'Kahraman bakkal'ın hesabı bitmiyor

Güncelleme Tarihi:

Kahraman bakkalın hesabı bitmiyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 2021 07:00

Bu hafta İşin Peşinde köşesi için Maltepe’de bir bakkal dükkânında mesai yaptık. Müşterinin istediği ürünü hemen bulup vermek ve fiyatını söylemek biraz tecrübe istiyor. Bakkalda en zor iş ise ürünlerin fiyatlarını hesaplamak. Zira her ürünün kâr marjı farklı. Toptancıdan alınan ürünü, tüm market ve online platformlara bakarak fiyatlandırdım. Bunun için ciddi bir matematik gerekiyor. Fiyatlandırma sırasında marketler arasında dağlar kadar fiyat farkı olduğunu gördüm. Bu makas bazen yüzde 25, bazen yüzde 50’yi aşıyor. Ama mahalle bakkalı bu marketlerden daha ucuza satmak zorunda. Mahalle bakkalları ‘marketler daha ucuz’ algısının yanlış olduğunu bu durumun eskide kaldığını söylüyor. Bakkallar artık e-ticarete de iş yapıyor.

Haberin Devamı

Yıllarca her mahalle-nin en bilinen, en tanınan esnafı bakkallar oldu. Dizilerin, tiyatro oyunlarının vazgeçilmez birer parçasıydı bakkalar. Özellikle ekonominin sert dalgalanmalar yaşadığı, ürün bulmanın zor olduğu, alım gücünün düştüğü dönemlerde hep bakkallar konuşuldu. Bu sinemamızda da kendini hissettirdi. 1977’de gösterime giren Sakar Şakir filmindeki “Hacı Şen” karakterinin işlettiği ‘Kanaat Bakkaliyesi’ni hatırlarsınız. Neredeyse tüm ürünlerde bir hile vardı. Yine Memduh Ün’ün 1986 yapımı “Garip” filminde bakkal amca ve zabıta arasında geçen sahnede ‘olağan şüpheli’ kimdi? Kemal Sunal’ın canlandırdığı karakter teftiş anında aynen şunları söylüyordu: “Şu peynir gözüme şüpheli göründü. Şu salam da şüpheli. Bu süt ne sütü? Bu dükkândaki mallardan şüphelendim su katılmış olmasın...”

Haberin Devamı

'MARKET UCUZ' ALGISI

O zamana kadar piyasada yaşanan sıkıntıların suçlusu hep bakkalar olarak gösteriliyordu. Bazıları ürünleri saklayıp fiyat yükselterek, bazıları da kaliteleri ile oynayarak bu sürecin önünü açtılar. Ferhan Şensoy’un ‘Kahraman bakkal süpermarkete karşı’ oyununda da bir değişim dönemi anlatılıyordu. Biraz kötü imajına rağmen mahalleliye hala veresiye mal satan, borç veren bakkallar güç kaybediyor; ithal bir model olan süpermarketler vahşi politikaları ile pazara hakim oluyordu. Tüketici küçük indirimlerle markete çekilip ihtiyacından fazla ürünler almaya zorlanıyordu. Ve marketler bunda başarılı oldu. ‘Market ucuzdur’ algısı bir dönem tüketici tarafından net olarak kabul edildi. Bakkalar yenildi. Peki, ürün fiyatlarının arttığı alım gücünün yine düştüğü bugünlerde devlet tarafından ilan edilen, inceleme altına alınan yeni ‘suçlu’ kimdi? Tabi ki doğal olarak marketler.

Kahraman bakkalın hesabı bitmiyor

5-6 FARKLI FİYAT

O dönem yaşananlarda bakkaların da suçu vardı. Peki şimdi marketlerin hiç mi suçu yok? Türkiye’de bir enflasyon gerçeği var. Bu hayatı daha da pahalılaştırıyor. Ama bir tüketici olarak bir ürünün farklı noktalarda 5-6 farklı fiyatla satılması da bana biraz garip geliyor. Her hafta başka bir mesleği deneyimlediğimiz “İşin Peşinde” köşesi için bugün durağımız Maltepe’de 1996 yılından bu yana bakkallık yapan Hüseyin Dağcı’nın dükkânı. Bakkalda mesai 07.00 gibi başlıyor 23.00’a kadar devam ediyor. Hüseyin Dağcı mesaiyi kardeşi ile birlikte bölüşüyor. Bugün onun mesai arkadaşı benim ama önce öğrenmem gereken şeyler var. Dağcı, bana önce fiyatlandırmayı öğretiyor.

