bu konunun doğruluğu bilimsel araştırmalara da konu olmuş durumda.
#Sperm KalitesiErkeklerin sperm değerleri 30 ila 35 yaşları arasında zirveye çıksa da sonrasında düşüşe geçmeye başlar. Bu, temelde oldukça ilginç bir bilgidir. 30-35 yaşları arasında sperm değerlerinde gözlemlenen yükseklik, doğurganlık azalmaya başlamadan önce üreme için en elverişli ortamı yaratır. Elbette bu yüksek değerler hep aynı kalmayacaktır. Yaşam boyu sağlıklı olduğunu düşündüğümüz spermlerimiz özellikle 40’lı yaşlardan itibaren sayıca azalmaya başlıyor, üstelik bu süreçte spermlerin kalitesi de bozuluyor. Gün içerisinde farkında olmadan yaptığımız birçok tercih sperm sağlığını tehlikeye atabiliyor ve sperm değerlerindeki düşüşün zamanından önce başlamasına neden olabiliyor. Tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı, aşırı egzersiz yapılması, mesleki olarak testislerin yüksek oranda ısınması ve tüketilen gıdalar sperm sayısını ve kalitesini düşürebiliyor. Bu haftaki köşe yazımda sperm sayısını azalttığı ve sperm kalitesini düşürdüğü yönünde fikir birliği olan gıdalar hakkında bilgi aktaracağım. Faydalı olması dileğiyle…
#BeslenmeAmerika Birleşik Devletleri Harvard Üniversitesi ve Danimarka Copenhagen Üniversitesinde yapılan bir araştırma, aromalı, gazlı alkolsüz içeceklerin aşırı tüketiminin testislerin çalışmasını bozarak üreme sağlığını ciddi derecede tehdit ettiğini ortaya koydu. Yaş ortalaması 19 olan 3000 erkek üzerinde yapılan çalışmaya göre bu ürünler sperm sayısında, hareketinde ve morfolojisinde anlamlı düşüş yapmakta.
#Üreme SağlığıBirçok konuda olduğu gibi kısırlık için de toplumumuzda değişik inanışlar süre gelmiştir. Bazıları faydalı gibi görülse de bilimsel temeli olmayan duyuma dayalı çoğu uygulamalar aksine zarar da verebilir. İşte doğru olduğu sanılan yanlışlardan bazıları...
#KısırlıkKadın yaşının ilerlemesiyle doğal yolla gebelik şansının de azalacağı bilinmekte. Özellikle 30 yaşından sonra dikkatli olmak gerekir. İleri yaş kadınlarda düşük riski ve genetik anomalili gebelik olasılığı daha fazla görülmekte. Burada yumurtalarda yaşlanmaya bağlı anöploidi dediğimiz kromozom sayılarında bozulmaların ortaya çıkması söz konusu. Ancak ne yazık ki yaşam şartları gereği ilk doğum yapma sıklığının son yıllarda 35-39 yaş kadınlar arasında altı kat daha fazla olduğunu görüyoruz. Yani günümüzde anne-baba olma yaşı artık ileri yaşlara ötelenmekte. Bu da sorunlu gebelik sıklığını artırmakta. Oysa aynı sorun erkekler için de geçerli.
#Erkekte Biyolojik YaşlanmaNe kadar ileriye ötelense de çoğu evlilikte daha ilk günden itibaren bir çocuk beklentisi kendini gösterir. Aylar geçtikçe bu beklenti bir endişe halini alır ve nihayet bir gün sabırlar tükenerek tedavi arayışı başlar. Tedavi sürecinde de en büyük endişe, doğal yolla gebe kalınabilir mi yoksa tüp bebeğin mi gerekeceğidir. Hiç kuşkusuz son çare tüp bebek. Tüp bebeğin ortalama %50’lik başarısı küçümsenemez. Ancak tabii ki en ideali de doğal yolla kalınacak bir gebelikle evlat sahibi olmaktır. O halde doğal yolla gebe kalma şansı nedir?
