Eski ÅŸehire yeni adet!

Cidden…

 

Bir kendime geldim ki…

 

Yaz kaçıp gidiyor, elimizden kayıp giden zaman ve hayat gibi.

 

O zaman ne yapmak lazım?

 

Sezen Aksu’nun dediği gibi şarkı söylemek ve bir – iki gün de olsa kendine zaman ayırmak…

 

Ben de bu düşünceyle iki günlüğüne kaçamak…

 

Hoş o bir – iki günde de iş peşinizi bırakmaz tabii, o da ayrı.

 

Neyse…

 

Tatil deyince deniz, güneş, kum ve de dinlenmek gelir akla değil mi?

 

Herkes sahillere, denize koşarken ben kara parçasına…

 

Hem de Türkiye’nin tam ortasına…

 

İç Anadolu’ya…

 

Eskişehir’e…

 

O nerden çıktı derseniz…

 

Hem bilmediğim yeni göreceğim bir yer olsun hem de tren yolculuğu yapayım hem de orada olan bir arkadaşımla da görüşeyim diye düşündüğümden…

 

Bir arkadaşımla sabahın erken saatlerinde Haydarpaşa Garı’nda güvercinlerin bizi yolcu etmesiyle başladı macera.

 

Trende yerimize kurulup en rahat hal modumuza geçip de keyifli sohbete dalınca 4 saatin nasıl geçtiğini anlayamadan Eskişehir’e vardık.

 

Öğlen sıcak hava karşıladı bizi.

 

‘Aaa! Hava sıcaklığı olarak yokmuş İstanbul’dan farkı’ dedik.

 

Ama akşam olacak ve o sıcak havanın elini burnuna koyup ‘Al sana sıcak hava, nanay!’ dercesine ciğerlerimize işleyen soğukla karşılaştıracaktı bizi.

 

Biz trenden indiğimiz ana dönelim.

 

Önce bir güzel karnımızı doyurup sonra konaklayacağımız yere yerleştik.

 

Sonra da zaman kaybetmeden ver elini EskiÅŸehir.

 

Kalacağımız yerden bizi Oya ve eşi Tolga almaya geliyor.

 

Oya kim mi?

 

Hani ‘Yetenek Sizsiniz’ programında yaptıkları Black & Light yöntemiyle sundukları ‘Kapkara Show’la isimlerini duyuran ekibin yönetmeni Oya Salman.

 

Ve benim de arkadaşım.

 

Onlar kalabalık bir ekip olarak 20 gündür Eskişehir’deler.

 

Bayrama kadar da ordalar.

 

Bayramdan sonra bir süre daha…

 

Oya ve Tolga’yla beraber Eskişehir’in merkezine, Doktorlar caddesine doğru yol alıyoruz.

 

Bize dahil olan ekiple beraber yürüyerek tam 2 saat kadar Eskişehir’i turluyoruz.

 

Doktorlar caddesi, Anadolu Üniversitesi, Espark, Barlar sokağı…

 

Doktorlar caddesini yürürken insanların ‘Kapkara Show’ ekibine olan ilgisi gözlerden kaçmıyor doğrusu.

 

Fotoğraf çekenler, çektirenler…

 

Porsuk Çayı’ndan geçiyoruz.

 

Gondollarla gezenler…

 

Kapkara’daki arkadaşlarla, yol boyunca gırgır, şamata, sohbet ve kahkahalar…

 

Eskişehir’in görülmesi gereken yerlerini gözlerimize nakşettikten sonra bu kez rota Es Aqua Garden…

 

Ama o da ne?

 

Öğlenki o sıcak hava yerini resmen ayaza bırakıyor.

 

Şallara sarınıyoruz arkadaşımla, bana mısın demiyor.

 

Resmen ciÄŸerimize iÅŸliyor soÄŸuk.

 

İşlemekle kalmıyor, ciğerimizi söküyor adeta.

 

Bir gün sonra ateşlenip, zatüre olmasak bari diyoruz.

 

Evet, o kadar…

 

Yemek yiyip soluklandıktan sonra tekrar yola koyuluyoruz ekipcene.

