Güncelleme Tarihi:
Siber güvenlik alanındaki gelişmeler, hızla değişen dijital dünyada giderek daha fazla dikkat çekiyor. Son yıllarda saldırıların artışı, bireyler ve kurumlar için ciddi tehditler oluştururken, bu tehditlerin çeşitliliği de dikkat çekiyor.
Özellikle siber güvenlik alanındaki uzmanların önceki tahminlerinin büyük ölçüde doğru çıkması, 2025 yılı için yapılan öngörülerin ciddiyetini de artırıyor. Uzmanlar, bu bağlamda siber güvenlik bilincinin artırılmasının hayati önem taşıdığını belirtiyor. Kullanıcıların güçlü parolalar kullanması, yazılımlarını düzenli olarak güncellemeleri ve şüpheli iletişimlere karşı dikkatli olmaları gerektiği vurgulanıyor.
Peki yeni yılda siber dolandırıcıların en çok hangi yöntemleri denemesi bekleniyor? Kullanıcılar nasıl önlemler almalı, nelere dikkat etmeli?
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Bilişim Teknolojileri Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık ile mercek altına aldık.
1- ŞİFRELEME YÖNTEMLERİNİN KIRILMA İHTİMALİ
‘Finansal bilgilerimizin çok daha kolay çalınabilir hale gelecek’
Üzerinde durulan ilk uyarı, kuantum bilgisayardan doğması beklenen büyük tehlike… Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Kuantum bilgisayarlarla ilgili en büyük endişe, şu anki şifreleme yöntemlerinin kırılma ihtimalidir. Geleneksel bilgisayarların yıllarca sürecek işlemleri, kuantum bilgisayarları saniyeler içinde yapabilecek potansiyele sahiptir. Bu da bankacılık işlemleri, e-posta iletişimleri ve hatta kritik devlet verilerinin tehlikeye girmesi anlamına geliyor. Kısacası, özel hayatımızın ve finansal bilgilerimizin çok daha kolay çalınabilir hale gelmesi gibi bir sorunla karşılaşabiliriz” ifadelerini kullandı.
“Bu tehlikeyi bertaraf etmek için ‘kuantuma dirençli şifreleme’ yöntemleri geliştirilmeye çalışılıyor” diyen Prof. Dr. Kırık, “Ancak bu geçiş süreci zaman alacak gibi görünüyor. Gündelik yaşamımızda, çevrimiçi şifrelerimizin ve dijital kimliğimizin daha iyi korunması için bu yeni şifreleme yöntemlerine geçiş kritik önem taşıyacak” dedi.
2025’te yapay zeka destekli siber saldırıların daha karmaşık ve daha akıllı hale gelmesinin beklendiğini vurgulayan Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Özellikle oltalama saldırılarında, yapay zeka kişisel alışkanlıklarımızı analiz ederek bize özel mesajlar oluşturabilir. Bu mesajların gerçek bir banka veya kuruluş tarafından gönderildiğine inanmak daha kolay olacağı için risk artıyor. Kısacası, dolandırıcıların elindeki en tehlikeli silahlardan biri yapay zeka olacak” şeklinde konuştu.
“Diğer bir tehlike ise zararlı yazılımların yapay zeka ile daha ‘akıllı’ hale gelmesi” diyen Prof. Dr. Kırık, “Bu yazılımlar, sisteme sızdıktan sonra daha karmaşık işlemler gerçekleştirerek kullanıcıları daha uzun süre fark ettirmeden gözetleyebilir. Bu nedenle, bireysel kullanıcıların sürekli yazılım güncellemeleri yapması, antivirüs programları kullanması önemli” dedi.
Fidye yazılımların daha tehlikeli olacağını da söyleyen Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Fidye yazılımları, kullanıcının dosyalarını şifreleyerek geri almak için para talep eden yazılımlardır. 2025’te bu yazılımların çok daha karmaşık hale geleceği ve ‘hizmet olarak fidye yazılımı’ platformlarının yaygınlaşacağı belirtiliyor. Bu da saldırıların daha organize ve hedef odaklı olacağı anlamına geliyor” dedi.
Bu tehlikenin gündelik hayatta çok daha fazla insanın verilerinin rehin alınması anlamına gelebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Kırık, “Özellikle bireylerin fotoğrafları, belgeleri ve hatta şirket verileri bu tür saldırıların hedefi olabilir. Bu nedenle, düzenli yedekleme yapmak, şüpheli e-postaları açmamak ve siber farkındalığı artırmak önemli olacak” ifadelerini kullandı.
“Dijital varlıkların ve kripto para hesaplarının hedef alınması 2025’te çok daha sofistike hale gelecek” diyen Prof. Dr. Ali Murat Kırık, şu bilgilerin altını çizdi:
-- Özellikle merkeziyetsiz finans (DeFi) platformları ve dijital cüzdanların daha fazla hedef olması bekleniyor. Bu tarz siber sızma girişimleri, büyük çapta veri hırsızlığı ve sahte uygulamalarla kullanıcıların paralarını çalma stratejileri üzerine yoğunlaşacak. Kullanıcıların, kullandıkları platformların güvenilirliğini sorgulamaları ve iki faktörlü kimlik doğrulama kullanmaları bu riskleri azaltabilir.
-- Ayrıca, sahte kripto para uygulamaları ve oltalama teknikleri ile kullanıcıların özel anahtarlarını ele geçirme çabaları artacak. Kullanıcıların cüzdanlarını soğuk depolamada tutmaları, resmi uygulamaları tercih etmeleri ve güncel olmayan yazılımlardan kaçınmaları önemli. Kripto paraların geri dönüşü olmayan bir yapıya sahip olması nedeniyle, kayıpları önceden önlemek çok daha kritik hale geliyor.