Enver Paşa gibi paldır küldür

DEVLETİN en üst kurullarında ilginç bir değerlendirme var:

"Kuzey Irak’a operasyon düşünürken, bunun getirisini ve uluslararası boyutunu iyi düşünmek gerek. Enver Paşa’nın Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı’yı savaşa soktuğu gibi, öyle paldır küldür bir harekatın, ülkeye nelere mal olduğunu hepimiz biliyoruz, onun için operasyon kararını iyi düşünmek gerek."

Gerçi, şu sıralarda ya da yakın bir gelecekte Kuzey Irak’a yapılacak bir operasyon hiçbir biçimde, paldür küldür bir operasyon değil.

Çünkü, çok iyi ve her an düğmeye basılacak gibi hazır, bir operasyon söz konusu.

Ancak, olayın paldır küldür tarafı, Amerika bağlantılı. Yani, Amerika’dan vize almadan, böyle bir harekat çok güç. Amerika ise, resmi açıklamalarda ve ikili görüşmelerde hep aynı yanıtı vermeye devam ediyor: Hayır.

24 OPERASYON

Aslında, Kuzey Irak operasyonu sık sık gündeme geliyor. Hükümette bunun kararını vermek ve arkasından TBMM’den izin almak, bir saatlik bürokratik bir iş. Ama, sonrası. Ayrıca, operasyon sırasında nelerle karşılaşılacağı ciddi bir soru.

Geçmişten bugüne, Türkiye Kuzey Irak’a 24 kez operasyon düzenliyor.

Her seferinde Amerika’nın onayı var. Bazı AB ülkeleri, o tarihlerde buna itiraz etse bile, Amerikan desteği karşısında, resmi olarak sessiz kalmayı tercih ediyorlar. Oysa, şimdi Amerikan desteği yok. AB’nin hiç desteği yok.

Bu da, operasyon sonrasının sonuçlarını çok iyi kestirmek gerektiğini ortaya koyuyor.

28 ÜLKEDEN DESTEK

Yurt içinde ya da dışında, PKK terörü ile mücadele, garip gelecek ama, ikinci planda. İçerde ve dışarda, PKK’nın işini bitirmek sanıldığı kadar zor değil.

Sorun dış destekte. PKK terörünü, para, silah, koruma ve benzeri alanda, tam 28 ülke destekliyor.

Bu da, o kadar çok konuşulan sınır ötesi operasyonu geriye itiyor.

Hayati önem taşıyan, bu 28 ülkenin desteğini PKK’dan çekmesi.

Hükümetin üzerinde asıl durduğu konu bu. Desteğin çekilmesinin yolu, askeri değil, ülkeleri terörle ortak mücadelede diplomatik iknadan geçiyor.

Amerika ve AB’nin Türkiye üzerine oyunlarını göz ardı etmeden, AKP’nin bu alanda başarısız kaldığı ayrı bir gerçek.

Devletin en üst kurullarında ele alınan, yine geçmişle ilgili bir bilgi var. O tarihlerdeki operasyonlarda Talabani ve Barzani Türkiye’nin yanında. O kadar yanında ki, PKK’lıları ve onların inlerini Talabani ve Barzani gösteriyor.

Şimdi tam tersi. Şimdi ikisi de, Türkiye’ye hiç iyi niyetli olmayan tutum içinde. PKK yandaşı.

SEÇİM MALZEMESİ

Bunlara rağmen, sınır ötesi operasyonun önümüzdeki pazartesi günü Bakanlar Kurulu’nda bir kez daha ele alınması ihtimal dahilinde. Oradaki temel soru değişmiyor:

Operasyonun getirisi ne olacak, bize nelere mal olacak?

Bu hayati soru karşısında, muhalefetin sınır ötesi operasyonu zorlaması ve bunu seçim malzemesi yapması yanlış.

Bahçeli by-pass

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yanılmıyorsam, en az miting yapan parti lideri.

Seçim kampanyasında Bahçeli’nin önce 59 ilde mitinge katılması kararı alınıyor. Sonra bu 19 ile düşüyor. Son programa göre, 11 ilde karar kılınıyor.

Nedeni, Bahçeli’nin bir süre önce by-pass olması. Bildiğim kadarıyla, kalbinde tıkalı üç damar açılıyor. O nedenle, fazla zorlamaması gerektiği, doktorların tavsiyesi.
Yazarın Tüm Yazıları