 

Bu kez Eskişehir’in yerel kanalına…

 

ES TV’ye…

 

Neden?

 

Çünkü ‘Kapkara Show’ 20 gündür Eskişehirlilere yaptıkları ve bayrama kadar yapacakları gösterileri anlatacaklar.

 

Çekimden sonra kalacağımız yere vardığımızda nasıl yatıp uyuduğumu hatırlamıyorum.

 

Yorgunluk göz kapaklarıma olanca ağırlığıyla çökünce…

 

Sabah erken saatte uyanıp arkadaşımla keyifli bir kahvaltı sohbetinden sonra yola koyuluyoruz.

 

Es Aqua Garden’e…

 

KAPKARA SHOW ESKÄ°ÅžEHÄ°R'DE / Foto Galeri

 

Eski ÅŸehire yeni adet!

 

Oya (Salman) ve ‘Kapkara Show’ ekibi provaya geçerlerken ben ve arkadaşım da havuz başında yanmaya ve ıslanmaya…

 

Es Aqua Garden henüz çok yeni.

 

Ama yeni açılmış olmasına rağmen Eskişehir’in havasını değiştirmekle kalmamış, Eskişehirlileri avucuna almayı başarmış.

 

Büyüklüğünün ve sağladığı konforun yanı sıra, bol ağaçlı dinlenme alanları, havuzlar, kaydıraklar, animasyonlar ve daha birçok olanaklarıyla Eskişehirlilere eğlence seçeneği sunarak insanları kendine çekmesi gayet kaçınılmaz olsa gerek.

 

Akşama kadar ara ara bize katılan arkadaşlarımızla havuzda ve kaydıraklarda zaman geçirerek su kuşu olmak bir yana güneşin bikini desenli ızgarasında yanmak…

 

Akşam yemeğinden sonra saat 21:30’u gösterdiğinde amfi tiyatro bölümüne geçiyoruz.

 

Çünkü ‘Kapkara Show’ gösterisi başlayacak.

 

Ramazan boyunca yaptıkları ilginç gösteriler, kantolar, ışık showlarıyla insanlara hoş dakikalar yaşatıyorlar.

 

Ve ışıklarla insanları gülümsetiyorlar.

 

Es Aqua Garden ve Kapkara Show, Eskişehir’e yeni adet getirmenin haklı gururunu ve mutluluğunu yaşıyorlar.

 

Gösteri sonrası otele dönüyoruz. Sohbet, gırgır şamata ve hayata dokunmaya kaldığımız yerden devam ediyoruz.

 

Ki aynı frekanstan insanlarla bir araya gelince hem sohbetin tadına doyulmuyor hem zamanın nasıl geçtiği anlaşılmıyor hem de kahkahalar havada uçuşuyor.

 

Saat 02:00 olduğunda çanlar çalıyor.

 

Kimin için?

 

Benim ve arkadaşım için…

 

İstanbul’a dönüş çanları.

 

İki günlük ama dolu dolu ve hoş geçen zamanların ardından trene yerleşirken vedalaşmanın hüznü buruk bir gülümseme olarak ilişirken yüzümüze, mutlu anların pırıltısı da gözlerimizde…

 

İki günlük yaptığımız bu kaçamağı daha sık yapmaya karar veriyoruz arkadaşımla.

 

Sabah trenden indiğimizde anlatılmaz bir mutluluk kaplıyor içimi.

 

Nasıl da özlemişim.

 

Sevgilimi.

 

Bana nasıl da kucak açıp, beni nasıl da bağrına basıyor,

 

Soluğunu tenimde hissediyorum, kokusunu da burnumda…

 

Anlatılmaz, anlaşılmaz, başka bir giz var onda.

 

Tüm sefasına ve cefasına rağmen…

 

Vazgeçemediğim…

 

Büyüsünü çözemediğim…

 

Asla kopamadığım…

 

Onsuz olamadığım…

 

Büyük aşkım…

 

Kavuştuğum…

 

İstanbul’uuuuuuuummmmmmm!

 

                                                  Â                    MELÄ°KE BÄ°RGÖLGE