Reçel, meyvelerin çeşitli şekillerde şekerle kaynatılması ile yapılan bir tür tatlı ve meyve konservesi türüdür. Kahvaltıda tüketilmesi tercih edilmekle beraber günün her saati yenilir ve bazı kek, pasta ve çöreklerin üzerine sürülerek onları tatlandırmada da kullanılır. İki türlü reçel yapımı bulunmaktadır. Bunlardan birincisi reçel yapılacak meyvelerin önce şekerde bekletilerek daha sonra kaynatılması, ikincisi ise reçel yapılacak meyve ya da sebzenin reçel şurubu ile beraber kaynatılarak hazırlanmasıdır. Kaynama sonucu kıvama gelen reçel, hava almayacak şekilde saklama kaplarına (genellikle cam kavanozlara) konularak kapakları kapatılır. Birçok meyve ve sebzenin reçeli yapılmaktadır. Ayrıca gül reçelinde olduğu gibi çiçeğin yapraklarının da kullanıldığı reçel türleri de vardır. doğal bir tat ve görünüm, aroma bakımından zengin reçel üretimi mümkün hale gelmiştir. Peki, ev yapımı reçel nasıl yapılır, püf noktaları nelerdir? Kışlık reçelin bozulmaması için nelere dikkat edilmeli? İşte sizler için hazırladığım birbirinden lezzetli reçel tarifi ve malzemeleri...
#Ev Yapımı ReçelYemekleri her ortamda övgü toplayan, her yaptığı çok lezzetli olan marifetli kişiler vardır. Bazıları o lezzet sırları elden ele paylaşıldıkça keyif alır, bazıları ise tariflerini sır gibi özenle saklar, ailesi dışında kimseye tarif vermez. Hatta tariflerini kendi aile üyeleri ile bile paylaşmayanlar vardır. Bir Sorudan Fazlası serimizde “Bu özel tarifler paylaşılmalı mı, paylaşılmamalı mı?” diye sorduk.
#Yemek TarifleriGünümüzde kahvaltılarda tatlı olarak bal, tahin-pekmez ve hazır market ürünleri dışında reçel de kendine yer bulur. Reçel Anadolu’da evlerde kadınlar tarafından hazırlanmaya devam ediyor. Yaz mevsiminde bolca çeşit meyve bulunduğundan reçeller de salça gibi, erişte gibi kışlık hazırlıklar arasındadır.
#BursaFood Online adlı dijital bir yemek dergisi çıkarmaya başlayan şef ve yemek yazarı Aydan Üstkanat: “Sosyal medyanın ucu bucağı olmayan dünyasında iyi tarifleri bulmak ve gruplamak kolay olmasa gerek. Bu dergide amaç, kolay erişim.”
#GazetehaberleriSonbahar İstanbul’da yüzünü göstermeye eylülün ikinci yarısından sonra başlar. Ama asıl ekimden itibaren kentin kapısını çalar. Sonbaharın izlerini görebilmek için parklara, korulara gitmek gerekir. Çünkü caddelerde ve sokaklarda artık yapraklarını uçuracak pek ağaç kalmamıştır. Sonbahar İstanbul’u sarıya boyar, canlandırır. Yeni yaşamlara kapılar açılır.