Ermeni imiş!!!

Elimde rahmetli Sabiha Gökçen'in kitabı: ‘‘Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti.’’ (Türk Hava Kurumu Yayını. l982. Anıları derleyen Oktay Verel).

Gökçen yaşam öyküsünü anlatıyor. Kitabın 23 ve sonraki sayfalarından özetliyorum:

‘‘22 mart l9l3'te Bursa'da doğmuşum. Babam Edirne Vilayeti Başkatipliğinden Bursa'ya, bir daha oradan çıkmamak üzere Abdülhamit tarafından sürülmüş. Son derece aydın fikirli bir insanmış. İlk evliliğini Edirne'de yapmış. Bu evlilikten Şefik ve Nazime isimli iki çocuğu olmuş. Çok ufak yaşta anneleri vefat etmiş. Babamla iki çocuk evde yapayalnız kalmışlar.

Annem Hayriye hanımın da ilk evliliği bir subayla olmuş. Bu evlilikten iki çocuğu dünyaya gelmiş. Erkek Neşet, kız Nafia. Bu yavrucakların da henüz saçları bitmeden annem dul kalıyor.

Derken babamla annem evleniyor. Bu, ikisinin de ikinci evliliği. Selime ablam dünyaya geliyor. Nazime ablam veremden ölüyor. Şefik ağabeyim Harbiye öğrencisi. Birinci Dünya Savaşında son sınıftan alınıp cepheye gönderiliyor. Bir ay geçmeden şehit düşüyor. Neşet ağabeyim evleniyor, annemin torunu doğuyor. Büyükanne olduktan sonra annem bana hamile kalıyor. Beni düşürmeyi deniyor ama başaramıyor. Ailenin altıncı çocuğu olarak beni dünyaya getiriyor...

Babam öldü. Neşet ağabeyim babamı gömdükten bir süre sonra İstiklal Harbine katılmak üzere Bursa'dan ayrıldı...’’

* * *

İşte size ailenin kısacık öyküsü ve isimler. Bu iddia kimlerin hangi amaçlarına hizmet etti? Kendini savunması mümkün olmayan ölmüş bir insanın arkasından niçin ortaya atıldı?

Bilmiyorum, anlamıyorum.

Sabiha Gökçen'in aziz manevi varlığından özür diliyorum.



TURNİKELİ MECLİS


TBMM'nin her yerine şimdi akıllı kart uygulaması geliyor. Giriş kapılarından başlayarak bina, lokanta, otopark ve en önemlisi kulislere akıllı kartla giriş yapılacak.

Her milletvekiline bir kart verilecek, içeriye bu kartla giriş yapılacak.

Meclis kulisine de aynı yöntemle, turnikeden girilecek. Turnikeler kuruldu!

Genel Kurul Salonu'na girmek için önce kulisten geçeceksiniz. Kulis, Meclis'in ‘‘en önemli’’ yeri. Hemen Genel Kurul Salonu'nun bitişiğinde. Bakanlar, milletvekilleri, gazeteciler, ihale takipçileri, iş bitiriciler, iş isteyenler, danışmanlar, bürokratlar, korumalar, eski siyasetçiler, ricacılar, seçmenler, hep burada oluyor.

Kulise girmesi aslında yasak olanlar, bir milletvekilinin peşine takılıp onunla birlikte içeri dalıyor. Kulis hep kalabalık, hep ana baba günü.

Çaylar, kahveler, sigaralar kuliste içiliyor, sohbetlerin en güzeli orada yapılıyor. İçeride görüşmeler sürerken milletvekillerinin çoğu kuliste muhabbeti tercih ediyor.

Şimdi kulislere turnikeler kuruldu. Akıllı kartı gösterip turnikeden içeri gireceksiniz. Amaç, yasaklıların girmesini önlemek! Ama her turnikenin başında bir polis duracak. Polisin de elinde kart olacak. Milletvekili adamını, yakınını getirdiğinde, hangi polis hangi gücüyle onu geri çevirecek! Her milletvekili, istediği kişileri yanında getirip yine kulise sokacak.

Başka bir husus: Milletin vekilleri odalarında oturuyor, oylama başlamak üzere iken koşa koşa kulise doğru harekete geçiyorlar.

Eyvah, turnikelerde bir anda kalabalık birikecek, yığılma olacak!

Metro istasyonu, otobüs durağı gibi!

Acaba amaç, bir süre sonra gazetecilerin kulise girmesini yasaklamak, ya da kısıtlamak mı? Göreceğiz!

Yeni uygulamayla Türk Parlamentosu, belki de dünyada bir ilk'e imza atmış olacak.

Yasama görevini yapmak için içeriye akıllı kartla turnikeden geçerek girebilen milletvekilleri!
Yazarın Tüm Yazıları