Annesi 7 yaşındayken onun hakkında bir yazı yazdı... 11 yıl sonra o çocuk yeniden gündemde!
Güncelleme Tarihi:
Bir annenin 11 yıl önce kızının yaşadığı kilo sorunları ile ilgili kaleme aldığı yazı viral olmuş ve söz konusu yazı günlerce tartışılmıştı. Şimdilerde 18 yaşında olan ve kendini ‘beden aktivisti’ olarak tanımlayan Kubovy-Weiss, yıllardır verdiği mücadeleyi ve annesiyle olan ilişkisini kendi penceresinden anlatıyor…
Alışveriş yapmak çoğu kadınlar için eğlenceli bir aktivitedir. Ancak durum 18 yaşındaki Betty Kubovy-Weiss için oldukça farklı. Yaşıtlarının ve hemcinslerinin aksine Kubovy-Weiss için alışveriş eğlence yerine ‘eziyet’ halini alıyor.
Hayatının çok büyük bir kısmında beden algısı sorunlarıyla mücadele eden üniversite birinci sınıf öğrencisi, mağaza kabinlerinde sık sık gözyaşlarına boğuluyor. Kubovy-Weiss, yaşadığı bu olumsuz deneyimlerinin en önemli kaynağından birinin ‘çoğu kişiye uyan tek/standart beden’ felsefesi ile satış yapan bir mağaza olduğunu söyleyerek, “O mağazada hiçbir kıyafete sığamazdım ve bu benim için gerçekten çok kırıcıydı” diye konuşuyor.
ANNESİ SORUNLARINI MİLYONLARA DUYURDU
Birçok insanın olduğu gibi Kubovy-Weiss'in de beden algısı sorunları çok küçük yaşlarda başladı. Fakat onun durumunu diğerlerinden farklı kılan çok önemli bir detay var: Kilo sorunları, annesi Dara-Lynn Weiss tarafından kaleme alındı ve Vogue’da yayınlanarak milyonlarla paylaşıldı.
Evet yanlış okumadınız… Betty'nin annesi Dara-Lynn Weiss, 2012 yılında 42 kiloya ulaşan küçük kızının klinik obezitesi hakkında bir yazı yazdı.
O zamanlar henüz yedi yaşında olan Kubovy-Weiss'in özel çekim fotoğrafları ve anne kızın fotoğraflarıyla süslü yazıya dergide tam dört sayfa ayrıldı. Anne, yazıda kızının klinik obezitesini ayrıntılarıyla anlattı.
O zamanlar henüz yedi yaşında olan Kubovy-Weiss'in özel çekim fotoğrafları ve anne kızın fotoğraflarıyla süslü yazıya dergide tam dört sayfa ayrıldı. Anne, yazıda kızının klinik obezitesini ayrıntılarıyla anlattı.
Yazıda kızı hakkında “Kesinlikle yemeyi sevmediği hiçbir şey yoktu. Yetişkin porsiyonunda olan tabakları dahi silip süpürüyordu” ifadelerine yer veren Weiss, bir çocuk obezite uzmanının rehberliğinde kızını sıkı ve uzun bir ‘beslenme rejimi’ne soktuğunu, ‘diyet’ kelimesinden ise özellikle kaçındığını belirtiyordu.
Diyetisyen Brigitte Zeitlin, çocukların doktor tavsiyesi olmadan kilo vermemelerini tavsiye ediyor ve "Çocuklara kısıtlayıcı bir diyet uyguladığınızda sağlıklı bir yeme şeklini değil, yemekten ve vücudundan utanmayı, düzensiz beslenmeyi öğretiyorsunuz” diyor.
‘SICAK ÇİKOLATASINI ELİNDEN ALDIM, ÇÖPE DÖKTÜM’
Weiss, beslenme rejimi başladığında kızının akşam yemeği porsiyonlarının yarıya indirildiğini, tatlıların masadan kalktığını ve hatta en sevdiği içecek olan sıcak çikolatanın dahi elinden alındığını ifade etti.
