Giovanni Verga, modernleşmenin arifesindeki Sicilya Adası’nın tutkuları ve çıkarları peşinde koşturan insanlarını konu edinir. Verga, kaygan bir zeminde ilerleyen hikâyelerinde sınıf farkı gözetmeksizin tüm Sicilyalıların ortak kaderinin mutsuzluk ve yenilgi olduğunu ortaya koyar. Ve sonuç olarak; Sicilyalılar Tanrı’ya yakarır ve o kimseyi bağışlamaz.
#Kitap Sanat<B>BUGÜNLERDE</B>, okurlarımızın en çok sorduğu sorulardan biri de, düğünlerde takılan altın, mücevherat ve paralarla ilgili. Özellikle gazetelerde yayımlanan görkemli düğün törenleri, davetliler arasında dolaştırılan torbalara atılan hediyeler, saatlerce süren takı merasimleri, takılanların gelinin kollarına ve parmaklarına sığmayışı, damadın elbisesine iliştirilen ya da bir zarf içinde verilen dolarlar, <B>‘‘bu takıların vergisi var mı?’’</B> sorusunu akla getiriyor.
Güneydoğu Sicilya şehirlerinden Siracusa, 734 yılında Yunanlarca kurulmuş, Ciçero’dan “En müthiş, en güzel Yunan şehri” övgüsünü almıştı. Geliştikçe dönemin Atina, Kartaca gibi büyük güçlerinin hedefine yerleşti. Romalılar, Bizanslılar, Kuzey Afrikalılar, İskandinavlar gelip geçti. Sanattan mutfak kültürüne pek çok alanda izlerini bıraktılar. Geçmişin görkemi bugün ünlü arkeoloji parkında ve merkezdeki tarihi yapılarda yaşatılıyor. Ortigia Adası, labirenti andıran dar sokaklar, barok üslubu kiliseler, asırlık saraylar ve Ortigia’nın batı kıyısındaki günbatımı manzarası için bu şehir görülmeye değer.
#Seyahat