Güncelleme Tarihi:
Bennett, konuşmasında İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin adına 4 kere yer verirken Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı bir kere bile anmadı.
Hatta, Bennett'in konuşmasında bir kere geçen "Gazze" ve "Hamas" kelimeleri de İran'la bağlantılığı olarak kullanıldı.
Buna karşın Bennett, 40 kere "İsrail" dedi.
Bennett'in BM Genel Kurulu'ndaki ilk konuşmasında İran konusuna odaklanacağı tahmin ediliyordu ancak Filistinlileri tamamen görmezden gelmesi, İsrailli analistler başta olmak üzere birçok kişi tarafından dikkate değer bulundu.
AÇIK ŞEKİLDE FİLİSTİNLİLERDEN BAHSEDİLMİYOR
Haaretz gazetesi yazarı İsrailli gazeteci Anshel Pfeffer, Bennett'in BM önündeki konuşmasında Filistin meselesine değinmemesine dikkati çekerek, "Filistin meselesini görmezden gelmek, her zaman yaptığınız gibi kaçınılmaz şekilde gelip size çarpana kadar Bennett'in yaklaşımının bir özelliği olarak kalacak." dedi.
Yediot Aharonot gazetesinin siyasi analistlerinden Nadav Eyal de İsrail Başbakanının Filistin devletinin kurulmasını reddeden, Yahudi yerleşim birimlerini destekleyen, fanatik sağ kesimle "flört eden" sağcı tutumuna işaret ederek, durumu "BM'deki konuşmasında açık şekilde Filistinlilerden bahsetmedi, bu durum Bennett'e İsrail içinde muhakkak hizmet edecek." şeklinde değerlendirdi.
Eyal, "Bennett, hükümetin oluşumuna ve özellikle sağın değerlerine olan güveninin kanıtı olarak konuşmasında bizim Filistinlilerin yokluğunu fark ettiğimizden emin olmamızı istiyor." ifadesini kullandı.
İsrailli analist, Bennett'in konuşmasında İran'ı pek çok kez mevzu ederken İsrail dış ilişkileri açısından daha acil ve problemli bir konu olan Gazze'den sadece bir kez bahsettiğinin altını çizdi.
DİKKATİNİ ÇEKMEYEN TEK MESELE
İsrail'in Walla News sitesindeki haberde ise "Bennett'in dikkatini çekmeyen tek mesele: Batı Şeria'daki İsrail işgali ve Filistinlilerle yaşanan kanlı çatışma." ifadesi kullanıldı.
İsrail Başbakanın konuşmasının değerlendirildiği haberde şu ifadelere yer verildi:
"Garip bir tercihti. Bennett'in göreve gelmesinden bu yana İsrail hükümetinin uğraştığı siyasi ve güvenlik krizlerinin ve olaylarının çoğu, Filistin çatışmasıyla ilgiliydi; Kudüs'teki bayrak yürüyüşü, Şeyh Cerrah Mahallesi'ndeki Filistinli ailelerin tahliyesi, Kudüs'te ABD konsolosluğunun açılması, Filistinli tutukluların kaçışı, Gazze'deki tırmanış (Mayıs) ve hatta Demir Kubbe'nin (füzesavar sistemi) finanse edilmesi hakkındaki oylama."
"Bennett'in bir kere bile Filistin meselesinden bahsetmemesi gerçeklerden kaçma" değerlendirmesi yapılan haberde, "İsrail Başbakanına göre Filistinlilerle çatışma; çözüm bulmaya çalışmak yerine onunla birlikte yaşanılabilir bir mesele. Yapmanız gereken, yangın çıktıkça onu söndürmek, ama çıkmadan öncesinde bir şey yapmanıza gerek yok sadece görmezden gelebilirsiniz." denildi.
SÜRPRİZ DEĞİLDİ
Öte yandan İsrail konusunda uzman Vedi Ebu Nassar ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bennett'in Filistin meselesine değinmemesinin sürpriz olmadığını belirterek, şöyle devam etti:
"Öncelikle İsrail üzerinde bir baskı oluşturacak uluslararası toplum yok. ABD yönetimi iki devletli çözümden yana olduğunu ifade ediyor ancak aynı zamanda bu çözümün henüz vaktinin gelmediğini de söylüyor. Avrupa Birliği de çözümün gerekliliği hakkında konuşuyor ancak harekete geçmiyor."
İkinci olarak Arap tutumunun zayıflığına işaret eden Ebu Nassar, Arap ülkelerinin ya İsraille normalleşme sürecine girdiğini ya da sessiz kaldığını; bununla birlikte Filistin'de de harekete geçirecek gerçek bir ivme yakalanamadığını söyledi.
Ebu Nassar bir diğer etkenin ise Bennett'in Birleşik Arap Listesi ve Meretz gibi koalisyon ortaklarının, BM'deki konuşmasına Filistinlilerle olan çatışmanın çözülmesi konusundaki tutumlarını dahil etmesi için Bennett'e baskı yapmamaları olduğunu söyledi.
"Bennett'in barış adamı olduğunu kim söyledi?" diyen Ebu Nassar, şunları söyledi:
"Aslında Bennett, Filistin halkının varlığına inanmıyor ve Filistin devletinin kurulmasına şiddetle karşı çıkıyor. Ayrıca eğer herhangi bir çözümden bahsederse İsrail'deki sağ kesiminin eleştirisinden kurtulamayacağını biliyor."
İsrail'in çıkarının, Filistinlilerle bir çözüme ulaşmasını gerektirdiği görüşünü dile getiren Ebu Nassar, "13 milyon Filistinli bulunuyor; Bennett, bunu gizleyemez, konuşmasında göz ardı etmesi Filistinlilerin varlığını ortadan kaldırmıyor." dedi.
İsrail gazetesi Jerusalem Post ise Bennett'in konuşmasında Filistin Devlet Başkanı Abbas'ı görmezden gelmenin bir mesaj taşıdığını belirttiği haberinde konuya ilişkin ayrıntı vermedi.
FANATİK SAĞ KESİMİ TEMSİL EDİYOR
İsrail vatandaşı Filistinlileri temsil eden Ortak Arap Listesi Bloku milletvekilleri Ahmed et-Tiybi ise Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Bennett'in konuşmasının İsrail'deki fanatik sağ kesimi temsil ettiğine işaret ederek, "Bennett'in Birleşmiş Milletler'deki konuşması, Knesset'ten 40 imzanın yer aldığı İsrail Başbakanına gönderilmiş bir mektup." ifadesini kullandı.
İsrail koalisyon hükümetinde ise sağ kesimi temsil eden koalisyon ortakları, Bennett'in BM konuşmasını memnuniyetle karşılarken diğer kesimdeki Birleşik Arap Listesi, İşçi Partisi ve Meretz Partisi sessiz kaldı.
Parlamentodaki Arap milletvekili Ayide Tuma Süleyman, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Bennett bugün BM'de kendisinin ve hükümetinin Netanyahu'nun yolunu izlediğini kanıtladı." ifadesini kullandı.
Süleyman, işgalin ve Filistin halkının varlığının görmezden gelinmesi, İsrail'in manevi üstünlük iddiaları, İran'la savaşın tırmandırılması, bunların sağcı Netanyahu hükümetinin yöneldiği ilkeler olduğunu ve şu anda da Bennett hükümeti tarafından sunulduğunu kaydetti.