Fener değişmedi

Değişti deniyor, ama sarı lacivertliler aynı topu oynuyor. Çünkü başka alternatifi antrenör bilmiyor. F.Bahçe ne takım tertibi olarak, ne de kadro olarak Şampiyonlar Ligi'ne hazır değil.

* Van Hooijdonk, Serhat, Murat Hacıoğlu'nun gidişi F.Bahçe'nin forvetteki gücünü etkiledi mi? İlk maçtaki beraberlik neyin göstergesi?

Serhat ve van Hooijdonk'un durumları Murat'tan biraz daha farklıydı. Murat fazla oynamıyordu, ama van Hooijdonk takımın önemli bir gücüydü. Malesef Daum gitmesi için çok uğraştı. Fenerbahçe'de forvet yok. Yok sol tarafa, yok sağ tarafa oyuncu ihtiyacı varmış, bunlar geçerli değil. Çünkü F.Bahçe'nin oyun sisteminde değişiklik yok. Anelka geldiğinde anladığım kadarıyla sağ tarafa koyulacak.

Sağ beke Serkan geçecek. Serkan sağ bek değil, ama orada oynuyor. Orta sahayı kuvvetlendirmek için alındı, bu mevkii dışında her yerde oynadı. Sağ açık gibi oynuyor, ama F.Bahçe'nin sağ açığı, o olamaz. Orta sahada top kapan, adam kovalayan oyuncu o. Anelka sağ açık değil, oraya konacak. O da orada keyifsiz oynayacak. Nobre santrfor değil, santrfor oynuyor.

F.Bahçe'nin yaptığı en iyi iş Appiah'ın transferi. O mecburen oynuyor ve böylece Aurelio ile birlikte orta sahada 2 kişi oynamış oluyor. Tuncay iyi niyetli, hırslı çalışkan, ama saçma sapan işler yapıyor. Sağa sola dönüyor, bir türlü adam geçemiyor. Yıldız olmak için uğraşıyor, iyi niyetli, ama yetmiyor.

Nobre'nin yetenği sınırlı

Santrforda Nobre ile Türkiye'de belki % 50 iş yaparsınız, ama Avrupa'da olmaz. Brezilyalı iyi niyetiyle mücadele ediyor, ama yetenekleri sınırlı. F.Bahçe'nin santrforunun ondan çok daha yetenekli olması lazım. F.Bahçe'nin santrforunun hava hakimiyeti olacak, gelen topu indirecek, arkadaşlarına iyi pas verecek. Yani van Hooijdonk gibi olacak. F.Bahçe bu tip oyuncuyu çok daha büyük paralar ödemeden Afrika'dan bulabilir.

Luciano da Nobre gibi. Everton maçına bakın, Luciano hiçbir kafa topunda, ikili mücadelede yok. Böyle bir defans oyuncusuyla olmaz. Bugüne kadar 3 tane gol atmış, gol atarım diye ileri gidiyor, rakip atak yapıyor geride kimse yok. Çünkü savunmaya dönemiyor.

F.Bahçe en başta Luciano ve Nobre ile anlaştı. Bu bana biraz Alex, arkadaşlarından ayrılmasın diye yapılmış gibi geliyor. F.Bahçe 3 ileri onun gerisinde Alex'le oynamak istiyor. Ancak bunun için Alex'i oyuna ısındırmak lazım. Bunu yapacak adamlar da Appiah ile Aurelio.

F.Bahçe'nin yedek kulübesi de o kadar parlak değil. Oyuna girebilecek kapasitede bir tek Selçuk var, o da orta sahayı kaldıracak durumda değil. Mehmet Yozgatlı'yı sağ açık gibi oynatıyor. Bir de Kemal var. Kemal de sürekli sakat. Ayrıca takımda yer bulamadığı için fevkalade moralsiz. F.Bahçe'nin şu anda en güvenilir yeri kalesi. Rüştü de mükkemmel, Volkan da mükemmel olma yolunda.

Santrfor ve stoper gerekli

Daum
oyuncu istiyor. Doğaldır her antrenör daha güçlü bir takıma sahip olmak için oyuncu ister. Bu takım 2 senedir tek santrforla şampiyon oldu. F.Bahçe'nin hamala ihtiyacı vardı, Appiah'ı getirdiler, iyi de yaptılar. Ama bir de santrforla stoper almak lazım. Stoperi takım içinden de çıkarabilirsiniz. Ümit var, Önder var, Servet gelecek. Stoper oynayacak adam var elinde.

F.Bahçe hala duran toplardan, karambolden gol atmaya çalışıyor. F.Bahçe seyircisi ise takımın Everton karşısında oynadığı oyunu istiyor sahada. İngiliz takımı F.Bahçe'nin sahada oynamasına fırsat vermişti, ancak ligin ilk maçında G.Birliği aynı şeyi yapmadı. Çabuk oynaması gereken F.Bahçe bunu yapamadı. O zaman da F.Bahçe'nin futbol kalitesi düştü. Ayrıca ileri şişiriyor topu ve böylece rakip de üzerine daha tehlikeli geliyor. Topu kullanamıyor F.Bahçe ve top kaybedince de futbolcusu kendine güvenini yitiriyor.

F.Bahçe'nin işi zor. Sezon başı ilk maç kötü olabilir. Son iki senede de kötü başladı sezona. Başlangıçla sonunu getiremiyor. Oysa şampiyon olmuş bir takım F.Bahçe ve bunları yapmaması lazım.

F.Bahçe ne takım tertibi olarak, ne de kadro olarak Şampiyonlar Ligi'ne hazır değil. F.Bahçe, Türkiye için % 50-60 kapasite ile yeterli olabilir. Çünkü karşısına çıkan her takım F.Bahçe formasından korkuyor, ama futbolcularının yapısını, neler yapıp yapamayacağını da biliyor.

