İran imajını ve bütün medya manipülasyonlarını unutmanızı istiyorum. İnsan gördüğünü ister, bilmediğini değil. Şiraz’da bir köy evinde Almanya’dan şehirler gösteren bir oyuncak gördüğümde kültür emperyalizmin önemini anladım. O oyuncak buraya nasıl gelmiş, beş yaşındaki bir çocuğun kafasına nasıl girmişti? Çocuk büyüdüğünde Almanya’ya mı yoksa Etiyopya’ya mı gitmek isterdi? Kaçımız farsça müzik dinliyor, kaçımız İran sinemasına âşık? Kaçınız sırf pasaportunda İran damgası olmasın diye seyahatten kaçınıyor? Geçen yıl itibarıyla ülkenin şah damarı turizm vurgunu yemiş, Mezapotamya’nın kurucuları kaderine terk edilmişti. İşte tam da o günden itibaren İran’a gitmek bir cesaret meselesine dönüşmüştü. Medya manipülasyonları ve oryantalist seyahat bloggerlarının tuzağına düştüm ve İran’a gitmek iki senemi aldı. İşte size İran izlenimlerim…
#İran Gezi RehberiEdebiyat profesörü, Divân Edebiyatı uzmanı İskender Pala, son romanı ‘Karun ve Anarşist’te, Lidyalılar ve 12 Eylül dönemlerini paralel kurgu ile ziyaret ederek bir kültür politikası eleştirisi yapıyor. Muhafazakâr gelenekten gelen Pala ile Türkiye’nin kültür hayatı ve baskı ortamı üzerine konuştuk.
#İskender Pala'Hz. Muhammed: Allah'ın Elçisi', bir teo-politik metin olarak tanımlanabilir. Teolojik, çünkü bir dinin peygamberini bir mezhebin (Şiiliğin) kendine özgü dili ve duyarlılıkları açısından yorumluyor ve sunumunu bu yorum ekseni üzerinden yapılandırıyor. Politik, çünkü be teolojiyle yoğrulmuş bir ulusun ve devletin (İran İslam Cumhuriyeti'nin) kendine özgü toplumsal ve siyasal önceliklerini anlatının vazgeçilemez yan-anlamları olarak gövdesinde saklamakla kalmıyor, bu yan-anlamların bile isteye ana-ekseni belirlemelerine izin veriyor.
#Dücane CündioğluDiyanet İşleri Başkanlığı, geçtiğimiz günlerde gösterime giren ’Hz. Muhammed: Allah’ın Elçisi’ adlı filmle ilgili açıklamada bulundu. Filme onay verildiği ve bütçesine destek sağlandığı yönündeki iddiaların doğru olmadığı belirtilen açıklamada filmle ilgili değerlendirmede de bulundu. Diyanet'in açıklamasında "İslamofobik nefreti izale etme çabası takdir edilmekle birlikte, İslam’ın erken dönemine ait kimi genel kabul görmüş bilgilerle uyuşmayan ve tarihi gerçekliği zorlayan kurgusal unsurlar dikkat çekmektedir" denildi.
#Diyanet İşleri Bakanlığıİranlı yönetmen Mecid Mecidi tarafından çekilen ve Hz. Muhammed’in sesli ve görüntülü olarak temsil edileceği film, İslam dünyasını ayağa kaldırdı. Filme sert tepki gösteren Lübnan Müftüsü Muhammed Ali El Cuzu “Bu adım İran’ın İslam’dan önce benimsediği putperestlik günlerine geri dönüştür” dedi.
Amerikan Ulusal Film Eleştirmenleri Derneği`nin bu yıl verdiği üç İfade Özgürlüğü ödülünden ikisini İranlı yönetmenler aldı. Tovsee gazetesinin haberine göre, İranlı yönetmen Mecid Mecidi "Baran" (Yağmur), Muhsin Mahmelbaf ise "Seferi Gandahar" (Kandahar`a Yolculuk) filmiyle derneğin İfade Özgürlüğü ödüllerini aldılar.
İran, ülkedeki Afgan mültecilerin hayatını anlatan, yönetmen Mecid Mecidi`nin ``Baran`` (yağmur) adlı filmini, En İyi Yabancı Film Oscarı`na aday gösterdi. Resalet gazetesinin bugünkü haberine göre, Farabi Sinema Vakfı, 10İran filmi arasından Mecid Mecidi`nin Baran filmini, Yabancı Film Oscarı`na aday göstermeyi kararlaştırdı.