Çayın ve kahvenin faydalarını konu alan bilimsel çalışmalara ilişkin haberler basında sık sık karşımıza çıkıyor. Hal böyle olunca "Peki hangisi daha faydalı?" diye bir kafa karışıklığı yaşamak çok doğal. Bu haberimiz de tam olarak bu soruya yanıt arıyor ve kahveyle çayı araştırmalar ve uzman görüşleri eşliğinde çeşitli başlıklarda kıran kırana bir karşılaştırmaya sokuyor. İşte tüm detaylar...
#Kahveİstanbul’da özel bir eğitim kurumu tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Prof. Dr. Gazi Yaşargil Ulusal ve Uluslararası Fen Bilimleri Proje Yarışması’, dünyaca tanınan bilim insanın da katılımıyla 5 Mayıs’ta yapılacak. Yarışacak 40 finalist çalışmalarını sergilerken, dereceye girenler ödüllendirilecek.
#EğitimDünyaca ünlü beyin cerrahı Prof. Dr. M. Gazi Yaşargil, Yeditepe Üniversitesi’nin akademik kadrosuna katıldı. Kendisi için düzenlenen törende konuşan Yaşargil, gençlere seslenerek, “ Kendinizden korkmayın, yaratıcı olmaya çalışın. Daha yapacak çok iş var” dedi.
Ayın dolunay, yarım ay ya da hilal halinin sağlığımız, özellikle de uykumuz ve psikolojimiz üzerinde bir etkisi var mı? Ay tutulması dönemlerinde televizyon ekranlarında boy gösteren astroloji uzmanlarının söylediklerinin tıbbi olarak herhangi bir anlamı olabilir mi? İşte cevabı...
İsviçre'deki Basel Üniversitesi'nin botanik bahçesinde bulunan dünyanın 2 metre yüksekliğindeki, en kötü kokan çiçeği olarak nitelendirilen "Titan Arum" 75 yıl sonra ilk kez açtı. Üniversitedeki botanik bahçesinde 2 yıldır açması beklenen ceset kokusunu andıran pis kokusu bulunan aynı zamanda dünyanın en büyük çiçeği olarak nitelendirilen Titan Arum, Basel Üniversitesi botanik bahçesinde ziyaretçi akınına uğradı. Pis kokusu nedeniyle "leş çiçeği", "ceset çiçeği" veya "ceset bitkisi" de denilen botanikte "amorphophallus titanum" olarak adlandırılan 2 metre yüksekliğindeki çiçeği en az 10 bin kişinin gelip görmesi bekleniyor.Uzmanlar, yapay yöntemlerle üretilen bu çiçeğin dünya çapında şimdiye kadar 134 kez açtığı belirtildi.(Haber:İhsan DÖRTKARDEŞ/DHA)
#HtvhaberBULDUĞU formüle Avrupa Patent Sistemi’ne üye toplam 38 ülkede 2024 yılına kadar patent almayı başaran Sanovel İlaç, gözünü uluslararası bir şirket olmaya dikti. Sanovel’in böylece Türkiye’de bir ilke imza attığını söyleyen Genel Müdür Altan Demirdere, "Sanovel, artık yeni formülasyonlar yaratarak jenerik markalara sahip olmak istiyor. Daha uzun vadede ise kendi orijinal ilaç moleküllerini geliştirmeyi hedefliyor" dedi.