Deniz Baykal tam ’başkan’ oldu

CHP’nin 14. Olağan Tüzük ve Program Kurultayı, önceki gün Ankara’da beş yıldızlı bir otelde yapıldı; lobide ve dışarıda bir o kadar da ’aday adayı’ vardı. Onları tüzükten çok listeye girmek ilgileniyordu.

Haberin Devamı

Bu kurultayın felsefesini ve biçimini iyi kavramak gerekiyor.

Program gayet ’gerçekçi’ idi. Baykal, diğer hiçbir partinin programlarında olmadığı halde CHP programında olan birçok maddenin Türkiye’de uygulamaya konulduğunu belirtti.

Baykal iki saati aşkın konuşmasında, AKP’ye yüklendi ve Tayyip Erdoğan’a "Gerçeği yazan medya grubundan biri için onların gazetelerini almayın, diğeri için de gazeteyi kapatsın diyorsun, sen padişah mısın" diye sordu.

Baykal konuşmasının sonunda, kendi önerisi olan tüzük ve program değişikliklerini savunarak, "Bunların uyum, verim ve parti içi barışın sağlanması için gerekli olduğunu, kabulü halinde partide yeni bir dönemin başlayacağını" ifade ederek partililere başarı vaat etti.

Sanıyoruz, muhaliflerin konuşması daha farklıydı; partinin geleceği bakımından da önemliydi.

Prof. Dr. Haluk Koç ile Sabri Ergül’ün sözcülüğünü yaptığı parti içi muhalefet ise bu değişikliklere karşı çıkarak, bunların yerel seçimler öncesinde partiyi iç sorunlarla meşgul ettiğini söylediler.

SABRİ ERGÜL NE DEDİ

Samsun Milletvekili Prof. Dr. Haluk Koç, "CHP devrimci, sol özünden koparıldı" diyerek, "program değişikliğinin yeni bir açılım getirmediğini" ileri sürdü.

Tüzük değişikliklerinde konuşan eski İzmir Milletvekili Sabri Ergül, direkt Genel Başkan’ı hedef aldığı konuşmasında, "Sayın Baykal, 20 yıla yakındır Genel Başkansınız, hemen her Kurultay’da, tüzükte kendi yetkilerinizi artıran değişiklikler istiyor, bunun partide barışı sağlayacağını ve başarıyı getireceğini söyleyerek, istediğiniz yetkileri alıyorsunuz. Ama bunları örgütleri kendinize göre dizayn etmek ve partideki muhaliflerinizi yenmek için kullanıyorsunuz; CHP örgütü, bu salonda bulunanlar sizin rakipleriniz değil, rakipleriniz bu salon dışındadır; AKP’dir, MHP’dir, DTP’dir; onları bir seçim olsun yenin lütfen; CHP hep % 20 oyda, muhalefette kalmaya mahkûm mu? Bunda sizin hiç kusurunuz yok mu? Küçümsediğiniz Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül 50 yaşlarında ve biri Cumhurbaşkanı biri de 6 yıldır Başbakan... Siz ne zaman, hangi yaşta bu görevlere geleceksiniz" diye sordu.

Hukukçu olan Ergül’e göre, tüzükte getirilen değişiklikle partinin en üst yönetim organı Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeleri direkt olarak Genel Başkan tarafından atanacak ve istediğinde de azledilebilecek. Bu durumun Siyasi Partiler Yasası’na aykırı olduğunu belirten Ergül, şöyle devam etti:

EVRAK MEMURLUĞU MU

"Demokratik hukuk devletinde buna izin verilemez, bu bir yerlerden döner; CHP’nin 85 yıllık Genel Sekreterlik makamını; ’evrak memurluğu’ haline getiriyorsunuz; acı olan da yanınızda oturan, kapalı kapılar ardında buna sözde karşı çıkan ama şimdi kabulü için oy veren Önder Sav’ın hazin durumudur. Size helal olsun Sayın Baykal, partiyi ne hale getirdiniz? Kayd-ı hayat şartıyla Genel Başkan seçilin, olsun bitsin! Gidişatınız iyi değildir, size Allah selamet versin."

