Güncelleme Tarihi:
Baykar Teknoloji Lideri ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, CNN Türk kanalında Ahmet Hakan’la Tarafsız Bölge programında, devam eden projelerle ilgili önemli açıklamalar yaptı. 2 yıl içinde prototipini uçurmayı hedefledikleri Muharip İnsansız Uçak Sistemi’nin (MİUS) savunma sanayi tarihinde devrim niteliğinde dönüşüm başlatacağını söyleyen Bayraktar, yeni nesil teknolojik atılımlarla “konvansiyonel harp” denkleminin kökten değişeceğini vurguladı. İşte Bayraktar’ın sözlerinden çarpıcı satır başları: “Tümüyle artık dünyanın gittiği yer insansız savaş uçakları. Süpersonik uçuş kabiliyetine sahip 5’inci nesil uçaklardan sonra, geleceğin harbinin uçağı insansız savaş uçakları olacak.
GEMİDEN KALKIP İNECEK
Bugün artık Türkiye de kendi gemisini geliştirdiğinden, biz de bu platformlardan kalkabilen bir muharip insansız savaş uçağını (MİUS) yapacağız. Böylesine ufak bir gemiden insansız savaş uçağının inip kalkabilmesi, devrim denilebilecek kadar önemli. Burada artık devrim olacak. Gemiden inip kalkabilmesi, gemiye keşif anlamında ve vuruş gücü anlamında büyük bir kuvvet çarpanı olacak. Binlerce kilometre öteye uydu kontrolüyle gidebilecek, üstelik bir gemiden kalkarak. Türkiye’nin Doğu Akdeniz, Mavi Vatan operasyonlarını düşünün. Bir kere üssünüzü taşıyabiliyorsunuz. Binlerce kilometreye ulaşacak bir keşif imkânı sunuyorsunuz. Çifte bir güç çarpanına sahip oluyorsunuz. Devrim dediğim bu. Milli geminizden ve kısa pistli geminizden kalkabiliyor olmasıyla birkaç kuvvet çarpanı oluyor. Burada artık muharebede devrim olacak, bu başarıldığında...
2 YIL İÇİNDE İLK UÇUŞ
Muharip savaş uçağının ilk denemesini de hedefimiz, 2023 ve öncesinde gerçekleştirmek. MİUS 6 ton ağırlığında olacak. Daha süratli gidiyor. Önemli kuvvet çarpanlarından birisi de bir savaş uçağının 8’de 1’i maliyetinde. Bir savaş uçağını kaybettiğiniz yerde bunlardan 8 tanesini kaybetmeyi göze alabilirsiniz, ki savaş uçağında pilot da var. 5’inci nesil uçağa göre 10’da 1 maliyeti. Diyelim bunlardan 5’ini vurdu, diğer 5’i ne olacak? Böyle bir denklem olacak. Dünya o yüzden buraya gidiyor.
‘YAPAMAZSIN’ DEDİLER
Bunu yapmaya kalktığınızda birileri sadece dalga geçiyor. Az gelişmişlik kompleksi olan, sömürge yerlerdeki bir tutum bu. Kamuoyunun bakışı açısından bir engel bu. Bire bir yaşadığım bir olay, bürokratın bana söylediği; ‘Bak kardeşim sen iyi çocuksun, akıllı çocuksun, seni sevdik, ama bak bu yabancılar öyle alıp başını gitmiş ki bizim onlara yetişmemiz mümkün değil; siz onlarla aramızda bağ kurun, daha fazla yormayın kendinizi’. Bu anlayışa sahipseniz zaten köle zihniyeti bu, sömürgeci zihniyeti. Ben bu işleri sörf dalgasına benzetiyorum. Bunları teknolojinin devinimiyle çıkan sörf dalgaları gibi düşünün, onun önünde yakalarsanız hep avantajlı durumda olursunuz, arkasına düşerseniz sürekli yokuş.
UÇAN OTOMOBİL
‘Geleceğin teknolojisini yarın başkaları yapsın, satsın bize, müşterisi olalım bunların. Ee onların çantacılığını yapalım, bakımcılığını yapalım, satış elemanı olalım, bu kadar!’ Peki kim geliştirsin bunları? Şimdi uçan araba bir örnek. Geleceğin aslında hayali şu anda, fantezi gibi hatta. ‘Acaba olur mu’ diye ben bile bazen düşünüyorum. Ama böyle düşünüp yola çıkanlar zaten yürüyor. 200 tane firma çalışıyor dünyada şu anda, onlar için de bir hayal.”
‘EVLENDİM, SİYASİLERDEN SES GELDİ’
“Bayraktar İHA 2015’te ilk atışını yaptı, ben daha o zaman evlenmemişim. 4 sene falan bürokrasi oyalamış, mücadele, kavga, kıyamet. Adeta ulusal büyük bir gurur gibi bütün basında yer aldı bu. Ama ne zaman ki ben evlendim, o zaman hemen işin şekli değişmeye başladı bir kısım mecrada. Ya benim için değişen bir şey olmadı. Ben fabrikada yatıp kalkan bir adamdım, yıllarım Güneydoğu’da geçmiş. Bazen Silahlı Kuvvetler’e yük olmayayım diye çekinerek gidiyorum. Nasıl oluyorsa 2015’te evlendikten sonra birden bire ilk rahatsızlık sesi bazı siyasilerden geldi. Niye rahatsız olduklarını da anlayamadık. ‘İşte şu kadar para damada aktarılmış...’ İlk defa bizim reklamımızı onlar yaptılar. Hatta öyle oldu ki kamuoyu ilk onlardan duydu. Bazı şeylere neden böyle siyasi saikle bakılıyor ben anlayabilmiş değilim.”