Güner, TÜSİAD'a borçtan kurtuldu

Oya BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) iki danışman üyesi daha oldu. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Agah Oktay Güner ile ANAP İzmir Milletvekili Rüşdü Saracoğlu...

Güner de Saracoğlu da TÜSİAD'ın eski üyeleri. Aktif olarak kamu görevinde oldukları için şimdi normal üyelikten danışman üyeliğe geçirildiler... Bu arada Agah Oktay Güner, geçen yılki üyelik aidatını unutkanlıktan veya zamansızlıktan olsa gerek ödememişti... 31 Aralık 1997'de danışman üyeliğe atanınca otomatikman 6 bin dolarlık bu borcu da silinmiş oldu... TÜSİAD tüzüğüne göre danışman üyeler üyelik aidatı ödemiyorlar. TÜSİAD'ın danışman üyeleri arasında, Can Kıraç, Ersin Faralyalı, Şahap Kocatopçu, Fuat Bezmen, Raşit Özsaruhan da var.

İki yıl üst üste aidatını ödemeyen üyeler ise üyelikten çıkarılıyor. Örneğin Özer Çiller bunlardan biriydi. Kaçak işadamı Halil Bezmen ise hem aitadını ödemediği için hem de yüz kızartıcı suç işlediği için üyelikten atılmıştı.

Bu arada TÜSİAD genel kurulu da yaklaşıyor. Genel Kurul 22 Ocak'ta yapılacak. Ancak seçimsiz.

Yeri gelmişken TÜSİAD'a yeni üye olan işadamlarını da sizlere duyurayım. Mustafa Çalık (Ring İplik), İsmail Hakkı Balıkçı (Elginkan Holding), Mustafa Başer (Başer Dış Ticaret), Can Elgiz (Giz Proje İnşaat), Mehmet Sinan Dereli (İstanbul Motor Piston)

Kayseri'ye bir şey oldu mu?

Pastırmasıyla mantısıyla ünlüdür, ama esas işadamlarıyla... Yurdun dört bir sathına yayılmışlardır. Ticari zekâları bilinir.

Kayserililer hep ‘‘Övünmek gibi olmasın ama Kayseriliyim’’ derler. Lisede hem okul müdürü hem edebiyat öğretmenim olan Kazım Yedekçioğlu'nun bana hediye ettiği şiir kitabının adı da buydu. Öğünmek Gibi Olmasın Ama Kayseriliyim...

Geçenlerde Nuh Grubu'nun patronlarından, Nuh Çimento Sanayii A.Ş.'nin de Yönetim Kurulu Başkanı olan Mehmet Eskiyapan ile sohbet ediyorduk. Kayseri üzerine anlattığı bir fıkra çok hoşuma gitti.

Vezir-i Azam heyecanla padişahın huzuruna çıkar

- Devletlim Anadolu'da bir afet olmuş.

Padişah hemen sorar

- Kayseri'ye bir şey oldu mu?

Vezir-i Azam ‘‘Olmadı’’ yanıtını verir.

Aradan zaman geçer yine bir felaket olur ve vezir-i azam tekrar padişaha çıkar.

- Devletlim filan ilde afet oldu.

Padişah yine sorar:

- Kayseri'ye bir şey oldu mu?

Vezir-i azam ‘‘Olmadı’’ der ama sürekli Kayseri'nin sorulmasına şaşırır. Ve dayanamaz padişaha sorar:

- Devletlim her seferinde Kayseri'ye bir şey oldu mu diye sorarsınız. Bunun hikmeti nedir?

Padişah yanıt verir:

- Evladım her nerede afet olursa birşey olmaz. Ama Kayseri'de afet olursa bu Osmanlı İmparatorluğu'na yayılır, ticaret, dengeler değişir. Aman Kayseri yerinde kalsın.

Kayserililer'in dayanışmaları güzeldir. Her ayın ilk pazartesi günü İstanbul'da Dedeman Otel'de toplanırlar, sohbet ederler, hasret giderirler.

Bir geleneklerini daha öğrendim. Her Ramazan ve Kurban Bayramı'ında, ilk gün yine Dedeman Otel'de saat 11 ile 13 arasında bayramlaşırlarmış. Kayserililer yarın akşam da iftarda beraber olacaklar.

Nuh Grubu gayrimenkul şirketi kuruyor

Nuh Grubu, çevreye önem verir. Çimento, hazır beton, kireç sektöründe de faaliyet gösterdiği için ayrıca çevre konusunu önemsemeleri insana sağlığına saygının da bir gereğidir zaten. Arıtma tesisleri, fidanlıklar, ormanlar...

İzmit'te verimli bir arazide fidan yetiştiriyorlar. Bunları kendi tesislerinin çevrelerine dikiyorlar. Isparta Oraganize Sanayi Bölgesi'nde beyaz tuğla tesisi yapıyorlar şu sıralar. İşte burada da bir orman yeşerecek. Yanı sıra Çorlu'da beyaz tuğla tesisi yatırımları var. Aynı şekilde burası da ormana çevricelecek. Geçen sene 200 bin adet fidan yetiştirdiler. Bunun 20 bin adedini TEMA'ya verdiler. TEMA da 10 bin fidanı GAP'a veriyor. Dikim ve bakımını Nuh Grubu üstleniyor. İşçilerine 5'er fidan verdiler. Fidanları dikecek yeri olmayan işçilere Hereke Belediyesi arazi tahsis etti.