Delegeler konuşmaları sessizlikle, hiçbir tepki vermeden izlediler; ancak birkaç cılız alkış aldılar.

Alkışlamak korkusu vardı tabii: "Görürlerse ne olurum."

Haluk Koç
ile Sabri Ergül, Kurultay’dan ayrılırken salon dışında delegelerin kendilerini kutladıklarına tanık olundu. Bir delegeye, "İçeride Haluk Koç ile Sabri Ergül’ü hiç alkışlamadınız, ama görüyoruz ki dışarıda kutluyorsunuz" diye sorduk.

"Yalçın Bey, seçimde adaylar Genel Merkez tarafından belirlenecek, ben de adayım..." yanıtını aldık.

Ne kadar düşündürücü değil mi?

Altan Öymen’den eleştiriler

Haberin Devamı

CHP’de başkanlık sistemi

ESKİ Genel Başkan Altan Öymen de tepkiliydi. Tüzük değişikliğiyle ilgili olarak önceden metin görmediklerini, eski ve yeni değişikliklerin bir kitapçıkta toplanmadığı için delegelerin değişiklikler konusunda hiçbir şey bilmediklerini anlattı: "Bu yöntem, demokrasiyi savunma iddiasında olan bir parti için tutarlılık olamaz. Tüzük yeni baştan yazılması lazımdır; ama bakıyorum, bu taksit taksit hükümler burada kabul edildi."

"Korkmayın, aday sayısında fazlalıktan korkmayın. Bakın Fransız Sosyalist Partisi, liderini eleye eleye seçti. Evvelden bizde de böyleydi. Genel başkanlık yarışındaki kurultayda Baykal’ın üçüncü turda kazandığını unutmayalım."

Öymen
şu uyarılarda bulundu:

"Tüzükte birçok eksiklikler varken, sadece ’gölge kabine’ anlamına gelecek bir ’kabinenin’ kurulması ve bunu genel başkanının tayin etmesi, bizde alışılmış bir durum değildir.

ABD’deki başkanın kadrosunu seçmesine benzer bir sistem... Ama orada kongrenin onaylaması gerekiyor. Peki CHP’de bu isimleri kim onaylayacak, seçen mi? Bu isimlerin de onaylanması gerekiyor.

Ben CHP’ye kaydolalı beri 58 yıl geçti.

Lütfen bu tüzüğü demokratikleştirin, yeniden yazın; CHP’yi başka ülkelerdeki demokrat partilere, özellikle sosyal demokrat partilere benzetir bir hale getirin; kendi ilkelerimiz açısından..

İkinci temennim program açısından.... 349 sayfalık programı iki saat içinde okumak imkánı yoktur. Bunların öğrenilmesi, partililere, halka anlatılması hazır hale getirilmelidir; eğitim programları uygulansın. Bundan sonraki seçimde başarılı olalım."

13 oda var mı

ESKİ tüzüğe göre, 4 genel başkan yardımcısı (Bihlun Tamaylıgil, Cevdet Selvi, Yılmaz Ateş, Onur Öymen), 1 genel sekreter (Önder Sav), bir sayman (Mustafa Özyürek) ve 4 genel sekreter yardımcısı (Mehmet Sevigen, Mesut Değer, Algan Hacaloğlu, M. Ali Özpolat) vardı.

Genel Başkan’la birlikte MYK üyelerinin sayısı 21 oluyordu.

Şimdi düz MYK üyeliği, Genel Sekreter Yardımcılıkları ve Genel Saymanlık kalktı.

Baykal’ın altında genel sekreterle birlikte 13 genel başkan yardımcısı olacak. Bunlar Baykal’a bağlı olarak bir ’bakan’ gibi çalışacaklar.

Peki, 13 Genel Başkan Yardımcısı’na Genel Merkez’de oda nasıl bulunacak?

Yazarın Tüm Yazıları