Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de 100’ün üzerinde doğal ya da yapay göl bulunuyor. Yaban hayatı açısından büyük önem taşıyan ve ziyaretçilerine biraz olsun ferah bir nefes alma fırsatı sunan bu göller, ne yazık ki yanlış su politikaları, kirlilik ve iklim krizinin neden olduğu kuraklık gibi etkenlerden dolayı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya… Fakat bu etkenlere yenik düşmemek için direnen pek çok gölümüz de bulunuyor.
Üstelik bu göller kışın beyaz örtüyü üzerlerine çektiklerinde ortaya harika manzaralar çıkıyor. Hatta tamamen buz tutan göllerimizde yürüyüş yapmak, balık tutmak ve kızakla kaymak gibi aktiviteler bile yapılabiliyor.
Ben de gezgin ve seyahat yazarları Didem Mutçalıoğlu, Nurgül Büyükkalay, Erdoğan Gümüş ve Burcu Gürtürk Kadak’a, hazır havalar soğumuş ve Meteoroloji de kar uyarılarında bulunmuşken 'Türkiye’nin kış aylarında en güzel manzaralara bürünen gölleri hangileri?' diye sordum. 10 şehirden birbirinden güzel 15 gölü önerdiler.
İzmir’in soğuk güzeli: Gölcük Gölü / İzmir
İzmir ve kış çok bağdaştırılmasa da Ödemiş’te Bozdağ Kayak Merkezi yakınında ve 1100 metre rakımda bulunan Gölcük Gölü, kışın en çok yakıştığı göllerden biri. Göl, yine aynı isimli çam ağaçlarıyla çevrili yaylada yer alıyor. Burada hava, hemen yakınındaki Ödemiş’ten 10 derece kadar soğuk da oluyor. Zaten bu nedenle Osmanlı zamanında, yazlık olarak kullanılan bir yer olarak biliniyor. Doğal olarak kışın da kar alan ve harika manzaralar veren bir yere dönüşüyor.
Gezgin Didem Mutçalıoğlu, “Gölün çevresi çam ağaçlarıyla süslü yamaçlara bakıyor, bu ağaçlar karla bembeyaz kaplandığında ise manzarasına doyum olmuyor” dedi ve ekledi:
“Gölün çevresinde birçok kafe yer alıyor ve kamp alanları da mevcut. Ayrıca gölün çevresindeki yolun iki yanında sıra sıra çınar, kestane, salkım söğüt gibi ağaçlar bulunuyor. Bu ağaçların karla kaplı manzarasında yürüyüş yapmak bambaşka bir keyif. Üstelik bütün bunlar İzmir’e sadece 1,5 saat uzaklıkta…”
Muhteşem bir manzara: Ulugöl / Ordu
Ordu merkeze araçla 2 saat uzaklıkta bulunan Ulugöl, kesinlikle ailecek gidip görmeye değer bir adres. Ulugöl, Ordu Gölköy’de Ulugöl Tabiat Parkı içinde Çambaşı Yaylası’nda ve 1200 metre rakımda yer alıyor.
Göl, böyle bir yükseklikte olunca kışın sert geçtiği gibi, harika kar manzaraları da ortaya çıkıyor. Didem Mutçalıoğlu, “Ulugöl küçük bir göl ve bu onu çok daha fotojenik yapıyor” dedi ve şu bilgileri paylaştı:
“Çevresinde sıralanmış kayın, kızılağaç, gürgen, akçaağaç gibi ağaçlar kışın kar örtüsü altında bambaşka bir manzara sunuyor. Gölün çevresindeki yürüyüş yolu ise karlar içinde nefes kesici oluyor. Çekeceğiniz her bir kare, kartpostallık görüntüler veriyor. Ayrıca gölün yanında bir şeyler yeme içme olanağı da sunan tesis mevcut. Şunu da belirtmeden geçmeyeyim, göle gelirken geçtiğiniz yolların da manzarası muhteşem.”
