Güncelleme Tarihi:
Ataşehir Belediyesi çalışanı Şeyda Yılmaz (48), geçen yıl 18 Eylül günü aynı belediyede çalışan E.Ö. ile birlikte bir restorana gitti. Yılmaz ve arkadaşının masasına bir süre sonra, Muhammed Demir (25) ile Emre Ateş (35) de oturdu.
Yılmaz, Demir ve Ateş, saat 02.30 gibi restorandan ayrılarak Demir ve Ateş’in kullandığı ofise gitti. Üçlü saat 03.00 gibi 8. katta bulunan 209 numaralı ofise birlikte giriş yaptı. Demir’in ifadesine göre, Ateş ve Yılmaz bir süre sonra yan odaya geçti. Ancak, saat 04.14’te Yılmaz’ın cansız bedeni binanın arka kısmında bulundu.
Demir ve Ateş hakkında müebbet hapis istemi ile dava açıldı. İstanbul Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava dosyasına göre, İdris C. P. (26) ile Erhan Y. (45) de o gece Yılmaz’ın bulunduğu ofisteydi. Kamera kayıtlarına göre P. ve Y. binadan saat 03.40 sıralarında ayrıldı. Bu saatten 35 dakika sonra da Yılmaz’ın cansız bedeni yerde bulundu.
‘IŞIKSIZ OTURUYORLARDI’
Erhan Y., bilgi sahibi olarak alınan ifadesinde, “Ofisin içerisine girdiğimde ışıklar yoktu. Telefon ışıklarıyla oturuyorlardı. Arkadaşım Emre Ateş’in sesi yan odadan geliyordu” dedi. İdris P.C. ise, “Saat 02.00 sıralarında beni Muhammed Demir’in cep telefonundan aradılar. Ama Emre abi konuştu. ‘Erhan’ı da al benim ofise gel’ dedi. İçeriye girdik. İçeride Emre ve ismini olay sebebiyle öğrendiğim Şeyda Yılmaz’ın seslerini duydum” dedi. İki kişinin kanında yapılan incelemede, Demir ve Ateş’inkine yakın oranda kokain bulundu.
'KOLUNDA ÇANTASI VARDI'
Şeyda Yılmaz’ın ailesinin avukatı Merve Uçanok, “Eksik soruşturma yürütülmüş. Bu iki kişinin o gece o ofiste neden bulundukları açığa kavuşmalı. Mahkemeden bu yönde talebimiz olacak. Bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Yılmaz yerde bulunduğunda kolunda çantası da bulundu. İntihar edecek biri koluna çantasını takarak böyle bir şey yapmaz. Kaldı ki o odanın camı en fazla 60 santim açılıyor. Haklarında dava açılan iki sanığın ifadelerinde ise ciddi çelişkiler var” diye konuştu.