Gazze-Sudan arasında cuma hutbesi

"MADEMKİ, Türkiye’de halkın yüzde 99’u Müslüman, o zaman Türk dış politikasının da, buna uygun yürütülmesi gerekir".

Sanmayın ki, bu söz AKP iktidarından birilerine ait. Hayır, şu anda bir Afrika ülkesinde Türkiye’nin büyükelçisi olan birine ait. MİT eski müsteşarlarından birinin oğlu ya da yeğeni. O müsteşarla aynı soyadını taşıyor. Bulunduğu ülkede ara sıra verdiği demeçler, AKP’yi bile solluyor. Hazret hızlı.

Aslında hazret sadece Ankara’ya uyum gösteriyor. Çünkü, Ankara’nın dış politikada ana teması artık İslam üzerine oturuyor. Tarihsel sapma.

SOYKIRIM SUÇU

Görüldüğü yerde yakalanacak. Yakalandığı anda, kulağından tutup mahkemeye teslim edilecek.

Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir insanlık suçu işliyor. Hıristiyan Afrikalıları sistemli olarak öldürmekle suçlanıyor. Soykırım.

Dünyanın yargılanmasını istediği El Beşir geçen yıl Türkiye’de. Ankara’da saygıyla karşılanıyor. Yakalayan filan yok.

Ankara uluslararası hukuku çiğniyor.

Devamı bugün. İnsanlık suçu işleyen Sudan yönetiminin iki numaralı adamı şu anda Ankara’da. Yine el bebek, gül bebek vaziyeti.

İsrail’in Gazze’de işlediği insanlık suçu ile Sudan’da işlenen insanlık suçu arasında ne fark var? Hiç fark yok.

Bizim büyüklerimiz Gazze için dünyayı birbirine katarken, aynı suçu işleyen Sudanlıyı bağrına basıyor. Neden?

Sudan Müslüman ülke, Sudan yönetimi Müslüman.

Hamas ve Sudan’a yakınlık İslam üzerinden. Ayrıca, Sudan’da dini bütün kardeşlerimizin ticaret ilişkileri, evvel Allah yerinde.

Vaktiyle, Erbakan Nijerya, Libya, Endonezya gibi ülkelere abuk sabuk geziler yapıyor. Ondaki mantık da aynı, ama geziler kaba saba ve herkesin gözüne sokarcasına. Şimdi benzer politika, daha ince ve insan hakları üzerinden.

AKP’nin Afrika ülkelerinde büyükelçilik açmak istemesi yine aynı mantıkla. Çoğu Afrika ülkesi Müslüman çünkü.

CUMA HUTBESİ


Davos’tan yola çıkıyoruz, cuma hutbesine geliyoruz.

Türkiye’de yaşayan Musevi asıllı vatandaşlarımıza zarar gelmesini önlemek üzere, Diyanet İşleri Başkanlığı Cuma günü camilerde okunacak bir hutbe hazırlıyor.

1- AKP yönetimi de, ileri gittiğinin farkında. Bunun önlemini siyasal uyarılar yanı sıra, bir de din üzerinden alma ihtiyacını hissediyor.

2- İslam temeli üzerine oturan dış politika, açıklarını içerde din üzerinden kapatmaya çalışıyor.

Cuma hutbesi AKP döneminde ilk değil. Benzer girişimler var.

Huzuru artık Diyanet açıklamalarında arıyoruz.

Cemil Çiçek arabayı çarptı

BAKANLAR Kurulu sonrasında Cemil Çiçek muhteşem bir çiçek atıyor:

"Biz İsrail ile ilişkilerimize önem veriyoruz".

Daha üç gün önce Tayyip Erdoğan
İsrail Cumhurbaşkanına: "Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz".

Cemil Çiçek’ten ikinci çiçek: "İsrail ile ilişkilerimizi korumak istiyoruz".

Daha üç gün önce Erdoğan: "Plajlarda çocukları öldürüyorsunuz".

Başbakan öyle, yardımcısı böyle söylüyor. Az gidiyoruz, uz gidiyoruz, sonuçta, biz öldürmeyi iyi bilen İsrail ile ilişkilerimize önem veriyoruz.

Ama, onlarla kavga ediyoruz. Ve fakat ilişkilerimizi korumak istiyoruz.

Ziiiig zak, ziiiik zak, güüümmm araba duvara çarpıyor. Mantık iflas ediyor.

Egemen Bağış akıllı adam

NEW York’ta Türklerin gidip geldiği yerde Egemen Bağış kimsenin dikkatini çekmiyor. Yaptığı iş, hayli sıradan. İş bile denmeyebilir.

Tayyip Erdoğan’ın iktidara gelmeden önce, Amerika gezisinde gözüne giriyor, milletvekili oluyor. Üç-dört yıl onun çevirmenliğini yapıyor. Yabancılarla her görüşmesine katılıyor. Erdoğan’ın kara kutusu gibi.

Geçen ay AB’den sorumlu bakan oluyor. Aman ne iyi. İyilik devam ediyor.

Dün Milliyet’te yayınlanan habere göre, bakan olmasından iki hafta sonra, eşiyle birlikte şirket kuruyor. Siyasette parlayan yıldızını ticarette de, parlatmak, daha çok para kazanmak istiyor. E, haklı.

Ancak, küçük bir sorun var. Sorumlu olduğu AB’de bırakın bakanları, üst düzey görevliler ve Avrupa Parlamento üyeleri siyasal etik gereği, diğer profesyonel işlerini bırakıyor.

Bizimki ise, bırakmak ne demek, balıklama yeni işlere dalıyor. Batılılar aptal, Egemen Bağış akıllı. Ne de olsa, önünde yeni ufuklar açılıyor.
Yazarın Tüm Yazıları