Yazın son demleri: ‘Eylül’de gel’ diyen en güzel adresler | 7 ŞEHİR 15 ROTA

Tüm yazı çalışarak geçirip tatil yapmak için bir türlü fırsat bulamadıysanız artık bir mola vermenin zamanı geldi. Özellikle Eylül’de yola koyulmanın keyfi bir başka güzel. Çünkü çılgın yaz kalabalığı yavaş yavaş çekilmiş oluyor. Üstelik hâlâ bronzluk veren ılık güneş ve sakin dalga sesleri “Yaz daha bitmedi” dedirtiyor. Peki nereye gitmeli, neler yapmalı? Bu soruyu gezgin ve seyahat yazarları Bahar Gündoğdu, Erdoğan Gümüş, Didem Mutçalıoğlu ve Nurgül Büyükkalay’a sordum. 7 şehirden birbirinden güzel 15 adresi önerdiler.

İstanbulluların vazgeçilmezi: Şile / İSTANBUL

İstanbul’un Karadeniz’e açılan adresi olan Şile, şehir merkezine bir saat uzaklıkta olmasıyla hafta sonu kaçışları için çok sık tercih ediliyor. Didem Mutçalıoğlu, “Şile ve Ağva sahil şeridi boyunca birçok koy ve plaj bulunuyor. Bunların çoğunda da kamp yapılabiliyor. Kimisinde özel tesisler var kimisinde de ücretsiz olarak kamp yapma şansına erişebiliyorsunuz. Ücretli kamp alanlarının bir kısmında çadırı olmayanlar için çadır kiralama imkânı da sunuluyor” dedi.

Hem yakın hem güzel: Kefken / KOCAELİ

Marmara’nın Karadeniz kıyısındaki en güzel adreslerinden biri Kefken… Hem İstanbul'a hem de Ankara’ya yakın olması da güzel bir hafta sonu kaçamağı için burayı oldukça ideal kılıyor. “Kefken akla gelen ilk yerlerden olduğu için kalabalık çok bastırmadan sabah erken saatte gitmek gerekiyor” diyen Bahar Gündoğdu, sahil kıyısında kamp alanı olarak tercih edilecek farklı alternatifler olduğunun altını çizdi ve ekledi:

“Buradaki kamp alanlarının en büyük avantajı, şehir merkezine yakın bir konumda olmaları. Bu sayede market ya da restoranlara ulaşmak çok kolay. Ayrıca deniz, kum ve güneşin tadını çıkardıktan sonra Pembe Kayalar, Yeşil Koy, Kapri Plajı ve Kefken Adası’na da gidebilirsiniz.”

Deniz ve kültür tatili bir arada: Cunda / BALIKESİR

Doğası, plajları, bozulmamış dokusu, Rum mimarisinin izlerini taşıyan sokaklarıyla Cunda'da görülmeye değer çok sayıda nokta var. Girit mutfağı lezzetleri ise peşine düşülecek cinsten. Liste uzun ancak aslında gezilecek yerlerin hepsi birbirine çok yakın. İşte Nurgül Büyükkalay’ın önerileri…

-- Berrak denizi ve kumlu sahilleriyle en çok keyif alacağınız plajlar adanın arka tarafında yer alıyor. Cunda Adası’nın Midilli’ye bakan sahilinde ister çadır ya da karavanınızla kamp yapacağınız isterseniz de bungalovlarda konaklayacağınız kamp alanları var. Hepsinin konumu denize sıfır.

-- Çoğu 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip tarihi Cunda evlerinin bulunduğu sokaklarda mutlaka dolaşın. Bölgeye özgü sarımsak taşı gibi malzemelerle iki katlı inşa edilen evlerde Rum mimarisinin inceliklerini göreceksiniz. Harika fotoğraf kareleri yakalayacak olmanız da cabası. Adını ay ışığında ortaya çıkan güzelliğinden alan Ayışığı Manastırı, denize karşı bir tepede konumlanmış Panagia Manastırı, Güvercin Adası’ndan sadece deniz yolu ile ulaşım sağlanan Kızlar Manastırı adada geçmişin izinden yürüyeceğiniz tarihi yapılardan bazıları…

-- Cunda’nın en belirgin simgelerinden biri olan Agios Yannis Kilisesi ve Tarihi Yel Değirmeni bana göre adanın en güzel yerleri. Mübadele sonrası tahrip olan kilise restore edilerek kütüphaneye çevrilmiş. Kesme taş ve tuğladan yapılan kilisenin içerisinde bir tarafında Hristiyanlığa ait freskler diğer tarafında cami yazıları ve raflarında kitaplar var. Kilisenin hemen önündeki kafenin manzarası ise nefis. Kiliseden sonra taşlı dar sokaklardan geçip Âşıklar Tepesi’ne çıkın. Cunda’yı bir de tepeden fotoğraflamanızı öneririm.

