Gözbebeğim sen çok yaşa!

Umutsuz bir günde derin sevgisiyle sardıysa kalbinizi sımsıcak. Hüzünlü bir anınızda usulca süzüldüyse hayatınıza; tertemiz ve lekesizce, kirlenmiş dünyaya inat. Çaresizliğinizi yok edip, sevgisiyle sizi yaşatıp ömrünüze ömür katıyorsa… O kişi nasıl gözbebeğiniz olmaz ve onun uğruna hayata nasıl katlanılmaz söyler misiniz?

Haberin Devamı

Onunlayken her saniyenin tadını çıkararak hayatı bayram havasında yaşıyorsunuz, Bulutları bile ayaklarınızın altında hissediyorsunuz.

 

Peki ya onsuzken?

 

Gün ağarırken, gözlerinizi bir kez bile yummamışsanız, tek başınıza oturuyorsanız... Yorgun ve yalnızsanız… Onun hasretine kapıldıysanız ve gözünüzde tütüyorsa buram buram…

 

Fotoğrafına bakınca ya da anıları canlanınca gözleriniz doluyorsa…

 

Yokluğu bir ok gibi canınıza saplanıyorsa…

 

Haberin Devamı

Coşuyorsa yanardağlar, kasırgalar kopuyorsa…

 

Aşkı bir zehir gibi kanınızda dolaşıyorsa…

 

Ne kavuşabiliyor ne unutabiliyorsanız… Kayboluyorsanız kuytusunda yalnızlıkların, yaşıyorsanız en karasını sevdaların.

 

Onu düşündüyseniz dün akşam yine, sonsuz bir umut dolduysa içinize. Bir de kendinizi düşündüyseniz sonra, bir garip duygu çöktüyse omzunuza.

Yokluğunda kalbiniz cehennem gibi yanıyor, hasreti deli rüzgar gibi bağrınızda esiyorsa…

 

Gönlünüzdeki sızı dinmemesine rağmen sabrınız dağları delen Ferhat’ınki gibiyse, umutlarınız bitip tükenmiyorsa…

 

Tüm bunların nedeni ne olabilir?

 

Tabii ki O, çok sevdiğiniz…

 

Kalp gerçeğiniz…

 

Gözbebeğiniz…

 

Evet, gözbebeğinizdir; kalbinizde özü, teninizde gizi, gözlerinizde gözlerinin izi kalmıştır çünkü.

 

Onun sevdası olmasa…

Haberin Devamı

 

Ah! Bu hayat çekilmez!

 

Aşk olmazsa…

 

Hani ıssız bir yoldan geçerken, hani bir korku duyar da insan, hani bir şarkı söyler içinden. Hani gözleri dolar ya birden, işte öyle bir şey.

Hani yıldızlar yanıp sönerken, hani bir yıldız kayar da insan bir telaş duyar ya birden. Hani bir yağmur yağar ya bazen, gök gürler ya arkasından, hani şimşekler çakar peşinden.

 
İşte öyle bir şey, onun yokluğu.

 

Aşkın varlığı dünyadaki cennetin, yokluğu da arafın ta kendisi.

 

***

 

Az önceki saydığım hallerimizi ve duygularımızı bu cümlelerle şarkıya dönüştüren kişiyle aynı ortamdaydım dün gece.

 

Sadece ben değil yüzlerce kişi…

 

Hep beraber ona eşlik ettik.

 

Onun şarkıları ki…

Haberin Devamı

 

İçimdeki Fırtına, İşte Öyle Bir Şey, Hep Böyle Kal, İbadetim, Ben İmkansız Aşklar İçin Yaratılmışım, Bir De Bana Sor, Söyle Canım, Sevdan Olmasa ve daha niceleri…

 

Kimden bahsettiğimi anladınız sanırım.

 

Türk pop müziğinin duayenlerinden Erol Evgin.

 

Unutulmaz şarkılarıyla yaşamlarımıza ve anılarımıza sinen usta sanatçı, eskimeyen şarkılarının yanı sıra ‘Göz Bebeğim Sen Çok Yaşa’ adını verdiği yeni albümünde yer alan şarkılarını da biz sevenleriyle paylaştı.

 

Nerde peki?

 

Şarkılara yakışır bir mekanda.

 

Kuruçeşme Arena’da.

 

Sağ tarafımızda mavinin tonlarıyla melodilerin buluştuğu Boğaz’ın eşsiz manzarası, sol tarafımızda yeşilin umut veren canlılığıyla ağaçlar…

Haberin Devamı

 

Ve bu iki dünyanın ortasında, gözümüzün hizasında sahnede parlayan bir yıldız.

 

Şarkılarıyla, esprileriyle, anlattığı fıkralarla…

 

Sanatçının; verdiği konser mutluluğunun paralelinde, yeni albümünü paylaşıyor olmasının heyecanı da gözlerden kaçmadı.

 

Altı yıllık bir aradan sonra; Murat Evgin'in yedi bestesinin yanı sıra Aslı Güngör'ün bir, Erol Evgin'in üç bestesi yer aldığı yeni albümü ‘Gözbebeğim Sen Çok Yaşa’daki şarkıların sözleri; Selma Çuhacı, Aslı Güngör, Murat Evgin ve Erol Evgin'e ait. Ayrıca Erol Evgin ve Murat Evgin tarafından bestelenen gün ışığına çıkmamış iki Aysel Gürel sözünün de yer aldığı ve on dört şarkıdan oluşan albümünden şarkılar da söyleyen Evgin’e konserde 2 güzel olay…

Haberin Devamı

 

İlki, ‘Kalp Kalbe Karşı’ şarkısıyla sevilen Aslı Güngör, bu kez sözü ve müziği kendine ait olan Erol Evgin’e verdiği ‘Devirdim Yılları’ şarkısını söylemek için sahneye çıkarak, sanatçıyla beraber…

 

İkincisi de; konserin ilk yarısında bir şarkıyı söylemeye başladığı anda şarkıyı bastıran ve gökyüzünü aydınlatarak gözlerimize görsel şölen sunan havai fişekleri…

 

O renk cümbüşü ki; gözlerimizde adeta renk renk çiçekler açtırdıktan sonra, kendimizi kaptırarak eşlik ettiğimiz şarkılar da gönlümüzdeki çiçekleri…

 

Onun şarkıları ki; hangimizin yaşamından geçmedi, hangimizin kalbine ve anılarına sinmedi?

 

O şarkılar ki; aşk gibi, hayat gibi…

 

İşte öyle bir şey.

 

Bu yıl sahnede 42. yılını kutlayan, gönlümüzün dili olan şarkılara hayat veren Erol Evgin, siz hep şarkılar söyleyin, kalbimizin sesi olun.

 

Şarkınızda dediğiniz gibi, hep bize yakın olun.

 

Ve ‘Hep böyle kal’ın!

Yazarın Tüm Yazıları