Daum alternatifi bilmiyor

F.Bahçe, Avrupa'da iş yapamayacağını kendisi de biliyor. Bu yüzden Türkiye'de 17. şampiyonluğa gidip tarihe geçmek istiyor. Ama bunları düzeltebilir. Bunu yapacak olan kim, Daum. Alman çalıştırıcı bunları düzeltirse düzgün takım olur. Başkan Aziz Yıldırım'ın da ona büyük güveni var. 2 senedir F.Bahçe kötü oynuyor, ama şampiyon oluyor.

Bu istikrarsa diyecek bir şey yok. Kötünün istikrarı nasıl oluyor, onu da anlamak mümkün değil. Değişti deniyor, ama F.Bahçe aynı topu oynuyor. Çünkü başka alternatifi antrenör bilmiyor.

Bu taraftara akıl ermiyor

* G.Saray taraftarının yönetime tepkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? İliç için yorumunuz nedir?

Bir
şey protesto edilir de yeri ve zamanı vardır. İlk maçına çıkan bir takım seyircisiyle bütünleşmek istiyor. Mali kriz içinde. Seyirciden destek alacak ki kendine gelecek, moral yüklenecek. Ama seyirci çıkıyor protestoya başlıyor. Bu seyircinin yaptığı akıl alacak gibi değil. Allah'tan G.Saray’ın golü erken geldi. Yoksa o protestolar çok daha artacaktı.

Bu üçlüye dikkat

İlk 15-20 dakika herkes diyor ki G.Saray'ın ne sol beki, sağ beki iyi değil. Türkiye'de sağ beki sol beki iyi hangi takım var? Aslında iki beki de iyi. Ne bekliyorlar sağ bekten sol bekten, onu anlamıyorum. Gol de atıyorlar. Kafaya da giriyorlar. Orhan Ak da öyle Cihan da öyle.

G.Saray'da büyük değişiklik var o da büyük bir arkadaşlığın göze çarpması. 10 numara yok deniyor, aslında takımın elinde bu var. Hasan Şaş Konya önünde 10 numara gibi oynadı. Demek ki, antrenör değiştirebiliyormuş bir oyuncuyu ve oynatabiliyormuş. Hasan iyi oynadı.

Hasan ile birlikte Necati ve Altan da toplu ve topsuz oyunda yetenekli oyuncular. Yalnız sen onları belli yerlerde görevlendirip kilitlersen, randıman alamazsın. Bırakacaksın serbest oynayacaklar. Birinin boş bıraktığı yeri diğeri dolduracak. Onları sınırlayamazsın, çok yetenekliler. Sınırlarsan kendilerini gösteremezler.

Daha iyi olacak

İliç'
e gelince... Fizik olarak zayıf göründü. Ama futbolu bilen bir oyuncu, ne zaman pas vereceğini, ne zaman nereye gideceğini biliyor. Top kontrolü iyi, daha kuvvetlenirse daha iyi olacak. Bu maçta çok da iyi oynamadı. Ama 2 gol atıp maçı da kazandırdı. Bu da avantaj. Ama bence daha başarılı olacak adam yukarıdaki üçlü.

Beşiktaş’ın yanlışı

* Kleberson'un transferiyle Beşiktaş eksiklerini kapattı mı? Siyah beyazlılar Vaduz karşısında neye dikkat edip nasıl oynamalı?

Beşiktaş
, Kayseri'de Sergen'in frikiğiyle mağlubiyetten beraberliği yakaladı. Bir futbolcusu gereksiz yere atıldı, sahada 10 kişi kaldı. İbrahim Toraman hata yaptı ve nerede olduğunu görmediği kalecisinin topu almasını bekledi, gol yenildi. Siyah beyazlılar bazı şeyleri yanlış yapıyor. Ahmed Hassan'ı kazanamıyor. Oysa Mısırlı futbolcu gol yollarında büyük güç. Beşiktaş fiziksel olarak üstün gözüktü de, futbol olarak ağırlığını koyamadı. Yalnız Tümer, Ahmed Hassan yok. Kleberson ve Ailton da gelecek, bu 4 adam takıma katıldığında Beşiktaş'ın çehresi değişecek. Bir Appiah'la bile F.Bahçe değişti ki, bu dört isim çok şeyi farklı hale getirir.

Beşiktaş, Kleberson ile orta sahaya bir patron aldı. O bu patronluğu yapabilir mi, bunu göreceğiz. 2-3 hafta sonra bu oyuncular oynadığında ne yapıp yapmadığını görerek Beşiktaş hakkında bir fikir yürütmek lazım. Bir de tabii Beşiktaş'ın geri dörtlüsünü iyi organize etmesi gerek. Çünkü rakibine çok pozisyon veriyor. Aslında 3 büyüklerin hepsinin savunması aynı şeyi yapıyor.

Küçük görmeyeceksin

Beşiktaş'ın Vaduz ile oynayacağı UEFA Kupası maçına gelince... Liechtenstein'ın önemli bir takımı yok, ama hiçbir takımı küçük görmeyeceksin. Maç saha dışında kazanılmıyor. Trabzon'un yaptığı gibi yapmayacaksın. Bu arada Trabzonspor'u ve taraftarını da tebrik etmek lazım. Anorthosis maçı sonrası yaşanan olayların ardından seyirci-takım yeniden bütünleşti. Aslında şunu anlamıyorum, tamam bir maç kaybedilmış, ama bu takım lige devam edecek. Taraftarın öyle şeyler yapmaya ne hakkı var? Sonra hata yaptıklarını onlar da anladılar ve takıma büyük destek verdiler. Çünkü Trabzon'da seyirci gücünü nereye kullanacağını anladı.
Yazarın Tüm Yazıları