Nuh'tan yeni bir haber. Bir gayrimenkul şirketi kurmak üzerelerek. Nuh Gayrimenkul A.Ş. Başına bir profesyonel aranıyor.

Tekel kırılsın tütün yakma bitsin

Özelleştirmeler sancılı olur. Sosyal boyutu vardır. Ondan da önemlisi siyasi boyutu vardır ne yazık ki... Siyasiler, ulufe aracı yaptıkları KİT'lerden vazgeçmek istemezler.

Ülkemizde özelleştirme de ekonomide verimliliği artırmak, rekabet yaratmak, sermayeyi tabana yaymak için düşünülmüyor maalesef. Şimdiye kadar her hükümet kısa sürede gelir sağlama gibi yanlış bakışla yaklaştı.

Günlerdir, Tekel'in, Samsun ve Yeni Harman sigaralarının isim haklarıyla Akhisar Sigara Fabrikası'nın özelleştirilmesi, British American Tabacco (BAT) firmasına satış süreci tartışılıyor. Bakan Eyüp Aşık 5-10 gün içinde satış işini imzayla noktalayacağını söylüyor.

Devlet sigara üretmeli mi? Bir sigara fabrikasının tevsisi için 250 milyon dolar yatırım yapmalı mı?

Ben yapmamalı diyorum... Yabancı sermaye gelsin istiyorum...

Devletin öncelikleri başka olmalı. Eğitime, sağlığa, savunmaya, altyapı projelerine baksın.

Özelleştirmeler neden sektörel planlamalar ve politikalarla paralellik arzetmiyor? Neden ülkemizin bir tütün politikası yok? Trilyonlarca liralık tütün alınıyor, sonra da yakılıyor. (Bu yıl 120 trilyonluk tütün yakılacak.)

Tekel'den Sorumlu Bakan Eyüp Aşık'a, ‘‘Tütün politikası ne olacak?’’ diye sordum.

Meclis’in en haretli günüydü. Cep telefonuyla konuştuk, detaya giremedik. Kısaca Tütün Kanunu'nu Bakanlar Kurulu'na sevketttiğini, Tütün Ofisi kurulacağını, Tekel’den ayrılacağını, tarımın, sanayinin ayrı düşünüldüğünü belirtti. Tütün politikasını başka yazıda aktarayım, çünkü yer bitti...

Koç'a transfer

Ömer Kayalıoğlu, uzun yıllar Yapı Kredi bankası'nda, Reklam ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısıydı. Yapı Kredi'nin kültürel hayata yaptığı katkıları hepiniz biliyorsunuz. Başta Enis Batur olmak üzere bu etkinliklerde Kayalıoğlu'nun da katkıları oldu.

Kayalıoğlu şimdi Koç Holding'de. Hasan Subaşı transfer etti kendisini. Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu’nda, Subaşı ile birlikte çalışıyor. Subaşı'ya danışmanlık yapıyor.

Kasım ayı başında Yapı Kredi'den ayrıldığında önce kendi işini kurmayı düşündü Kayalıoğlu. Kurumsal kimlik konusunda çalışmalar yapmak için. Ancak Hasan Subaşı'nın teklifi daha cazip geldi ki, Koç'u tercih etti. Holding'le direkt ilişkisi yok. Ama bağlı olduğu grupta yani dayanıklı tüketim grubunda bir sinerji, bütensellik yaratmaya çalışacak. Eğer ihtiyaç olursa grubun diğer alanlarında da hizmet verecek. Dayanıklı tüketim grubunda 6 şirket var. Bunların piar, tanıtım, sporsorluk anlamında etkinliğini artırmaya çalışacak.

Bu arada Koç Holding'de Demirdöküm Şirketi'nin Genel Müdürü Mete Nakipoğlu emekli oldu. 10 sene bu şirketi yöneten Nakipoğlu, Tirebolulu olduğu için ‘‘Tirebolu Döküm Sanayii Genel Müdürü’’ lakabıyla anılırdı...

Biliyorsunuz 31 Mart 1998'de Koç Holding Yürütme Kurulu Başkanı İnan Kıraç emekli olacak. Kendisi hem aileden hem de profesyonel. Kıraç'ın yerine kim gelecek?

Henüz kimin geleceği netlik kazanmadı. Bir dönem bizim de yazdığımız gibi yardımcısı Temel Atay'ın atanacağı konuşuldu. Suna Kıraç'ın adı da geçmişti ama Suna Hanım, profesyonel birinin gelmesi gerektiğini söylemişti. Şimdi, Yürütme Kurulu Başkanlığı'na kimin geleceği, Koç’un süper yöneticisinin kim olacağı merakla bekleniyor.



Yazarın Tüm Yazıları