#Doğal Yolla Hamile KalmaÇocukluk çağı hastalığı olarak bilinen kabakulak, ergenlerde kısırlık nedeni olabilir. Kısırlık nedenleri arasında %5 gibi önemli bir yeri vardır. Kabakulak hastalığından korunmanın en etkin yolu, doğumu takiben yapılan karma aşıdır. Aşılanmamış çocuklar ileri yaşlarda bu hastalığa yakalanma riski ile karşı karşıya kalır. Kabakulak virüsünün en büyük özelliği, testislerde de yerleşmesi ve sperm üretimini bozacak derecede hasara neden olmasıdır.
#KabakulakHemen şunu belirteyim; çok nadir bazı genetik ve fonksiyonel kusurlar dışında, evlenmeden ve çocuk olmasına niyetlenmeden çocuk olup olmayacağını söylemek mümkün değildir. Şayet amaç neticede çocuk sahibi olmak ise, bunu başarmanın farklı yolları olabilir, endişe etmeyin. Tabii ki öncelikle doğal yolla olması beklenir. Olmazsa tüp bebek önemli ölçüde yardımcı olacaktır. Geri kalanları için de evlat edinmek gibi alternatif yollar bulunmakta. Ama istenen mutlaka doğal yolla çocuk olması ise, bunu her zaman başaramayabiliriz.
#Evlensem Çocuğum Olur MuÇocuk sahibi olmaya niyetlenen çiftlerin en merak ettikleri konu hiç kuşkusuz beklemekle ileride doğal yolla bebeklerinin olup olmayacağı. Bunu ne yaparsak yapalım kesin olarak bilemeyiz. Ama şunu bilebiliriz; hiç bir şekilde doğal yolla gebeliğin sağlanamayacağı bir sorun olup olmadığını. Ancak bunu da ortaya çıkarabilmek için bazı tetkikler gerekir. Oysa, evlendikten sonra çiftlerin büyük kısmı doğal yolla çocuk sahibi olabiliyor, sadece %15’inde gebelik gelişmez. Bu yüzden de evliliğin daha ilk gününde tetkiklere başlanması önerilmez. En az 1 yıl geçer, hala gebelik görülmezse o zaman her iki eş de incelemeye alınır.
#Gebelik İçin Bekleme Süresi Ne Kadar OlmalıTahlillerde bazen sperm sayısı çok az gelebilir. Şayet bunların hareketi de bozuksa, o zaman doğal yolla gebelik şansı düşük olacaktır. Bu olgular tüp bebek adayı olarak kabul edilebilir. Gerçekten de tüp bebek, sperm değerleri doğal yolla gebelik olmasına yetmeyecek erkekler için çok büyük bir umut kaynağı olmuştur. Öyle ya, en azından çiftlerin yarısının yüzünü güldürmekte. Ancak çok az sayıda sperm çıkan erkeklerde durum biraz farklı seyretmekte. Özellikle ilk bakışta sperm görülmeyen ama detaylı incelenince bir kaç tane hücre olduğu anlaşılan erkekler için bu daha da önem kazanır. Çoğu çalışma, bu durumda testislerden alınacak spermlerle tüp bebek yapılırsa gebelik başarısının artacağını göstermiştir.
#EpididimTüm erkek nüfusunda %1, kısırlık nedeniyle araştırılan çiftler de ise %10-15 oranında azoospermi görülür, yani tahlillerde ölü ya da canlı hiç sperm hücresi bulunmaz. Ancak bir kısım olguda ise detaylı olarak incelendiğinde, az sayıda da olsa olgun sperme rastlanabilmektedir. Buna “kriptozoospermi” denilir. Kriptozoospermi tedavi ile düzeltilemiyorsa tüp bebek önerilir. Üretimi ileri derecede azalmış spermlerin fonksiyonlarının nasıl etkileneceği halen araştırma konusudur. Acaba tahlillerde çok az sayıda bulunan spermler tüp bebek sonucunu nasıl etkiler? Ya da, tüp bebek sırasında embriyo biyopsisi yapıp bunu genetik incelemeye gönderdiğimizde şayet olumsuz bir netice gelirse bunun nedeni sperm midir?
