Paylaş
O sohbet sırasında dikkatimi festivallere verdiği önem çekmişti başkanın...
Aradan aylar geçti ve fikri takip yapmak şart oldu derken, Galataport’taki ‘Uluslararası Lezzet Festivali’ni gördüm.
Başkan Yıldız’ı arayıp sordum, “Sözümüzü tuttuk, ertelediğimiz Gastronomi Festivali’ni gerçekleştirdik” dedi.
Tam bir festival aşığı başkan.
Önce haziran ayı içinde ev sahipliği yaptıkları ‘Uluslararası Halk Dansları Grupları’nın etkinliklerinden bahsetti sonra da onu asıl heyecanlandıran konuya sözü getirip;
“kısa süre sonra ‘Film Festivali’ ile kültürleri buluşturacağız” dedi.
Film festivali önemli. Tıpkı diğer festivaller gibi konsolosluklarla aylar süren toplantılar yapılmış, onların fikirleri alınıp, destekleri istenmiş. Hatta ünlü İranlı yönetmen Mecid Mecidi bu festival için Türkiye’ye gelip Beyoğlu’nda bir toplantıya bile katılmış.
Yani Beyoğlu’nda bir şeyler oluyor.
Benim daha önce de bahsettiğim gibi ‘ideolojiye falan bakılmıyor Beyoğlu’nda, amaç herkesi kucaklamak orada.
Beyoğlu eski günlerine ancak böyle dönerdi...
◊ Festivallerin önemini kavrayarak...
◊ O festivalleri sıradanlaştırmayarak...
Ve...
◊ Festivalleri siyasallaştırmayarak...
Bu Beyoğlu festivallerinden biri zaman içinde semtle birlikte markalaşacak.
Hangisi olacak hep beraber göreceğiz.
Direk dansı sanattır küçümsemeyin
◊ Yine Aleyna Tilki...
◊ Yine bir tweet...
◊ Yine sonrasında eleştirenler...
◊ Ayıplayanlar...
◊ Kıyameti koparanlar...
“Eğer sesim çok iyi olmasaydı, dünya starı olma hayallerim olmasaydı, Las Vegas’taki en ünlü direk dansçısı olurdum” dedi Aleyna.
Bu beyin yakan tweet’ler bir proje. Hepsi planlı, programlı. Hepsi konuşturmak ve aslında eğlendirmek amaçlı.
Ama ne zamanki birileri bu mesajları ciddiye alıp Aleyna’ya parmak sallıyor işte o zaman işler değişiveriyor.
Yahu sizler ‘ağaçlara bakarken ormanı gözden kaçırmasanız...”
Ufacık mesajlara takılıp ayıplamayı bıraksanıza artık.
Eğleniyor Aleyna, siz de keyfini sürsenize.
Sürmediğiniz zaman o alay ettiğiniz Aleyna’dan daha komik bir hale düşüyorsunuz.
Diyorlar ki...
Yeme içme sektöründeki bazı önemli isimler, bu yaz sezonuyla ilgili karamsar düşüncelere sahip.
Diyorlar ki...
Bu sezon en yüksek ciroyu marketler yapacak.
Bunun nedeni tatilcilerin tercihini evlerden yana kullanması. İçeceğini, yemeğini marketten alıp evinde yemek yapacak olması.
Diyorlar ki...
◊ Bu sezon en iyi müzik, evlerin bahçesinde yapılacak.
Bunun da nedeni tatilcilerin ‘akşama benim evde partiliyoruz’ kafasına girmesi ve eşi dostu evinde ağırlamayı tercih etmesi.
Çok değil 3-5 sene önce kapısından girerken düşüneceğiniz mekanlar şimdi canlı müzik için kişi başı 5-10 bin lira ücret istiyorlar.
Aklı başında olan da gitmiyor tabi.
Peki ne oluyor? Ortam, ‘para bırakan müşteri’ diye tabir edilen, normal zamanlarda ‘yerimiz yok’ denilen müşterilere kalıyor.
E durum böyleyken yaz sezonu ile ilgili yukarıdaki tahminleri yürütenlere gel de hak verme.
Paylaş