Şahane bir deniz: Gizli Liman / ÇANAKKALE

Gökçeada doğasıyla öne çıkan çok güzel bir tatil rotası. Adadaki Gizli Liman, şu sıralar gidilmesi gereken en özel yerlerden. Geniş bir kumsala sahip olan Gizli Liman, Gökçeada’nın batısında yer bulunuyor. “Gizli Liman’ın bu kumsalı, Uğurlu köyü yakınında olması sebebiyle Uğurlu Plajı olarak anılıyor” diyen Didem Mutçalıoğlu, “Plajın hemen arkasındaki ağaçlık bölge kampçıların popüler kamp alanı. Burası ücretsiz kamp yapabileceğiniz harika bir nokta” dedi ve detaylandırdı:

“Ağaçlık olması nedeniyle kamp için çok ideal. Üstelik hemen 200 metre ötenizde şahane bir deniz ve upuzun çakıl taşlı bir plaj sizi bekliyor. Gizli Liman’da özel bir kamp tesisi olmadığı için Uğurlu köyünden tüm ihtiyaçlarınızı alıp da gelmenizi öneririm. Gizli Liman’a ulaşım da gayet kolay. Toplu taşımayla gelecekseniz Uğurlu'ya gelen toplu taşıma araçlarını kullanabilirsiniz. Gökçeada’ya gelmişken adadaki tarihî Rum köylerini gezmeyi, doğasının ve yemeklerinin keyfini çıkarmayı da ihmal etmeyin derim.”

Fotoğraf: Didem Mutçalıoğlu

Kumluk ve geniş bir plajı var: Sokakağzı / ÇANAKKALE

Sokakağzı, adını koydaki Sokak Deresi’nin döküldüğü yerden alıyor. Çanakkale’de hâlâ güzelliğini koruyan, çok fazla bilinmeyen yerlerden biri. Nurgül Büyükkalay, “Kumluk ve geniş bir plajı var. Sahil boyunca sıralanan kamp alanlarıyla beraber küçük oteller, pansiyonlar ve balık restoranları da bulunuyor. Koyda ayrıca dalış okulu da mevcut” dedi ve ekledi:

“Günübirlik dalış turlarına katılabilirsiniz. Tahta masalı, çardaklı, samimiyetini koruyan restoranlarında mutlaka taze deniz ürünlerinin tadına bakmalısınız. Sokakağzı, Assos’un hemen yanı başındaki Ayvacık ilçesine bağlı Koyunevi Köyü’nün sahil kısmı. Sokakağzı’na ulaşmak için Assos’tan Babakale’ye doğru giden yolu kullanmanız gerekiyor. Koyunevi tabelasını gördüğünüz zaman sahile doğru inerek Sokakağzı’na ulaşacaksınız. Karşınıza Midilli Adası’nın uzansanız dokunacakmışsınız hissini uyandıran manzarası çıkıyor.”

Keşfedilecek yerler çok fazla: Demircili Koyu / İZMİR

Antik çağlara kadar uzanan tarihi, doğallığını korumayı başarmış küçük köyleri, bağları ve muhteşem koylarıyla Urla, İzmir’in en gözde tatil beldelerinden biri. Kamp alanları bakımından da oldukça zengin. Özellikle Demircili Koyu, huzur ve sakinliği doğada arayan kamp severler için harika bir adres.

