Biz blogu seversiniz. Ben de severim. Size Acıbadem’den canlı yayın yapayım biraz. Perşembe sabah saat 10.25 ve ben, Mado’da oturmuş yazıyorum. Çayımı içtim, kurumuş sade poğaçamı yedim, masayı işgal ettiğim için - ayıp olur hesabı bir çay daha söyledim. Bardaklar ‘kalın belli’ türünden, hani öksüz doyuran, bu ikincisi biraz midemi bulandırdı. Ama içimin kalkmasının asıl sebebini tam şu anda hissettim: SERRA!