Güncelleme Tarihi:
Osmangazi ilçesi Alemdar Mahallesi'nde, geçen perşembe akşamı meydana gelen olayda, polis, plakasının sahte olduğu belirlenen otomobile, 'dur' ihtarında bulundu. İhtara uymayan otomobilin sürücü İsmail Kuşaslan, yoluna devam etti. Polisten kaçan sürücü Kuşaslan, İzmir Yolu Caddesi'nde, direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobiliyle, yolda akaryakıt istasyonu girişinde bekleyen İrem Özdemir'e çarpıp, demir korkuluklara vurarak durabildi. Kazada yaralanan İrem Özdemir ile sürücü İsmail Kuşaslan hastaneye kaldırıldı, otomobildeki Kuşaslan'ın arkadaşı Ünal Bilici ise gözaltına alındı. Otomobilde yapılan aramada, iki farklı sahte plaka, ruhsatsız tabanca, pompalı tüfek ve uyuştucu ele geçirildi. Ünal Bilici'nin 25 ayrı suç kaydı, sürücü İsmail Kuşaslan'ın ise 6 ayrı suç kaydı olduğu tespit edildi. Adliyeye çıkarılan Ünal Bilici tutuklandı, sürücü İsmail Kuşaslan'ın hastanede tedavisi devam ediyor.
İREM'DEN GERİYE DİPLOMA VE FOTOĞRAFLARI KALDI
Kaza sonrası Çekirge Devlet Hastanesi'ne kaldırılan İrem Özdemir, geçen cuma saat 10.00 sıralarında, doktorların tüm müdahalesine rağmen hayatını kaybetti ve aynı gün, Kestel ilçesi Alaçam Mahallesi'nde gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı. İrem'den geriye, iki yıl önce aldığı diploma, üniversitede yaptığı projeler ve çekilen fotoğrafları kaldı.
İrem Özdemir'in, kaza öncesinde, yol kenarında, akşam yemeği için otomobiliyle gelecek olan arkadaşını beklediği öğrenildi. DHA muhabirlerine konuşan baba Mehmet Özdemir, kızının mimarlık eğitimi gördüğü üniversiteden iki yıl önce mezun olup, Bursa'da özel bir şirkette çalıştığını belirterek, “Eğer ölmeseydi, bugün ona sürpriz yapıp araba alacaktım. O da bana 2023 yılında piyasaya çıkacak yerli otomobilimiz TOGG almak istiyordu. Hayalleri yarım kaldı, ihmali olan herkesten şikayetçi olacağız" dedi.
İREM YARALIYKEN, 'ANNE SENİ SEVİYORUM' DEDİ
Kazayı, olaydan hemen sonra öğrendiğini söyleyen anne Zeynep Özdemir, "Biri, kaza yerinde kızımın telefonundan beni arayıp, 'İrem’in annesi misiniz?’ dedi, 'Evet' dedim. ‘Kızınız kaza yaptı, araba çarptı’ dedi. Sesini duymak istediğimi söyleyince, oradan seslenen İrem, 'Anne seni seviyorum’ dedi. Sonra yeğenimi aradım. Birlikte hastaneye gittik. Orada, sedyenin üzerindeydi. Bir oraya bir buraya götürüyorlardı. Kimse yoktu yanında. Bilinci yerindeydi, ‘Anne çok acıyor, iğneler de fayda etmiyor’ diyordu ama gitti işte. Ne yaşam dolu, ne eğlenceliydi. Çok başarılı bir kızdı, çok hayalleri vardı. Öldü yavrum. Her şey eksik kaldı. Nasıl geçecek bu hayat? Suçluların en ağır cezayı almasını istiyorum" diye konuştu.
İrem'in, stajyer avukat olan kardeşi Ahmet Özdemir ise, bunca suç kaydı olan kişilerin nasıl dışarda olabildiğini sorgulayarak, "İrem, çok başarılıydı. Birçok hayali vardı. Biz, adaletin tecelli etmesini istiyoruz. Bu, kız kardeşimi geri getirmeyecek ama en azından başkalarının canını koruyacak. İçimiz rahatlayacak” ifadelerini kullandı.