Bir kış kartpostalı içinde olmak: Karın en çok yakıştığı yerler | 10 şehir 13 öneri

Kışın en büyüleyici yanı kar yağışı... Kim sevmez ki usul usul, lapa lapa yağan kar yağışını izlemeyi, bembeyaz ağaçlar arasında keyifle yürümeyi…

Hazır kışa merhaba dediğimiz şu günlerde gezgin ve seyahat yazarları Didem Mutçalıoğlu, Nurgül Büyükkalay, Melih Daşgın, Erdoğan Gümüş, İpek Evci ve Bahar Gündoğdu’na 'iki-üç günlük kış tatili için Türkiye'de nereye gitmeli?' diye sordum. 10 şehirden kendinizi kış kartpostalı içinde hissedeceğiniz 13 adresi önerdiler.

İlk kar alan yerlerden: Esentepe / Bolu

Bolu’nun Gerede ilçesindeki Esentepe Mesire Alanı, bulunduğu bin 300 metre rakımı ve adından da anlaşılacağı üzere rüzgârıyla, Bolu tarafında ilk kar alan yerlerden. Zaten buraya sadece 4 kilometre uzaklıktaki Arkut Dağı Kayak Merkezi de burada sık ve bol yağan karın kanıtı.

Gezgin Didem Mutçalıoğlu, “Yağan kar, buradaki yüzlerce yıllık dev çamlarla buluşunca manzaraya gerçekten doyum olmuyor” dedi. Ayrıca Mutçalıoğlu, “En güzel yanlarından biri ise çevrede konaklama ve yürüyüş imkanının da bulunması” olduğunu ifade etti.

Fotoğraf: Didem Mutçalıoğlu

“Ormanın içinde koca koca camların arasından giden bir yürüyüş yolu var. Her adımınızda başka bir fotoğraflık kar manzarası çıkıyor karşınıza. Karlı ormanların içinde yürüyüş yaptıktan sonra yani başında konaklayıp hatta kayak da yapabiliyorsunuz. Hem ormanın tam içinde hem de tüm olanaklarla çevrili olduğunuz bir yer burası. Mesire alanı da olduğu için çevrede birçok restoran da bulunuyor. Bir de not düşelim, Esentepe'ye adını 1934’te bölgeyi ziyaret eden Atatürk vermiş. İstanbul'a 3,5 Ankara'ya ise sadece 1,5 saat uzaklıktaki Esentepe, kar yağdığında bir hafta sonu kaçamağı kadar yakın aslında. Kar manzarasına doymak isteyenler için harika bir alternatif”

Beyaza bürünen ağaçların arasında: Beşpınarlar Tabiat Parkı ve Kökez Tabiat Koruma Alanı / Bolu

Kar manzarası sevenler için bir başka harika adres ise Bolu’nun Mesciler ilçesinde yer alıyor. Bolu-Kıbrıscık yolu üzerinde Gölcük Gölü’nü biraz geçince karşınıza çıkacak olan bölge harika. Buranın bir yanı Beşpınarlar Tabiat Parkı bir yanı ise Kökez Tabiat Koruma Alanı arasında kalıyor. Özetle Bolu'ya 35 kilometre uzaklıkta bolca kar alan bir bölgede olacaksınız. Öyle ki Bolu merkezde kar olmadığında bile burada kar oluyor.

“Kökez Tabiat Koruma Alanı'nın özelliği, çok yaşlı göknar çamlarını barındırması” diyen gezgin Didem Mutçalıoğlu, “Bu çamlar tam da yılbaşı çamı dediğimiz cinsten. Bu koca göknar ağaçları karla buluştuğunda bir yılbaşı ağacı ormanı içindeymişsiniz hissi veriyor” dedi ve ekledi:

“Beşpınarlar tabiat parkı tarafında ise sarıçam ağaçları hakim ve bunlar da karla kaplandığında muhteşem manzaralar oluşturuyor. Ayrıca parkın içerisinde hem bir gölet bulunuyor hem de kamp ve birçok doğa sporlarının yapılmasına olanak sağlayan işletme yer alıyor. Bir yanda karlı bir yılbaşı ormanı bir yanda ise doğanın kalbinde karlar içinde kamp ve doğa aktivite olanakları…”

