Dışarısı

DEVLET Bahçeli, Türkiye'de son günlerde yaşanan gelişmelerin arkasında ‘‘dış çevreler’’ olduğunu söylüyor.

Aslına bakarsanız, iç borcunu döndürebilmek için dış finansman odakları karşısında ‘‘hazır ol’’da bekleyen bir ülkenin başbakan yardımcısı olarak böyle konuşmanın bir anlamı var mı bilmiyorum, ama Bahçeli'nin tesbiti doğru.

Ecevit hükümetinin, hızla gerçekleştirilmesi gereken reformların önünde engel haline gelmesi, ABD ve Avrupa başta ‘‘dış çevreler’’i endişelendiriyor.

Türkiye, dış basında günlerden beri ilk haberler arasında.

Bu endişe, Irak operasyonunun kesinlik kazandığı bir dönemde Türkiye'nin Avrupa Birliği'nden uzaklaşma ihtimalinden kaynaklanıyor.

Bu uzaklaşmanın Kıbrıs nedeniyle Türk-Yunan çatışmasına yol açabileceği hesapları yapılıyor.

Washington Post Gazetesi dünkü sayısında Bush Yönetimi'ni, Türkiye'deki Avrupa Birliği'nden yana olan tüm partilerin birleşmesi için etkili olmaya çağırıyor. Ecevit sonrası risklerin ancak bu birleşme ile ortadan kalkacağı söyleniyor.

Bir yandan da Yönetim'in Türkiye'ye en kısa zamanda olumlu yanıt verilmesi için Avrupa Birliği hükümetleri ile temasa geçmesi isteniyor.

Soğuk savaş sonrası dönemin küresel çıkarlarının ne olduğunu iyi okumak gerekiyor. Türkiye, bölgenin yeniden yapılandırılmasında, Ortadoğu'nun ve Orta Asya'nın demokratikleşme sürecindeki en önemli dayanak noktalarından birisi. Demokratik, istikrarlı ve ekonomik sorunlarını çözmüş, Avrupa Birliği ile aynı değerleri paylaşan bir Türkiye, 21'inci yüzyılın haritası için gerekli.

Bu haritanın oluşumunu geciktirecek her adım, dış dünyanın müdahaleleriyle karşı karşıya bırakacak Türkiye'yi. Bağımsızlıklarına düşkün olanlar bir de bu açıdan değerlendirmeli meseleleri ve dış müdahalelere olanak hazırlamamalı.

* * *

AMERİKAN ve İsrail istihbarat kaynaklarına yakın olan bir internet sitesi birkaç gün önce çok ilginç bir senaryo ortaya attı. Bu tip haberler, gelecek tepkileri ölçmek için kamuoyu yoklaması niteliğini de taşıyorlar, hem de konuşulanları yansıtıyorlar.

DEBKA-Net Weekly sitesinde yer alan haberden söz edeceğim. 'ABD Iraklı Türkmenlere özerklik sözü verdi' deniyor Amerikan istihbarat kaynaklarına dayandırılan haberde.

İlk kez Türkmenlerin Irak'ta önemli bir nüfus oldukları kabul ediliyor. Ve Saddam sonrası federal bir Irak öngörülüyor. Kürtler ve Arapların yanı sıra Türkmenlere de bir bölge verilecek iddiaya göre. Musul ve Kerkük'ü de içine alacak olan bir Türkmen bölgesi .

* * *

SADDAM sonrası Kürtlerin mutlaka Kerkük'e yürüyecekleri tahmin ediliyor. Kürtler, ‘‘Başkentimiz’’ diyorlar. Bu yüzden Türkmen bölgesinin güvenliği için, ABD Türk Ordusunu bölgeye davet edecek. İddia böyle. Böylece Türkiye, Saddam devrildikten sonra hem Kerkük'ün Kürtler tarafından işgalini engelleyecek, hem de Osmanlı'dan bu yana ilk kez Bağdat'a doğrudan açılım kazanacak.

Bu tip senaryolar çok revaçta. Ancak, Türkmen Cephesi'nin Washington temsilcisi Orhan Ketene, ‘‘Saddam sonrasıyla ilgili olarak federasyon tezi Kürtlere ait. Biz, Türkmenler ve Araplar Irak'ın toprak bütünlüğünün ve üniter devlet yapısının korunmasından yanayız. Çünkü federal çözüm hem Türkiye'nin hem de bizim başımızı çok ağrıtır. Ama eğer, Kürtlerin özerkliği devam edecekse ve Irak bölgelere ayrılacaksa biz de kendi bölgemizi isteriz’’ diyor.

Kısa bir süre için İstanbul'da bulunan Orhan Ketene, ‘‘Türkiye'deki politikacılar gözlerini dışarı diksinler. Türkiye için neler söylendiğine önem versinler. Menfaatlerimiz zedeleniyor. Türkiye'nin ekonomik ve siyasi kaosu aşması sadece Türkiye için değil, Irak'ın geleceği için, bizim için çok önemlidir' diyor. Bir Türkmen, Türklere böyle sesleniyor.
Yazarın Tüm Yazıları