Seyahat etmek, yeni yerler keşfetmek ve ucu bucağı olmayan eşsiz anlardır. Keşfetmenin kıymetini bu anlarda hissedersiniz. Artık farklı rotalara gözünüzü dikmiş ve yola koyulmuşsunuzdur. Bu farklı deneyimlerden biri de Myanmar'daki Inle Lak... İşte farklı anlar yaşayacağınız o rota...
#SeyahatGençlik romanlarıyla tanıdığımız ödüllü yazar İpek Ongun (69), sıkı bir gezgin. Fırsat buldukça eşi, kızları ya da dostlarıyla seyahate çıkıyor. Dünyanın pek çok bölgesini görme fırsatı buldu. Geçen yıl Myanmar’a gitti, Yangon, Bagan ve Mandalay kentlerini gördü. Ongun, Bagan’dan başlayıp, Mandalay’da son bulan turu anlatırken “Gemi nehirde nazlı nazlı ilerlerken iki kıyıdaki görüntüler zamanı, mekanı unutturacak kadar güzeldi. Tek kelimeyle şiirsel bir yolculuktu” diyor.
Barış Münevveroğlu (31) ilaç şirketinde medikal yöneticilik yapan bir doktor. İlk kez 11 yaşındayken ailesiyle birlikte yurtdışına çıktı. Otomobille Yunanistan, eski Yugoslavya, İtalya ve Fransa’yı gezdi. Ancak kalbini asıl çalan Güneydoğu Asya oldu. Geçen yıl gittiği Kamboçya’da gördüğü Angkor Wat Tapınakları’ndan çok etkilendi: “Avrupa’da Ortaçağ yaşanırken orada cangılın içinde, varlığından haberdar olmadığımız muhteşem bir hazine yükselmiş” diyor.
Deniz seviyesinden yaklaşık 800 metre yükseklikteki Inle Gölü, 116 kilometrekarelik yüzölçümüyle yeryüzünün en yüksek tatlısu kaynaklarından biri. Myanmar’ın, yani eski adıyla Burma’nın Şan Eyaleti’nde. Çevresi yüksek dağlarla çevrili. En derin noktası 3,5 metre. Bu sayede üstüne bambulardan köyler, pazarlar, yüzen köyler kurulmuş. Halkı çok maharetli. Doğanın nimetlerinden rengarenk bir dünya yaratmışlar.