Fotoğraf: Didem Mutçalıoğlu

Tam bir kış kartpostalı: Gölcük Tabiat Parkı / Bolu

Bolu şehir merkezine 13 kilometre mesafede bulunan Gölcük Tabiat Parkı, Bolu’nun en yoğun ziyaretçi akınına uğrayan turistik merkezlerinden biri… Tabiat parkının içinde yaklaşık 4,5 hektar büyüklüğünde bir set gölü bulunuyor. Park, her mevsim bambaşka bir güzelliğe bürünse de özellikle kış mevsiminde farklı bir görünüme kavuşuyor. Hatta gölün hemen kenarında bulunan ve ‘Devlet Konukevi’ olarak bilinen şirin yapı, masalsı ve kartpostallık görsellik kazandırıyor tabiat parkına…



Gezgin ve seyahat yazarı Erdoğan Gümüş, “Bin 300 metreye ulaşan gölün etrafında, ağaçlar arasında, bol oksijenli ortamda yürüyüş yapmak, ara ara molalar verip muhteşem panoramik manzarayı bol bol fotoğraflamak en güzel aktivitelerinizden olacak. Özel araç dışında göle ulaşım, şehir merkezinden kalkan Bolu Belediyesi halk otobüsleri, Seben ve Kıbrıscık ilçe minibüsleri ile sağlanıyor” dedi.



İstanbul'un yanı başında: Kuzuyayla / Kocaeli

İstanbul’a 130 kilometre uzaklıkta bulunan Kartepe’deki Kuzuyayla kendini size hayran bırakacak. “Aracınızla tepeye kadar bile çıkabilirsiniz” diyen gezgin ve seyahat blog yazarı Bahar Gündoğdu, “Yolun sonunda artık bir yerden sonra yol kardan kapanıyor ve işte o an başlıyor görsel şölen” dedi ve şu bilgileri paylşatı:

“Dizinize kadar gelen karların arasında koşturmak, yürüyüş yapmak, kendinizi yere atıp kar meleği yapmak, ağaçların dallarındaki karları silkelerken altına girip fotoğraflar çekmek tüm yorgunluğunuzu unutturacak. Su geçirmez bot ve mümkünse tozluklarınız olsun ki dizinize kadar gelen kara, canınızın istediği gibi dalabilin. Kara doyduysanız eğer, çantanızda getirdiğiniz sucukları çıkarıp karda sucuk yapmadan dönmemelisiniz. En güzel kar aktivitesi böyle sonlanmalı bence.”

Kış yürüyüşü: Oylat Şelalesi / Bursa

Oylat, Bursa’nın İnegöl ilçesinde bulunan kaplıcalarıyla ünlü küçük bir yer. “Yol üzerinde önce Oylat Mağarası’nı gezip sonra kaplıca bölgesine aracınızı bırakabilirsiniz” diyen gezgin ve seyahat blog yazarı Bahar Gündoğdu, “Sonra da şelaleye giden 3 kilometrelik patikayı yürüyebilirsiniz” dedi ve şu bilgileri paylaştı.

“Kar yeni yağmışsa, bir masal diyarına düştüğünüzü hissedeceksiniz. Yürüyüşte çok deneyimi olmayanlar fazla uzaklara gitmesin. Derenin etrafı bile sizi kendine hayran bırakmaya yetecek. Oylat Şelalesine giden patika yollarındaki yeni yağmış karın manzarasını hala unutamam. Yeterince üşüyüp kar manzarasına doyduğunuzda da sıcacık kaplıca suları sizi bekliyor. Günübirlik kullanılabilen aile hamamlarının yanı sıra belediyenin de tesisi var. Bu arada konaklamayı düşünüyorsanız otellerin çoğu en az üç günlük konaklamayı şart koşuyor.”

