Ercan Kumcu: Krizi çıkardık bari ders alalım

Ercan KUMCU
Haberin Devamı

GEÇEN hafta mali piyasalarda yaşanan çalkantı küçümsenecek bir olay değildi. Yetkililer önce, ‘‘Yok canım, bunlar piyasanın normal dalgalanmalarıdır’’ deseler de, işi ciddiye aldılar.

Müdahalenin geciktiği öne sürülebilir. Sonuçta, bu çeşit bir çalkantı sonrası eleştirilecek bir şey mutlaka bulunur. Çünkü, yaşanmaması gereken bir olay yaşandı. İstikrar programı çok ciddi boyutta bir itibar kaybına uğradı.

Faizler eski seviyelerine düşse de, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Geçen hafta hep hatırlanacak. Kaybedilen itibarın bir kısmını kazanabilmek için şimdi çok daha fazla inandırıcı olmak gerekecek.

Programın devamı için, aynı geçen yılın sonunda olduğu gibi, hükümetin bizleri ‘‘olumlu yönde şaşırtması’’ gerekecek. Artık, hiçkimsenin işleri savsaklamak gibi bir lüksü kalmadı.

Geçen haftayı neden yaşadığımızı biliyoruz. Şimdi, yaşadıklarımızdan bazı dersler çıkarmamız lazım. Çünkü, uygulanan istikrar programı mali sektörde bir başka çalkantıyı kaldıramayabilir. Derslerden bazıları şunlar:

Mali sektör bir bütündür. Sektörün sağlamı ya da çürüğü yoktur. Çürük varsa, tüm sektör çürük demektir.

* Mali sektörde rekabet, kuruluşların itibar yarışıdır. Başkalarının itibarını zedelemeye çalışmak binilen dalın kesilmesi anlamına gelir.

Mali sektörün gözetim ve denetimi ‘‘suç ve suçlu aramak’’ için değil, sektöre vatandaşların güven duyması için yapılır. Sektörü korkutan gözetim ve denetim, işleri kilitler. Gözetim ve denetimden kaçan sektör ise itibarlı olamaz.

Mali sektördeki kuruluşların birbirlerine farklı muamele yapmalarını devlet önler. Çünkü, onlara çalışma lisansını devlet vermiştir. Bu kurala da önce devlet uymak zorundadır.

Mali sektör şeffaf olmalıdır. Reform ihtiyacı içindeyse, neyin düzeltileceği de açıklanmalıdır. ‘‘Mali sektör güçlüdür’’ diyerek reform yapılmaz. ‘‘Yanlış yapanların hakkından geliriz’’ gibi demeçlerle çözüm bulunamaz.

Hiçbir ülke ekonomisi kendi parasını basamadığı için batmaz. O nedenle, döviz dengesi, rezervlerin düzeyi ne olursa olsun, hayati bir önem taşır. Döviz açığını küçümseyen bir ekonomi yönetimi için yeterli düzeyde döviz rezervi yoktur.

Ekonomi politikalarının amacı büyümeyi ve istihdamı olabildiğince artırmaktır. Fiyat istikrarından ödün verilerek uygulandığında, hiçbir ekonomi politikası uzun dönemde büyüme sağlayamaz, işsizlik artar.

İstikrar programları, yapılanlar nedeniyle değil, yapılacaklara olan güven sayesinde başarıya ulaşırlar. İhtiyaç duyulan güveni kazanmak zordur. Kaybetmek ise an meselesidir. O nedenle, hükümetlerin işleri savsaklamak gibi bir seçeneği yoktur.

Likidite mali sistemin yağıdır. Yağsız motor yanar, likiditesiz mali sistem patlar. Ekonomilerde likidite sağlayan tek kuruluş Merkez Bankaları'dır. Merkez bankaları bu sorumluluktan kaçamaz, başkalarına devredemez.

Her kriz bir sonraki kriz için tohumlarını bırakarak biter. Krizleri önlemenin tek yolu o tohumları yeşertecek ortamın oluşturulmamasıdır. Yani, piyasaların söylediklerine iyi kulak verilmelidir. Piyasalar suçlanarak krizler önlenemez, krizden çıkılamaz, ekonomik istikrar sağlanamaz.

Yazarın Tüm Yazıları