#Sperm KalitesiCovid-19 aşılarının kısırlığa sebep olabileceği endişesi belki de birçok insanın aşı olmasının önüne geçiyordu. Bilim insanları bu konuya noktayı koymak için bir çalışma gerçekleştirdi. Araştırma sonucunda ise aşıların kısırlığa sebep olmak şöyle dursun bilakis sperm sayılarını arttığı ortaya çıktı. Konuyu uzmanlarla konuştuk, aşılar gerçekten sperm sayılarını arttırıyor mu sorusuna cevap aradık.
#Covid-19 Aşısı KısırlıkGeçtiğimiz Aralık ayında Çin'de başlayan ve daha sonra tüm dünyaya yayılan koronavirüs salgını her geçen gün yeni canlar almaya devam ediyor. Bu virüsün neden olduğu COVID-19 hastalığı başta solunum yolu olmak üzere tüm vücudu etkisi altına alabiliyor ve çok çeşitli bulgulara yol açabiliyor. Geçtiğimiz aylarda geliştirilen aşılar sayesinde hastalığın önlenmesinde önemli gelişmeler kaydediliyor. Ancak aşıların ne kadar etkin ve güvenli olduğuna dair tartışmalar hala devam ediyor.
#KoronavirüsDünya genelinde bakıldığında, alkol içermeyen içecekler arasında en fazla tüketileni kahvedir. 15. yüzyılda Orta Doğu’da üretimi başlayan kahve, hemen arkasından ülkemizde de yayılmaya başlamış ve 1600’lü yıllarda sadece Londra’da 300’ün üzerinde kahve evlerinin açıldığı kaydedilmiştir. Günümüzde, petrolden sonra ikinci sırada en fazla ihracatı yapılan ürün konumundadır. Son 10 yıl içerisinde de kahve tüketiminin %15 arttığı görülmekte. Bu kadar fazla kahve alışkanlığımızın olması ister istemez bunun sağlığımız üzerine etkilerini de merak konusu haline getirmekte. Özellikle üreme fonksiyonlarını ne derece etkileyeceği, çocuk sahibi olmaya niyetlenen çiftleri sürekli meşgul etmektedir.
#SpermSon yıllarda infertilite (kısırlık) sıklığı giderek artıyor. Hem kadınların hem de erkeklerin üreme sağlığını etkileyen çevre koşulları, iş stresi, uyku düzensizlikleri, yaşam şekli değişiklikleri; her geçen gün tüp bebek tedavisi için kliniklere başvuran çiftlerin sayısında artışa yol açıyor.
#İnterfiliteDünya genelinde 60 milyondan fazla insanı tutmuş olan koronavirüsün vücudumuzun neredeyse tüm sistemleri için bir risk oluşturacağı anlaşıldı. Bunlardan biri de testisler. Amerika Birleşik Devletleri’nde Miami Miller Tıp Fakültesinden bildirilen bir araştırmanın sonuçları, virüsün testislerde de yerleşebildiğini, hatta sadece yerleşmekle kalmayıp testler negatife dönse bile varlığını sürdürebildiğini ortaya çıkardı.
#COVID-19“İnfertil” ya da yaygın bilinen şekliyle “kısır” tanısı ruhsal yönden son derece sıkıntılı bir durumdur. Ancak endişe etmeyin, daha yapılacak birçok test ve tedavi seçeneği mevcut. Şayet sperm sağlığınızı merak ediyorsanız hiç kuşkusuz yapacağınız ilk iş bir sperm tahlili olmalı. Ancak sonuçlar düşük bile gelse bilin ki tek bir sperm tahlili sizin hayat boyu çocuk sahibi olamayacağınız anlamına gelmez.
#AileKötü sperm kalitesi kısırlığa yol açan temel parametrelerden biridir. Yapılan birçok bilimsel çalışmanın sonuçları, diyetle birlikte alınan antioksidanların sperm sayısı ve hareketliliğini iyileştirdiği ortaya koymaktadır.
#Sperm Kalitesi