Kışın olmazsa olmazı: Uludağ / Bursa

Uludağ kış dendi mi akla gelen en özel adreslerden biri. Burada ister kayak veya board isterseniz de çocuğunuzla birlikte kızak kayabileceğiniz pek çok seçenek var. Üstelik Bursa merkezden kalkan teleferik sisteminin yenilenmesi ve oteller bölgesine kadar uzatılması sonrası tüm bunları günübirlik bir turla da yapmak mümkün.

Teleferiğin ‘Yıldırım’ semtinde yer alan ‘Teferrüç İstasyonu’ndan kalktığını söyleyen gezgin İpek Evci, “Haftanın her günü 10.00-19.00 saatleri arasında hizmet veriyor” dedi ve şu bilgileri paylaştı:

- Teleferiğin ilk durağı Kadıyayla İstasyonu… Burayı geçtikten yaklaşık 17 dakika sonra Sarıalan İstasyonu'na ulaşıyorsunuz. Bu alanda kızakla kayabilir, kurulan sergileri dolaşıp doğa yürüyüşü yapabilirsiniz. Bu bölgedeki dağ evleri hafta sonu karlar arasında vakit geçirmek isteyenler için de güzel bir alternatif. Farklı ev tipleriyle 4-6 kişiye kadar kalabileceğiniz evler şehrin kargaşasından bunalanlar için harika bir kaçış noktası.

- Teleferik’in son durağı Kurbağa Kaya İstasyonu. Otellerin, kayak, board ve kızak pistlerinin olduğu bu istasyona yani 'İkinci Oteller Bölgesi’ne ulaşmanız toplamda ortalama 45 dakika sürüyor. Bu süre hem Bursa hem de kar manzarasıyla geçecek. Eğer bölgede vakit geçirmek istemezseniz minibüslerle 5 dakikada ‘Birinci Oteller Bölgesi’ne ulaşabilirsiniz. Aynı şekilde bu bölgede de kayak, board ve kızak alanları mevcut.

- Tüm bu alternatifler dışında bölgedeki firmalarla anlaşarak ormanın içerisinde kendi kullandığınız kar motorlarıyla keyifli bir tur atıp, mola verdiğiniz kulübede şömine başında dinlenip, son olarak Bursa’yı göreceğiniz en yüksek nokta olan ‘Bakacak’a ulaşabilirsiniz.

UNESCO listesinde: Safranbolu / Karabük

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Safranbolu, ‘En iyi korunan kentler’ arasında gösteriliyor. Özellikle kış mevsiminde beyaza bürünmüş haliyle, tam da kartpostallık bir görünüme kavuşuyor. Kent dokusunun bozulmamış hali, konakların birbirine yakın çatı örtüleri ve birbirinin güneşini kesmeyen cumbalı evler, soğuk havalarda bile iç ısıtan bir görüntü sunuyor.



“Safranbolu’yu yakından tanımanın en doğru yöntemlerinden biri dar ve dik inen sokaklarında doyasıya dolaşmak” diyen gezgin ve seyahat Erdoğan Gümüş, “Kenti izleyeceğiniz Hıdırlık Tepesi’ne mutlaka çıkmalısınız” dedi ve ekledi:

“Eskiden Türkler tarafından yağmur duası ve Hıdırellez kutlamalarının yapıldığı bu alan, kenti izleyeceğiniz en güzel mekânlardan… Burası dışında Yemeniciler Arastası’nda dolaşıp, sevdiklerinize hediye alabilirsiniz. Ayrıca Kent Tarihi Müzesi, Cinci Han ve Cinci Hamamı, Saat Kulesi de gezeceğiniz yerlerden sadece birkaçı…"