Haberin Devamı

TOPTANCIDA 7.95, MARKETTE 27.90

Ürünler toptancıdan geliyor. Peki ama kaça satılacak? Dağcı, “Bak şimdi önce ürünü biz kaça almışız bakacaksın. Sonra her marketin sitesine girip kaça satılıyormuş bir bak. Bir de e-ticaret platformlarına bak” diyor. Dediği gibi yapmaya başlıyorum. Ancak arada dağlar kadar fark var. Toptancıdan 7.95 liraya gelen diş macunu bir zincir markette 27.90, diğerinde 22.90, diğerinde 27.99. Bir tanesi de o gün 17.95’ten 10.95’e indirmiş. Bakkal fiyatı için ise Dağcı, 15 lirayı uygun görüyor. Toptancıdan 9 liraya alınan tuvalet kağıdı yine aynı marketlerde 28 liraya kadar çıkıyor. Süt, yağ ve yoğurt gibi ürünlerde de fiyat farkı yüzde 25’leri geçiyor. Çoğu üründe yüzde 50 farklılık var.

Haberin Devamı

BİR-İKİ ÜRÜNLE ÇEKİYORLAR

Bakkal da ise zincir marketlerden ucuza vermek zorundasınız. Gün boyu ciddi bir matematik hesabının içinde buluyorsunuz kendinizi. Fiyatları karşılaştırmak mahallelinin alım gücüne göre yeni bir fiyat belirlemek. Bunu yaparken kâr etmeyi de başarmak cidden zor iş. Dağcı’ya göre marketler artık ucuz değil. Bir dönem gerçekten ucuz olduklarını söyleyen Dağcı, “Artık çok büyüdüler. Enerji, kira, lojistik ve personel giderleri çok fazla. Bu kadar giderle kimse ucuza mal satamaz. Ama bakkallar tek personelle çalışıyor. Eğer tüketici biraz marketleri bakkalları gezerse sepetlerinin daha ucuza geldiğini görecek. Sadece bir ürüne bakmasınlar. Marketler bir iki ürünle tüketiciyi kandırıyor” ifadelerini kullanıyor.

Kahraman bakkalın hesabı bitmiyor

Haberin Devamı

E-TİCARETE ISINIYORLAR

Artık tüketicilerin önemli bir bölümü alışverişte e-ticareti kullanıyor. Ben de Dağcı’ya e-ticaretin işleri nasıl etkilediğini soruyorum. O cevap verirken içeri bir e-ticaret şirketinin kuryesi giriyor. Meğer Dağcı’da artık e-ticaretten satış yapmaya başlamış. Şimdilik günde 6-7 siparişin geldiğini söylüyor. Ama şunu da ekliyor: “Şu an esnaf bunu daha anlayamadı ama işler e-ticarete doğru gidiyor. Şu an bu siparişler emekleme seviyesinde göreceksiniz bizde işin büyük bölümünü bu kuryelerle yürüteceğiz.”

'SADECE UYURKEN HESAP YAPMIYORUM'

Bakkal dükkanında işin büyük bölümünün hesap yapmakla geçtiğini söyleyen Hüseyin Dağcı, “E-ticaretle güzel ama rakiplerimiz de çoğaldı. Alırken de satarken de iyi hesap yapman lazım. Artık sadece uyurken hesap yapmıyorum. Kafamda sürekli ürünler ve fiyatlar dönüyor. Rekabet böyle bir şey. Ucuza bulduğunu alacaksın. Bazen koyacak yerim olmuyor üzülüyorum. Marketler gibi gösterecek yerim de yok. Bak şu deterjan marketlerden yüzde 20 daha ucuz ama kimse görmüyor” diyor.

Haberin Devamı

NE KADAR KAZANIYORLAR?

Bakkalların en büyük girdi maliyetleri kira ve elektrik... Çok sayıda soğutucu dolap olduğu için elektriğe gelen her zam onları yakından ilgilendiriyor. Dağcı’nın faturası da geçen yıla göre yüzde 30-40 yükselmiş ve bin lirayı bulmuş. Günlük 3-4 bin lira ciro yapan Dağcı, ürünlerini ortalama yüzde 18 kârla satıyor.

2 METREKARE KULLANILIYOR

Mesai sırasında ürünleri dizerken öğrendiğim şeylerden biri de bakkallarda müşterilerin kapıdan girdikten sonra sadece bir metrekarelik alanı kullanması oldu. Kimse arta taraflara gitmiyor. İhtiyacını söylüyor alıyor ve gidiyor. Bakkallar en renkli ürünleri hemen tezgah ve kapı önüne yığıyor. Alan da onları alıyor. Yani marketlerdeki gibi içerde dolaşıp büyük bir sepete ürün atma ihtiyacı da olmuyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!