Bir gün gittikleri kafede barista ona kalori sayımı hakkında bilgi veremeyince kızının sıcak çikolatasını içmesine izin vermeyen anne, “İçeceği elinden dramatik bir şekilde aldım, onu çöpe döktüm ve dışarı fırladım. Kızım yılın sonunda 7 kilo verdi ve 5 santim uzadı” satırlarına yer verdi.
Kızı kilo verdikten sonra yaşadıkları diyaloğu da anlatan Weiss, şunları yazdı:
“Ona şimdi görüntüsünden hoşlanıp hoşlanmadığını, başardığı şeyle gurur duyup duymadığını sorduğumda ‘Evet’ diyor.”
KENDİ SORUNLARI OLDUĞUNU YILLAR SONRA KABUL ETTİ! ‘ACIMASIZ, BENCİL…’
Tüm bu anlattıklarından sonra Weiss, ciddi bir tepki ile karşı karşıya kaldı. Hakkında “Derginin sayfalarını süsleyen en bencil kadınlardan biri” yorumu yapılan Weiss, “acımasız, olgunlaşmamış ve yemeğe karşı kendi işlevsiz tutumundan etkilenmiş" olarak nitelendirildi.
Yazıda kızından 'Bea' olarak bahseden Weiss, yemek konusundaki kendi güvensizliklerini anlatarak, bu durumun ebeveynlik yöntemlerini sorgulamasına neden olduğunu da yazdı.
Weiss, gençken müshil aldığını ve kendisine iştah kesici ilaçlar vermesi için bir doktor arkadaşına 'yalvardığını' da belirterek, yemek ve kilo ile ilgili sorunları olduğunu kabul etti.
Dara-Lynn Weiss, kızıyla ilgili yazdığı Vogue makalesinin ardından 2013 yılında ‘The Heavy: A Mother, A Daughter, A Diet’ bir kitap da yazdı.
Peki tüm bunlar olup biterken olayın ‘öznesi’ Kubovy-Weiss neler yaşıyor, hissediyordu?
‘VÜCUDUMU ONA KARŞI SİLAH OLARAK KULLANDIM’
Insider'a konuşan Kubovy-Weiss, kilo kaybının aynı zamanda vücuduyla karmaşık bir ilişkiye sahip olmasına yol açtığını söylüyor ve annesiyle ilgili şunları anlatıyor:
“Annemi incitmek istediğim zamanlarda kötü beslenirdim. Vücudumu ona karşı silah olarak kullanırdım. Daha zayıf olmam onu mutlu ediyordu, bunu biliyordum ama her zaman onu mutlu etmek istemiyordum.”
Küçük bir erkek kardeşi de olan Kubovy-Weiss, büyürken hayatlarında var olan diyet motifinin temelde anne-kız ilişkilerini şekillendirdiğinden bahsediyor, “Bu, uzun bir süre boyunca konuşmalarımızın ve kavgalarımızın ana konusuydu. İlişkimizi uzun yıllar karakterize etti” diyor.
ANNESİNİN YAZDIĞI YAZIYI HÂLÂ OKUMADI
Annesinin yazdığı ve yayımlanmasının üzerinden 10 yıl geçen ‘Weight Watcher’ makalesini Kubovy-Weiss hâlâ okumadı. Ancak Kubovy-Weiss 2013'te yayımlanan ve yine annesinin kaleme aldığı ‘The Heavy: A Mother, A Daughter, A Diet’ adlı anı kitabını okuduğunu söylüyor.
Kubovy-Weiss, dergide yayınlanan yazıyı okumasa da fotoğraf çekimleri sırasında çok eğlendiğini itiraf ediyor ve “İlginin üzerimde olmasını sevdim. Hayatımın en güzel günü gibiydi. Bana bir sürü elbise getirdiler, saçlarımı ve makyajımı yaptılar. ‘Ben bir süper modelim’ diye düşündüm. Çok eğlenceliydi” diye anlatıyor.
BEKLENMEYEN İTİRAF… ‘SANIRIM SANA ÇOK ŞEY KAYBETTİRDİM’
18 yaşındaki Kubovy-Weiss, annesini kendisini diyete mecbur bıraktığı için yargılamıyor, onun niyetinin kötü olmadığını düşünüyor. Annesinin “Sanırım sana çok fazla şey kaybettirdim” dediğini de anlatan Kubovy-Weiss, bu itiraf karşısında çok şaşırdığını belirterek, "Çünkü onun diyet konusunda aşırıya kaçtığını kabul etmesini hiç beklemiyordum" diyor.
TOPLUM SÜREKLİ DAHA İNCE OLMAYA İTİYOR
Öte yandan annesi, Kubovy-Weiss’in zihninde kilo konusunda hâlâ önemli bir yere sahip. Yine de karar alırken annesinin ne düşüneceğinden etkilenmemeye çalışıyor.
Kubovy-Weiss, büyürken kilolu olma konusunda utandığından, zorbalığa maruz kaldığından ve daha zayıf olmayı dilediği anlar olduğundan da bahsediyor.
Genç kız hislerini “Vücudum hakkında daha iyi hissettiğimde kendime daha fazla güveniyorum. İçinde yaşadığımız toplum nedeniyle de daha ince olduğumda vücudum hakkında daha iyi hissediyorum" sözleriyle ifade ediyor.
SPINNING DERSİNE KATILABİLMEK İÇİN YALAN SÖYLEDİ
Daha ince olmak onun için o kadar önemliydi ki bunun için zaman zaman bazı aşırılıklar da yapmış. Mesela henüz 10 yaşındayken yetişkin bir spinning sınıfına katılmak yaşı hakkında yalan söylemiş.
“Derslere katılabilmek için yaşımı on yaş büyük söyledim. Orada olmak için çok küçüktüm ama yine de yaptım” diyen Kubovy-Weiss, şimdilerde devam eden beden algısı sorunları hakkında konuşabiliyor.
AÇLIK KONTROLÜ İÇİN İLAÇ KULLANMAYA BAŞLADI
Kendisini ‘kıvrımlı’ olarak tarif eden ve ‘vücut aktivisti’ olduğunu söyleyen Kubovy-Weiss, son zamanlarda onlarca diyet denedikten sonra açlık kontrolü için reçeteli bir ilaç kullanmaya başladığını itiraf ederek, “Bu kararı çok uzun süre düşündükten sonra aldım. Düzinelerce yemek ve egzersiz planı denedim. On yıl boyunca diyet yaptığım bir noktaya gelmiştim” diyor.
Hayatı boyunca kilo sorunu yaşayan genç kız, sürekli bunun hakkında düşünmenin çok yorucu olduğunu söylüyor ve kendi beden algısını ‘sürekli mücadele’ olarak tanımlıyor.
SUÇLU YAĞ FOBİSİ KÜLTÜRÜ!
Kubovy-Weiss, “Kilo kontrolü için uyguladığım tüm plan ve alışkanlıklarımın bu ‘yağ fobisi kültürü’nden çıktığının farkındayım ve kendimi suçlamıyorum. Bence zayıf bedene yönelik bir toplumsal özlemin, yönelişin olması benim suçum değil” diye konuşuyor.
Herkesin benimsemesini istediği bir mesaj da veren genç kız, hayatı boyunca bu konuda zorbalığa uğramış, küçük yaşlarda kilo sorunu milyonlarla paylaşılmış ve diyet yapmaya mecbur bırakılmış biri olarak şunları söylüyor:
“İnsanları rahat bırakmalı ve bedenleri ile istediklerini yapmalarına izin vermeliyiz…”