Dizilerin vazgeçilmez adresi: Taraklı / Sakarya

2011 yılında Uluslararası Cittaslow Birliği’ne kabul edilen Taraklı, ülkemizin beşinci sakin beldesi. Bir zamanlar “Mümkünlü’de her şey mümkün!” reklam filmiyle de adını duyuran Taraklı; tarihi, kültürel zenginliği ve doğal güzelliğiyle, sinema ve televizyon dizileri için de vazgeçilmez mekânlardan biri. Birçok diziye ev sahipliği yapan Taraklı, fotoğraf tutkunlarına yönelik tur ve fotoğraf yarışmalarının da vazgeçilmez adreslerinden… Taraklı’da kış mevsimi ise harika bir görsel zenginlik katıyor bu şirin yere…

“Dar sokaklara girmeden önce, dev Türk bayrağının dalgalandığı Hisar Tepesi’ne yönelmelisiniz” diyen gezgin ve seyahat yazarı Erdoğan Gümüş, gezilecek yerlerle ilgili şu bilgileri paylaştı:

- Osmanlı Dönemi sivil mimari örnekleri bir hayli fazla ilçede… 100’ün üzerinde tescil edilmiş ev ve konak bulunuyor. Kadirler Konağı, Hanımeli Konağı, Çakırlar Konağı ve Hacı Rıfatlar Konağı en çok ilgi çeken konaklar arasında yer alıyor. Konaklarda dolaşırken, gerek yaşam odaları gerekse kullanılan eşyalar etkileyici olduğu kadar, dönemi yansıtan hikâyelerini dinlerken tarihe de yolculuk yapmanıza vesile oluyor.

- Taraklı’da görülecek yerler arasında bulunan ve eski bir konak olan Kültür Evi, tam bir müze niteliğinde. Burada ilçenin tarihini ve kültürünü yansıtan objeler sergileniyor. Kumaş dokuma tezgâhları, Romanların yaptıkları demir ve ferforje maketler, Taraklı doğumlu ünlü hattat Saim Özel’in eserleri ve yöresel kıyafetler sergilenen eşyalardan bazıları.

- Kubbesi kurşunla kaplı olduğundan halk arasında Kurşunlu Camii diye de anılan Yunus Paşa Camii, ilçenin tam da merkezinde… Yavuz Sultan Selim’in Ridaniye Seferi’ne giderken burada konaklayan veziri Yunus Paşa tarafından yaptırıldığı söylenen cami, Taraklı’da gezilecek en eski tarihî eser.

Bir kış masalı: Doğu Ekspresi ile Kars

Turistik Doğu Ekspresi ile kış mevsiminde Kars’a doğru yola çıkmak adeta bir kartpostal içinde olmak gibi… Ankara tren garından kalkan Turistik Doğu Ekspresi, Ankara-Kars yönünde Erzincan ve Erzurum’dan geçerek Kars’a varıyor. Kars-Ankara yönünde ise Erzincan, Divriği ve Sivas Bostankaya’dan geçerek Ankara’ya varıyor.

Yolculuk 24 saati geçiyor ve bu şehirlerde trenden inip gezmek için zamanınız oluyor. Kendinize ait odanız olmasının dışında, bu odayı istediğiniz gibi de süsleyebiliyorsunuz. Doğu Ekspresi’nde en güzel manzaralar ise sabahın ilk ışıklarında yakalanıyor. Gündüz yol boyunca karşınıza donmuş akarsular ve karlı dağların muhteşem manzaraları çıkıyor.

Gezgin ve seyahat yazarı Nurgül Büyükkalay, “Trenin Erzincan’da mola verdiği duraklar Kemaliye ve Girlevik Şelalesi. Her ikisi de görülmeye değer. Hatta ben Kemaliye’yi görünce neden daha önce buralara gelmemişim diye düşündüm” dedi ve yolcukla ilgili şu bilgileri paylaştı:

- Bir yanda boz dağları, diğer yanda dut, ceviz ve kavak ağaçlarının arasındaki ahşap evleriyle hayran kalacağınız Erzincan’ın şirin bir ilçesi Kemaliye. Fırat’a bakan ahşap evlerin arasında gezip sonrasında bir kafede bal, ceviz ve duttan yapılan meşhur lök tatlısının tadına bakmalısınız.