“Demircili Koyu’na Urla merkezden Yağcılar istikametine doğru ilerleyerek çam ağaçlarının arasında geçilen harika bir yoldan gidiliyor” diyen Nurgül Büyükkalay, “Demircili Plajı'nda ücretli ve ücretsiz kamp alanları mevcut. Dağlarla çevrili ve denize sıfır muhteşem bir konumları var. Kamp alanları içerisinde restoranla beraber temel kamp ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz tüm olanaklar da bulunuyor” ifadelerini kullandı ve gezilecek yerlerle ilgili şu önerilerde bulundu:

“Urla gezinizde el emeği ürünlerin satıldığı Sanat Sokağı, Köstem Zeytinyağı Müzesi, Barbaros Köyü ve Türkiye’nin ilk köy tiyatrosunun kurulduğu yer olan Bademler Köyü’ne mutlaka yolunuzu düşürün. Urla, aynı zamanda harika bir gastronomi rotası. Gurme restoranlarında yemek deneyimi yaşamadan sakın dönmeyin.”

Manzarası harika: Yelken Kayalıkları / İZMİR

İzmir’de çok fazla bilinmeyen ve kamp yapmak için en güzel adreslerden biri Yelken Kayalıkları… Yeni Foça ile Eski Foça arasında kalan koy, adeta cennet! Bahar Gündoğdu “Alana inmek için çam ağaçları ile kaplı 10 dakikalık yolu yürümeniz gerekecek” dedi ve şu bilgileri paylaştı:

“Kamp için direkt denizin olduğu yeri pek önermiyorum. Çünkü Yelken Kayalıkları’nın olduğu yer biraz rüzgârlı. Bu nedenle ağaçlık alanların olduğu bölgeyi tercih etmenizde fayda var. Hem güneşten de korunmuş olursunuz. Denizin tabanı ise taşlarla kaplı ve mutlaka deniz ayakkabınızı yanınıza almalısınız. Burada unutamadığım an ise gün batımı, tek kelimeyle harikaydı…”

Fotoğraf: Bahar Gündoğdu

Huzur adresi: Gerence Körfezi / İZMİR

Çeşme’nin Ildır yolu istikameti üzerinde bulunan Gerence Körfezi, ücretsiz çadır kampı kurulacak en güzel rotalardan biri. Bölgeye özel araçla gelmek isterseniz sahil yolu üzerinden devam edip Narlıca ve Ildır’ı geçerek koya ulaşabilişiniz. Eğer toplu taşımayı kullanacaksanız Ildır-Balıklıova hattındaki minibüsleri tercih edebilirsiniz.

Bahar Gündoğdu, “Burası Çeşme’ye oldukça yakın. Önce meşhur Ildır Köyü’ne ulaşıyorsunuz. Bu güzel köyü mutlaka keşfe çıkmalısınız. Sokaklarında dolaşırken huzuru iliklerinize kadar hissedeceksiniz. Hatta köyün zirvelerinde Erithrai Antik Kenti’ni mutlaka görmelisiniz” dedi ve Gerence Körfezi ile ilgili de şu bilgileri paylaştı:

“Gerence’de ihtiyaçlarınızı karşılayacağınız özel işletme ya da tesis bulunmuyor. Bu nedenle Ildır’daki kısa gezintinin ardından alışverişinizi eksiksiz yapıp körfeze çadırınızı kurabilirsiniz. Denizi ise harika… Burada bir gün bile geçirmek inanın tüm yorgunluğunuzu unutturacak.”

Fotoğraf: Bahar Gündoğdu

Önce piknik sonra deniz keyfi: Tanay Tabiat Parkı / İZMİR

Çeşme’nin Ilıca mevkiinde yer alan tabiat parkı, 1976 yılında orman içi dinlenme yeriyken 2011 yılında tabiat parkı olarak tescillendi. Kızılçam, fıstıkçamı, servi, meşe, funda, ardıç, zeytin, orman sarmaşığı, karaçalı, zakkum ağaçlarıyla dolu tabiat parkı, tam bir oksijen kaynağı. İzmir’e 80, Çeşme’ye de 9 kilometre uzaklıkta.

Tanay Tabiat Parkı için “Ege’nin yaz sıcaklarında bunalmadan güzel bir gün geçirmek isteyenler için en güzel noktalarından biri” diyen Erdoğan Gümüş, “Mesire alanının bir diğer avantajı geniş sahili, masmavi ve tertemiz denizi, çocuklara uygun sığ sularıyla Ilıca Halk Plajı’na yakın olması… Ayrıca plaj, termal kaynaklara da yakın olması nedeniyle yer altı sularıyla birleşmekte. Bu nedenle deniz suyunun ılık ve şifalı olması bir başka özelliği” ifadelerini kullandı.

