İstanbul’un en kuzey ilçesindeydim bu hafta. Hani bir çoğumuzun hayalini kurduğu, en azından benim “Keşke şurada bir evim olsa, gecekonduya da razıyım” dediğim, ihtişamlı yalıların sıralandığı, Boğaz’ın en güzel seyredildiği Sarıyer’deydim. Ben buraya bayılıyorum. Sarıyer’de vakit geçirirken kendimi daha mutlu hissediyorum. Hala mahalle kültürü var burada. Birbirine gülen, selam veren, şık giyimli ve kibar insanlarla dolu bu ilçe. Kalite bir tık ötede. Tabi bu kalite mekanlara da yansıyor. İşte onlardan üçü…
#SarıyerHiç şüphesiz Türk mutfağının zengin mutfaklar arasında yer almasının en büyük nedenlerinden biri, Karadeniz’in dillere destan yemekleriyle kültürümüze kattığı lezzetler. Peki bu lezzetleri tatmak için illa ufak bir Karadeniz turuna mı çıkmamız lazım dersiniz? Tabii ki hayır! İşte karşınızda İstanbul’un en iyi Karadeniz mutfağı temsilcisi restoranları.
#Karadeniz MutfağıBayram sabahında sofra daha bir özenli kurulur, tüm aile o sofrada buluşur, yediklerimizin tadı da bir başka olur. Üstelik, Ezine peynirinden Gemlik zeytinine, Anzer balından Kayseri sucuğuna kahvaltımıza sınıf atlatacak pek çok coğrafi işaretli ürünümüz de var. Sahrap Soysal yöresel bayram kahvaltılarımızı anlatıyor, ‘Kahvaltı’ kitabının yazarı Ebru Erke coğrafi işaretli ürünlerle yapılabilecek tarifler veriyor.
#RamazanSizi bilmem ama ben her gezi için bir bahane bulurum. Bazen saçma sapan, bazen de inandırıcı olur. Zaten yola çıkmayı aklıma koymuşumdur. Hatta bazen bahaneyi yolda bulurum. Kimi zaman bilinmedik bir coğrafyayı keşfetmeye niyetlenirim. Bu bahaneyle başladıklarım, zorlu yolculuklardır. Uzun yürüyüşler, dik yokuşlar, ormanlar, nehirler, çadırlar, kuş sesleri, karanlık geceler vardır içinde.