Turistlerin de popüler adresi: Borçka Karagöl / Artvin
Türkiye’de birçok yerde Karagöl adında göl var ama en ünlüsü Borçka Karagöl. Göl, 1500 metre rakımda bir heyelan gölü. Burası Artvin’in Borçka ilçesine 25 kilometre uzaklıkta ve yolu gayet düzgün. Hem güzelliği hem ulaşım kolaylığı bu gölü, turistler için de çok popüler bir yer yapıyor.
Mutçalıoğlu, “Bu doğanın yanı başında konaklamak isterseniz gölün yanındaki harika konumdaki tesiste konaklama imkânı da var” diye de ekledi.
Hem manzarası hem de yemekleri harika: Eğirdir Gölü / Isparta
Isparta merkezden Eğirdir’e doğru araçla tepeden inerken harika bir göl manzarası karşılar sizi. Eğirdir iç kesimlerde olsa da gezerken zaman zaman kendinizi Akdeniz’in küçük bir sahil kasabasında hissedebilirsiniz.
Gezgin ve seyahat yazarı Nurgül Büyükkalay, “Eğirdir; balık restoranları, plajları, göle bakan müstakil evleri ile göl kenarında şirin bir kasaba” dedi ve şu bilgileri paylaştı:
Çıldır, ülkemizde karın ilk düştüğü yerlerden biri. Tüm kış mevsimi boyunca donuyor. Kendinizi bir kış masalının ortasında bulacağınız gölde, atlı kızak yapmak ve buzu kırarak balık avlamak yapacağınız aktiviteler arasında ancak en güzeli gölün uçsuz bucaksız beyazlığı ve maviliğinde yürüyüş yapmak.
Sessiz ve sakin ortamı, muhteşem manzarası, doğa yürüyüşü yapmaya elverişli arazi yapısı, şelaleleri, zengin bitki örtüsü ve sportif olta balıkçılığı gibi rekreasyonel faaliyetler açısından ideal bir rota…
Göller yeraltı akışlarıyla birbirine bağlı. Platodaki göllerin en büyüğü Büyükgöl. Oldukça zengin bitki örtüsü ve yaban hayatına sahip; başlıca ağaç türleri olan kayın, gürgen, meşe, kızılağaç, akçaağaç, karaağaç, ıhlamur, titrek kavak, sarıçam, karaçam, köknar, fındık bunlardan bazıları.
Kış kampı severlerin yeni adresi: Akgöl / Sinop
Sinop’un Ayancık ilçesi sınırlarında kalan Akgöl Tabiat Parkı; çam, köknar, meşe, gürgen, kayın, dişbudak, karaağaç türleriyle zengin bir bitki örtüsüne sahip Çangal Ormanları içinde yer alıyor.
Akgöl, Kayadibi ve Çatalçeşme derelerinden gelen su ile beslenen yapay bir göl aslında. 1020 metre rakımlı göl, yaklaşık 500 hektar alana sahip ve derinliği 3-5 metreye kadar çıkıyor. Ayancık-Kastamonu kara yolunun 31’inci kilometresinden ayrılan yoldan yaklaşık 5 kilometre içeride kalan alana özel araç dışında ulaşım imkânı bulunmuyor.
Göl genellikle yakın yerleşim yerlerinden gelen ziyaretçilerin piknik amaçlı kullandıkları mesire alanı olarak kullanılıyor. Ayrıca son yıllarda kış kampçılarının da gözdesi konumunda… Erdoğan Gümüş, “Burası doğanın kucağına kendinizi emanet edeceğiniz, yeşil ile mavinin beyazlar içinde buluştuğu harika bir göl” dedi ve ekledi:
“Akgöl’e kadar gitmişken 8 kilometre uzaklıktaki İnaltı köyüne de uğramalısınız. Burada köy ile aynı adı taşıyan İnaltı Mağarası, görülmeden dönülmemesi gereken yerlerden biri.”
Kartpostallık görüntü sunuyor: Sülüklü Göl / Bolu
Bolu’nun Mudurnu ilçesine bağlı Tavşansuyu Köyü sınırları içerisinde yer alan Sülüklü Göl, doğayı sevenlerin son yıllardaki kaçış noktalarından biri… Sarıçam, karaçam, köknar, kavak, çınar ıhlamur gibi pek çok ağaç türüne ve bitki topluluğuna ev sahipliği yapıyor.