Çok fazla bilinmiyor: Aşı Koyu / MUĞLA

Tam da şu sıralar denize girilecek sakin bir ortam arıyorsanız en güzel adreslerden biri Aşı Koyu… Ortaca ya da Dalaman’dan Sarıgerme yönüne giderken ‘Mergenli Köyü’ ve ‘Aşı Koyu’ yazan tabeladan içeri giriyorsunuz. Yaklaşık 18 kilometrelik bir yolculuğun sonunda cennetten bir köşe sizi bekliyor. Güzel olan ise çok fazla bilinmiyor olması…

“Koy, gün boyu vakit geçirilebilecek sakin, sevimli bir ortam sunuyor ziyaretçilerine. Alanı çevreleyen ağaçların altında serpiştirilmiş masalarda oturabilir, ateş yakmamak şartıyla piknik yapabilirsiniz” diyen Erdoğan Gümüş şöyle devam etti:

“Dalgasız ve turkuaz rengi denizi kocaman bir havuzu andırıyor. Denizinin sığ olması, çocuklu aileler için de avantaj… Özel araç dışında ulaşım imkânı bulunmuyor. Koyda otopark, duş, tuvalet, giyinme kabinleri, büfe, kır kahvesi ve restoran gibi tüm hizmetler mevcut. En yakın konaklama yapılacak yer Mergenli Köyü’nde günlüğü 500 ile 800 lira arasında değişen 7-8 bungalov evden müteşekkil konaklama tesisleri.”

Ölüdeniz’in uzantısı: Kıdrak Tabiat Parkı / MUĞLA

Burası Muğla’nın Fethiye ilçesine 14 kilometre mesafede ve Ölüdeniz’in uzantısı. 2017 yılında tabiat parkı olarak tescillenen 25 hektarlık alanın önemli bir bölümü, halka açık mesire alanı ve plaj olarak kullanılıyor. Erdoğan Gümüş, “Mesire alanı; kıyıya hâkim konumu, eşsiz manzarası, tertemiz havasıyla Fethiye’nin hem hafta içi hem de hafta sonları en çok tercih edilen rekreasyon alanlarından birini oluşturuyor” dedi ve plajla ilgili şu bilgileri paylaştı:

“Plaj uzunluğu yaklaşık 300 metre. Sahil genelde ince kum ama denize girilen kısmı taşlık zemine sahip… Öncelikle piknik yaparak hoşça vakit geçirip sonrasında göz kamaştırıcı kumsalında güneşlenerek turkuaz rengi serin sularında yazın son demlerinin keyfini çıkarabilirsiniz. Özel bir işletmeci tarafından işletilen mesire alanında otopark, duş, tuvalet, giyinme kabinleri, büfe, kır kahvesi, restoran vb. tüm hizmetler de mevcut.”

Kamp seçeneği çok fazla: Akyaka / MUĞLA

Hem yöreye özgü mimariyle yapılmış evlerden oluşan şirin sokakları hem de yanı başında akan Kadın Azmağı'nın berrak ve turkuaz sularıyla büyüleyici bir yer Akyaka… Yaz boyu oldukça kalabalık ama artık deniz, kum ve güneşin son demlerinin yaşandığı şu günlerde nispeten biraz daha sakin. Özetle şimdi tam zamanı.

“Akyaka’da ister Kadın Azmağı'nın serin sularında yüzebilir ister teknelerle gezintiye çıkabilirsiniz” diyen Didem Mutçalıoğlu, bölgede birçok kamp alanının da olduğunun altını çizdi ve şöyle devam etti:

“Akyaka’nın hem içinde hem de çevresinde farklı zevklere göre birçok kamp alanı mevcut. En güzel noktalardan biri de sahilin yukarısındaki tepelik alanda çam ağaçları içindeki alan. Bu kamp alanında yürüyerek hem sahile hem de Akyaka’nın içine gidebiliyorsunuz. Aynı zamanda çevre koylarda Akyaka’dan Akbük’e kadar uzanan sahil şeridinde kamp alanlarında da denizin hemen yanı başında kalabilirsiniz. Bu sahil şeridinin denizi ve doğası da muhteşem.”