- Kemaliye’de ayrıca Karanlık Kanyon’u da göreceksiniz. Karanlık Kanyon, 800 metre kayaların duvar gibi yükseldiği, Fırat nehrinin kıvrılarak aktığı muhteşem doğal güzelliğe sahip bir yer. 9 kilometre uzunluğundaki kanyon dünyanın en büyük kanyonları arasında gösteriliyor. Erzincan’dan sonraki durak ise Erzurum.

- Erzurum’un meşhur cağ kebabını mutlaka deneyin, çok lezzetli. Erzurum’da Çifte Minareli Medrese ve tarihi Erzurum evleri gezeceğiniz yerler arasında. Doğu Ekspresi’nin son durağı serhat şehri Kars ise tam bir kış masalı. Tarihi Ani Harabeleri, meşhur Kars gravyerinin doğduğu Boğatepe Köyü ve Rus döneminden kalma tarihi yapılarıyla Kars şehir merkezi hayranlık uyandıracak güzellikte.

Turistik Doğu Ekspres, yolculuğu 15 Aralık'ta başlayacak. Tek kişilik seyahat etmenin bedeli 1300 lira olarak belirlendi. İki kişi seyahat etmek istenirse de kişi başı fiyat 650 liraya iniyor.

Büyülü güzel: Çıldır Gölü / Ardahan

Buzda balık avlamak ister misiniz? Ya da buz üzerinde kızak yapmak? Bunları yapmak için İskandinavya’ya gitmenize gerek yok. Ardahan’a gittiğinizde bunların tamamını hatta çok daha fazlasını bulacaksınız. Deniz seviyesinden bin 950 metre yükseklikte bulunan, 123 kilometrekarelik alanı ile Van Gölü’nden sonra Doğu Anadolu Bölgesi’nin ikinci büyük gölü olan Çıldır Gölü, bu güzellikleri bulacağınız çok özel bir adres.

“Çıldır Gölü sahip olduğu doğal yapısı ve güzellikleriyle her mevsim ayrı güzel” diyen gezgin Melih Daşgın, “Özellikle kış mevsiminde büründüğü göz alıcı haliyle tam anlamıyla kendinizi bir kartpostal içerisinde bulacaksınız” dedi ve ekledi:



- Kış aylarında gölün yüzeyi yaklaşık 25 santim kalınlığında buzla kaplanıyor. Adeta su üzerine konan bir cam gibi. Üzerinde yürürken kırılacakmış hissine kapılabilirsiniz ama bırakın yürümeyi, üzerinde atların arkasına bağlanan kızaklarla gezi dahi yapabilirsiniz.

- Bölge halkının geçim kaynakları arasında olan balıkçılık, kış mevsiminde Eskimo usulü buzda açılan deliklerden yapılmaya devam ediyor. Bu heyecanlı bekleyişin sonunda tutacağınız balıkların tadının aklınızdan hiç çıkmayacağına emin olabilirsiniz.

- Yapmadan dönmemeniz gereken diğer aktiviteler ise gün doğumu veya gün batımı izlemek. Sanki gölden doğarmışçasına yükselen dağların ardında sizi selamlayan güneşin ışıkları ile parıldayan gölün güzelliği karşısında büyülenmemek elde değil.

Gündüzü seyranlık gecesi gerdanlık: Mardin

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin ve ülkemizin en güzel şehirlerinden biri Mardin. Yukarı Mezopotamya’nın en eski kentlerinden. Her mevsimi bir başka güzel. Çok otantik bir atmosferi var. Yıllardır birçok farklı kültür bir arada kardeşçe yaşıyor bu şehirde. Dar sokaklarında dolaşıp, camileri, türbeleri, manastır ve kiliselerini gezerken kendinizi bambaşka bir yerde hissediyorsunuz. Her köşesinde içinde barındığı kültürlerin izlerini görebiliyorsunuz.