Adından da anlaşılacağı üzere burası bir zamanlar sülüklerin yaşam alanıymış ancak göle sonradan bırakılan balıklar nedeniyle sülüklerin nesli tükenmiş.
Seyahat yazarı Burcu Gürtürk Kadak, “Heyelan gölü olması sebebiyle gölün bazı bölgelerinde ağaçların gövdelerinin göl sularının altında kaldığı Sülüklü Göl, bu özelliği ile fotoğraf tutkunlarına muhteşem bir görsellik sunuyor” dedi ve kış aylarında göl çevresinde yapılacaklarla ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Kış aylarında beyaz örtüyü üzerine çektiğinde kartpostallık görüntüler veren Sülüklü Göl’de bolca fotoğraf çekebilir, kar yürüyüşü hizmeti veren rehberli turlara katılabilirsiniz. İçerisinde herhangi bir tesis ya da işletmenin bulunmadığı Sülüklü Göl Tabiat Parkı, uzun yürüyüşler, kamp, çadır ve piknik için oldukça ideal.”
Yel değirmenleriyle ünlenen bir güzel: Çubuk Gölü / Bolu
İstanbul ve Ankara’ya üç saat mesafede bulunan Çubuk Gölü, Bolu’nun kentsel sit alanı ilan edilen Göynük ilçesinde yer alıyor. Muhteşem sadeliğinin yanı sıra gölün en dikkat çeken özelliklerinden biri de etrafındaki eskimeye yüz tutmuş yel değirmenleri…
Burcu Gürtürk Kadak, “Abant Gölü’ne ulaştığınızda aracınızı milli parkın girişine park edebilir, Abant Gölü’nün kenarından yürüyerek yaklaşık bir saat boyunca gölün çevresini turlayabilirsiniz. Trekking severler için düşünülmüş yürüyüş alanlarının yanı sıra, piknik ve oturma alanları, göl manzaralı butik oteller de gölün çevresinde bulacağınız olanaklar arasında yer alıyor” dedi.
Şelale ve göl bir arada: Tortum Gölü / Erzurum
Erzurum’a sadece kayak sporu için gelenler çok şey kaçırıyor. Onlardan biri de insanı gördüğü andan itibaren büyülemeyi başaran Tortum Gölü. Erzurum’un Uzundere ilçesinde yer alan bu heyelan set gölü, merkeze 1,5 saat mesafede yer alıyor.
Dağların adeta bir ayna gibi göle yansıyan görüntüleri, Tortum Gölü’nün muhteşem yeşilliğiyle birleşince ortaya görülmeye değer manzaralar çıkıyor.
Ağrı'nın Doğubayazıt ve Iğdır'ın Taşlıçay ilçeleri arasında yer alan Balık Gölü, muhteşem doğası ile göz kamaştırırken pek çok balık ve kuş türüne de ev sahipliği yapıyor. Sarı balık, kırmızı benekli alabalık ve kadife ördek gölde rastlayabileceğiniz türlerden bazıları…
Burcu Gürtürk Kadak, “Deniz seviyesinden 2 bin 240 metre yükseklikte yer alan ve bu özelliğiyle Türkiye’nin en yüksek rakımlı göllerinden biri olan Balık Gölü, çevresindeki derelerden, pınarlardan ve yer altı sularından besleniyor. Gölün suyu içme suyu olarak da kullanılıyor” dedi ve şu bilgileri paylaştı:
“Buzla kaplı gölün bir bölümünü kırıp Eskimo usulü balık avlama, gölün kış aylarındaki popüler aktivitelerinden biri. Ziyaretiniz esnasında yöre halkından balıkçıların balık avına şahit olmanız yüksek ihtimal. Buz tutan gölde kızakla kaymayı tercih edenler de var, donan gölün üzerinden yürüyerek ve bolca fotoğraf çekerek bu eşsiz anın tadını çıkaranlar da… “Ben hepsine varım” diyorsanız bugünlerde tamamen donmuş olan Balık Gölü’ne rotanızı çevirebilirsiniz.
Fotoğraflar: iStock, Alamy