Pyun Hye Young

Kendi kazdığı çukura düşen adam

Pyun Hye-young ‘Çukur’da bir trafik kazasında eşini kaybeden, kendisi de yatalak kalan üniversite profesörü Ogi’yi takip ediyor. Yazarın Ogi’nin bakış açısından anlattığı hikâye hareketsizlik, tecrit ve geçmişe dönüşlerin bir araya geldiği, okuyucunun kendini Ogi kadar felçli hissettiği, gerilimi yüksek bir anlatı...

K-Pop’tan sonra sıra K-Lit’te!

‘Hallyu’ yani ‘Kore dalgası’ müziğiyle, sinemasıyla, dizileriyle ve mutfağıyla tüm dünyada çığ gibi büyüyor. Kore edebiyatı da bu çığın parçası mı? Raflarda artık daha fazla Koreli yazarın romanlarına yer veren yayınevleriyle konuştuk, Kore edebiyatı uzmanı Prof. Dr. Göksel Türközü’ne yeni başlayanlar için yazar önerilerini sorduk...

Fareler, çöpler ve kayıp bir hayat...

Güney Koreli Pyun Hye-young, Türkçeye çevrilen ilk romanı ‘Küller ve Kızıl’da yurtdışında bir göreve terfi eden isimsiz kahramanın dilini bile konuşamadığı bir ülkede verdiği yaşam mücadelesini anlatıyor. Kafkaesk öğeleri ve distopik atmosferiyle, sayfaları arasında kendi karanlıklarınıza da rastlayacağınız bir roman bu...