“Gündüzü seyranlık, gecesi gerdanlık Mardin’de harika fotoğraf noktaları var” diyen gezgin ve seyahat yazarı Nurgül Büyükkalay, “Bunlardan en güzelleri Zinciriye ve Kasımiye Medreseleri, Olgunlaşma Enstitüsü ve Seyr-i Mardin” dedi ve diğer gezilecek yerler hakkında da şu bilgileri paylaştı:

“Ulu Cami, Mardin Müzesi, Sabancı Müzesi ve Dara Antik Kenti şehrin görmeniz gereken diğer durakları. Eski Mardin’in merkezi Cumhuriyet Caddesi’nde hem yeme-içme hem de hediyelik eşya dükkânlarını ziyaret edebilirsiniz. Bir akşamınızı şehrin tarihi konaklarından birinde yöresel yemeklere ve sıra gecesine de ayırın. Mardin’e kadar gelmişken Midyat’ı görmeden de geçmeyin. ‘Sıla’ dizisinin çekildiği ‘Sıla Konağı’ olarak da bilinen Midyat Konuk Evi ile Mor Gabriel Manastırı’nı görüp Midyat’ın sarı kalker taşından yapılmış tarihi evleri arasında mutlaka dolaşın.”

Dünyanın hayran kaldığı kış diyarı: Kapadokya / Nevşehir

Volkanların küllerinin aşınması sonucu oluşmuş çok özel bir yer Kapadokya… Yok olan volkanın, yeni yaşam filizleri oluşturacağını kim bilebilirdi ki? Oluşan tüflerin içlerinde yaşanan hayatların izini sürmek, yüzlerce yıl önce burada yaşamış insanlarla aynı havayı soluyarak gezmek gerçekten harika…

Gezgin Melih Daşgın, “Kışın peribacalarının içine girip dışarıdan daha sıcak olduğunu anladığınızda, bu topraklarda ve bu güzel doğada neden yıllardır hayat olduğunu çok iyi anlıyorsunuz” dedi ve gezilecek yerlerle ilgili şu bilgileri paylaştı:

“UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki bölge peri bacaları, kayalara oyulan evler, kiliseler, yer altı mağaraları ve ilginç coğrafyasıyla her yıl binlerce turisti ağırlıyor. Listenize öncelikle Göreme Açıkhava Müzesi’ni alabilirsiniz. Sonra da Ihlara Vadisi, Uçhisar Kalesi, Derinkuyu Yeraltı Şehri, Güllerede Vadisi, Güray Seramik Müzesi’ni gezebilirsiniz. Bölgede harika butik oteller var. Hazır yeni yıl tatili de geliyorken Kapadokya güzel bir kış tatili için iyi bir seçenek olabilir.”



En güzel kış fotoğrafı adresi: Ayder Yaylası / Rize

Bir insanın yaşamında görebileceği en güzel kış görüntülerini sunar Ayder Yaylası... Masal dünyası gibidir. Karlar altına gömülmüş eski ahşap yayla evler, beyaza bürünmüş ormanlar, bacasından duman tüten evler ve yükseklerden dökülen şelaleler… 

“Hâlâ geleneklerine uygun şekillerde yaşayan insanların hayatlarına ortak olacağınız Ayder’deki tesislerde konaklayabilir ve muhteşem yöresel lezzetlerin tadına varabilirsiniz” diyen gezgin Melih Daşgın, şu önerilerde bulundu:



“Kar şiddetinin yoğun olmadığı anlarda, çektiğiniz her fotoğrafın kartpostallık olacağı birbirinden güzel fotoğraflar çekeceğiniz yürüyüşler yapmanızın yanı sıra, otelinizde kalıp, manzaranın tadını çıkararak, hatta tesislerin çoğunda bulunan sıcak termal suyun içerisinde bunu yaparak Ayder’i hafızanıza kazıyabilirsiniz.Dönem dönem yayla şenlikleri olan Ayder’de, kış aylarında da festival bulmak mümkün. En çok bilineni ise kardan adam festivali. Bu festivale katılabilir hem eğlenip hem de Ayder Yaylası’nda unutamayacağınız bir tatil geçirebilirsiniz.”

Fotoğraflar: İStock, Alamy