Geleceğimizi yok ediyoruz, oysa yaşatmak elimizde

İnternette gezinirken “Dünyanın cevap veremediği çocuk” adlı bir video izledim. Bir kız çocuğu, işadamları ve devlet büyüklerinin toplandığı bir konferansta geleceğimizi anlatıyordu. O kız çocuğu gerçekleri ne kadar güzel anlatıyor, benim gibi gençlerin duygularını ifade ediyordu.

Haberin Devamı

Sevgili Feyza Hanım, 18 yaşında bir genç kızım. Ben hepimizin en büyük sorununu paylaşmak için yazıyorum. İnternette gezinirken bir video izledim. Videonun başlığı “Dünyanın cevap veremediği çocuk.”
Bir kız çocuğu, işadamları ve devlet büyüklerinin toplandığı bir konferansta geleceğimizi anlatıyor. Kızın birkaç cümlesini yazmak istiyorum, şöyle diyor; “Siz hiç benim yaşımda geleceğinizden endişelendiniz mi? Ben endişeleniyorum. Ben güneşe çıkmaya korkuyorum çünkü ozon tabakamızda delikler var. Nefes almaya korkuyorum çünkü atmosferde hangi zararlı kimyasallar var, bilmiyorum.
Ben vahşi hayvan sürülerini görmek istiyorum. Kuşlarla dolu o Yağmur Ormanları’nı görmek istiyorum. Ama hayvanlar ve bitkiler sonsuza dek kayboluyorlar. Okulda bizlere iyi birer insan olmak gerektiğini, asla kavga etmemek gerektiğini söylüyorsunuz. Peki neden söylediğiniz şeyleri sizler yapmıyorsunuz? Neden savaşıyosunuz?
Sizler devlet adamları, büyük insanlar olabilirsiniz. Ama hepsinden önce sizler birer anne, baba, ağabey, kardeş hala ve amcasınız. Ve birilerinin evladısınız. Sizler ozon tabakasındaki o hasarı gideremezsiniz. Nesli tükenen hayvanları geri getiremezsiniz. O halde lütfen hiç değilse artık doğayı bozmayı bırakın.”
O kız çocuğu gerçekleri ne kadar güzel anlatıyor, benim gibi gençlerin duygularını ifade ediyordu.
Ne kadar acı değil mi? Her gün tüketip görmezden geldiğimiz güzellikler için bizler savaşmak zorunda kalacağız. Üstelik bu savaşın bir galibi de olmayacak. - Rumuz: Cansu

Haberin Devamı

İşte benim de tüm umudum siz gençlerde, sizin gibi düşünen, mücadele eden gençlerde... Sağ ol, sevgili kızım, sizlere güveneceğimizi biliyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları