Dünden kalan

Bütün arsalar satıldı.

Haberin Devamı

Çocukluğumda top oynadığım bütün arsalar.

Topağacı’ndan Maçka’ya... Mecidiyeköy’den Levent’e... bütün arsalar satıldı.

Etiler’de imrendiğim bütün evler, ya gece kulübü oldu, ya ofis, ya da kafeterya.

Halbuki o evlerde biz tangolar söylerdik. Sevdim bir genç kadını diye başlayan tango, favorimizdi.

Heyhat... Şimdi kafeteryada oturan gençler, o tangoyu bilmiyorlar...

*

Bütün simitlerin lezzeti değişti.

Çocukluğumdaki domatesin’in tadını bulamıyorum. Nereye gitti o domatesler?

Rakıdaki anason ve salatalık kokusu Fasıl Heyeti’yle karışınca gurub’etti güneş, dünya karardı diye bir Kürdili Hicazkâr dökülürdü balkondan... Sonra kapı çalınır, komşunun kızı:

- “Bir maniniz yoksa, bu akşam annemle babam gelecekler size” diye mırıldanırdı.

Haberin Devamı

*

Dün bir uçurtma gördüm. İçim gitti.

Manavda erik gördüm. Yüreğim cız etti.

Çocukluğumu gömdüğüm Abbas Ağa Parkı’ndan geçtim. Ne yazık. Hamidiye Çeşmesi’nde zincire bağlı o tas yoktu. Mahallenin kabadayılarını da göremedim. Onların yerini züppe gençler almışlar.

Gönlüm kırıldı.

Sonra Akaretler’e geldim. Küçükken kapısından bile geçemediğim BJK’nın şimdi yönetiminde olan oğlum Emir için dualar ettim.

100 metre yukarıdaki bir arsada top oynardık.

Şimdi nerdee?

Top oynadığım bütün arsalar satıldı.

Şeref Stadyumu’nun yerinde ise Çırağan Oteli var.

Ne güzeldi ama.

Top denize kaçtı mı, 15 dakika gelmesini beklerlerdi. Çünkü yedek top yoktu. İşte dün bunları düşündüm...

Biraz nostalji.

Yazarın Tüm Yazıları