Emin Çölaşan: Geçmişini unutan Türkiye

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

SEVGİLİ okuyucularım, önceki gün Ankara'da hüzünlü bir anma töreni vardı. Ermeni ASALA terör örgütü tarafından yurtdışında şehit edilen diplomatlarımız, Cebeci Asri Mezarlığı'ndaki Dışişleri Şehitliği'nde anıldılar.

Konuşmalar yapıldı, ruhlarına dualar okundu.

Yakınları, arkadaşları, sevenleri, mezarların başında gözyaşı döktüler.

Böyle bir olaya medyamızın büyük ilgi göstermesi gerekirdi. Ama öyle olmadı. Önceki gece televizyon haber bültenlerinde bu töreni 3 kanal dışında veren olmadı.

Dün gazetelere baktım, iki gazete dışında en ufak bir haber bile yoktu. Medyamız, diplomat şehitlerimizi es geçmişti.

Sağcı, solcu, dinci, laik, hiç fark etmemişti! Aslında es geçilen şehitlerimiz değil, başımızın belası bir terör süreciydi.

Ama çıplak mankenlere, gereksiz haberlere, din sömürüsüne ayrılan yerler aynen duruyordu!

Biz geçmişimizden kopmuşuz. Geçmişimizi unutmuşuz. Bir ülkenin yaşayacağı en tehlikeli sürece girmişiz.

* * *

ASALA isimli Ermeni terör örgütü ilk cinayetini 1973 yılında Amerika'da iki diplomatımızı öldürerek işledi. Son cinayet 1994 yılında Yunanistan'da işlendi ve iş bitti.

Bu 21 yıllık süreç içerisinde tam 34 şehit verdik. Bunlar arasında büyükelçiler, idari ataşeler, şoförler, korumalar, onların eşleri, çocukları var. Bu listeyi ve öldürüldükleri ülkeyi size buradan iletmek istiyorum:

1973: Başkonsolos Mehmet Baydar ve Konsolos Bahadır Demir. Los Angeles.

1975: Büyükelçi Daniş Tunalıgil. Viyana.

1975: Büyükelçi İsmail Erez ve şoförü Talip Yener. Paris.

1976: Başkatip Oktar Cirit. Beyrut.

1977: Büyükelçi Taha Carım. Vatikan.

1978: Büyükelçimizin eşi Necla Kuneralp ve emekli büyükelçi Beşir Balcıoğlu. Madrid.

1979: Büyükelçimizin oğlu Ahmet Benler. Hollanda.

1979: Turizm Müşaviri Yılmaz Çolpan. Paris.

1980: İdari Ataşe Galip Özmen ve kızı Neslihan Özmen. Atina.

1980: Başkonsolos Şarık Arıyak ve Güvenlik Ataşesi Engin Sever. Avustralya.

1981: Çalışma Ataşesi Reşat Moralı ve Din Görevlisi Tecelli Arı. Paris.

1981: Sözleşmeli Sekreter Savaş Yergüz. Cenevre.

1981: Güvenlik Ataşesi Cemal Özen. Paris.

1982: Başkonsolos Kemal Arıkan. Los Angeles.

1982: Fahri Başkonsolos Orhan Gündüz. Boston.

1982: İdari Ataşe Erkut Akbay. Lizbon.

1982: Askeri Ataşe Albay Attila Altıkat. Kanada.

1982: İdari Ataşe Bora Süelkan. Bulgaristan.

1983: İdari Ataşe eşi Nadide Akbay. Lizbon.

1983: Büyükelçi Galip Balkar. Belgrad.

1983: İdari Ataşe Dursun Aksoy. Brüksel.

1983: Müsteşar eşi Cahide Mıhçıoğlu. Lizbon.

1984: Sekreter eşi Işık Yönder. Tahran.

1984: Çalışma Ataşesi Erdoğan Özen. Viyana.

1984: Birleşmiş Milletler'de görevli Evner Ergun. Viyana.

1991: Basın Ataşesi Çetin Görgü. Atina.

1993: İdari Ataşe Çağlar Yücel. Bağdat.

1994: Müsteşar Haluk Sipahioğlu. Atina.

* * *

Bu 34 isim sadece şehitlerimiz. Bir de suikastlardan yaralı veya yara almadan kurtulan diplomatlarımız ve onların yakınları var.

Ermeni terör örgütü ASALA bu 34 cinayeti Amerika, Avustralya, Avrupa ve Asya'da, yani dört kıtada işlemiş.

Şimdi bize ‘‘demokrasi ve insan hakları’’ nutukları atan ülkelerin çoğunun, bize geçmişten can borçları var!

Anımsayınız, her diplomatımız öldürüldüğünde, Türkiye'de büyük tantana yapardık. Yer yerinden oynar, cenazeler görkemli törenlerle kaldırılır, nutuklar çekilir, maçlarda ‘‘Ermeni uşağı katil Fransa’’ diye sloganlar atılırdı.

Şehitlerimizi önceki gün anarken her şeyi unutmuştuk! Mezarlarının başında sadece bir bakan, Şükrü Sina Gürel vardı! Medyada ise onlara yer yoktu!

* * *

Geçmişimizi çok çabuk unutuyoruz. Geçmişimizden çok çabuk kopuyoruz.

O yıllarda başımıza ASALA'yı bela etmişlerdi. Türk devleti ASALA'yı bitirdi. Elebaşıları yurtdışında tek tek öldürülünce, işin üzerine kısasa kısas yöntemiyle gidilince, Türkiye'de koydukları eylemlerin suçluları idam edilince, aslan parçası ASALA teröristleri ortadan kayboldu!

ASALA bitti, bu kez başımıza taşeron terör örgütü olarak PKK'yı çıkardılar. Dikkat ediniz, PKK piyasaya sürüldükten sonra ASALA'nın sadece 3 cinayeti var. Şimdi PKK bitti. Yakında onu da unutacağız. Ama hiç kuşkunuz olmasın, bir süre sonra başka bir taşeron ayarlanacak.

Yakın geçmişteki teröre ilgisizlik ve medyamızın bu konuda sergilediği duyarsızlık, bunun şimdiden habercisidir.

Birkaç yıl öncesini bile böylesine gözardı eden bir toplum, her şeyi hak etmiştir.

* * *

(Emin Çölaşan'ın notu: Dünkü yazımla ilgili olarak Mesut Yılmaz'ın kardeşi Turgut Yılmaz aradı, kendisine devlet tarafından koruma aracı verilmediğini, ortada bir isim benzerliği olduğunu söyledi).

Yazarın Tüm Yazıları