Kamp tutkunlarının vazgeçilmesi: Kabak Koyu / MUĞLA

Kabak Koyu, eşsiz konumuyla çoğunlukla kamp faaliyetlerine ayrılmış bir koy. Kamp tutkunları bu koyda ya en az bir kez kamp yapmıştır ya da kamp yapmanın hayalini mutlaka kurmuştur. Büyük işletmelerin olmadığı, gürültüden uzak koyda daha çok bungalov ve çadır kampı seçenekleri mevcut. Hepsi de yemyeşil ağaçların çevrelediği Kabak Koyu’nun güzelliğine karşı konumlanıyor.

Nurgül Büyükkalay, “Kamp alanlarında kendi çadırınızla kalabileceğiniz gibi tesisten çadır kiralayabilirsiniz. Çadırla beraber bungalovlarda da konaklama imkânınız var. Koyda restoran, duş, sıcak su, elektrik imkânları mevcut. Kendi aracınızla gidecekseniz Ölüdeniz istikametini takip ederek Faralya’dan Kabak Koyu’na gelerek, aracınızı park alanında bıraktıktan sonra vadiye inen orman içerisindeki patika yolu takip edip kamp alanına yürüyerek ulaşabilirsiniz. Kabak Koyu’nda kalkan küçük teknelerle Kelebekler Vadisi’ne gidip berrak sularında da yüzebilirsiniz” dedi.

Kamp tatili için şimdi tam zamanı: İncekum / ANTALYA

Antik çağlarda korsan şehri, Bizans döneminde derebeyi şehri, Alaeddin Keykubad döneminde ise başkent olmuş bir şehir Alanya. Havasıyla, tarihiyle, doğasıyla tüm dünyaya kucak açan bir kent. Bir bakışta Roma, Osmanlı ve Selçuklu’nun izlerini göreceksiniz. Antalya’nın diğer ilçelerine göre daha ılıman bir iklimi var. Bu nedenle yılın şu zamanı deniz tatilinin en güzel adreslerinden biri olarak ön plana çıkıyor.

“Alanya’da kamp tatili için yolunuzu İncekum’a düşürün. İncekum, Alanya’nın Avsallar bölgesinde yer alıyor. Denize sıfır ormanla iç içe hem mesire ve hem de kamp alanı olarak hizmet veren yerler var” diyen Nurgül Büyükkalay, “Çam ağaçlarının arasından birkaç adım ilerlediğiniz zaman karşınıza altın sarısı kumlarıyla İncekum Plajı çıkıyor. Kamp yerleriyle beraber günübirlik kullanacağınız piknik alanları da var. İçerisinde restoran ve market de bulunuyor” bilgisini paylaştı.

Her mevsim çok güzel: Çıralı / ANTALYA

Akdeniz’in doğallığını koruyan en temiz ve sakin bölgelerinden biri olan Çıralı, yazın son demlerinin yaşandığı şu günlerde hem deniz hem de kamp tatili için en çok seveceğiniz adreslerden biri. Hava hâlâ yazdan kalma ve deniz suyu ılık. Portakal çiçeği kokulu bahçelerin arasında kuş sesleriyle uyanacağınız çok sayıda kamp alanı bulunuyor.

Nurgül Büyükkalay, “Tahtalı Dağı’nın eteklerinde konumlanmış Çıralı, üç kilometre uzunluğunda bir sahile sahip. Bir ucu Olimpos diğer ucu Yanartaş’a dayanıyor” dedi ve şöyle devam etti:

“Çıralı’da tekne ile Ceneviz Koyu’na doğru bir yolculuğa çıkabilir, merkezine yarım saat uzaklıktaki sessizliği, sakinliği ve dinginliği ile Akdeniz’in bir diğer güzeli Adrasan’ı görebilirsiniz. Aracınız varsa Kemer’e bağlı Phaselis Antik Kenti’ni gezip tarihi kalıntılar arasındaki berrak denizinde yüzebilirsiniz. Ayrıca Tahtalı Dağı’nın zirvesine teleferikle çıkabilir, sadece 10 dakika içinde deniz seviyesinden 2 bin 365 metre yüksekliğe çıkma deneyimini yaşayabilirsiniz”

Fotoğraflar: iStock, Alamy