Değiştir gitsin!

Peki lig sürerken teknik direktör değiştirmek ne kadar sağlıklı? Teknik direktör değiştirip şampiyon olmuş takım yok..

Bir de bu sezonun lig sıralamasına göz atalım.. İlk 6 sıradaki takımlar teknik adam değiştirmemiş.. Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray yönetimleri her türlü baskıya karşın bu haftaya kadar aynı teknik adamlarla gelmişler ve şampiyonluk umutlarını sürdürmüşler. Kayserispor, Gençlerbirliği ve Konyaspor da büyük bir istikrar yakalamış durumda. Üstelik üç takımın başında da sezon başından beri aynı yerli isimler var.

Fenerbahçe, tarihinde uzun süre sonra ilk kez 3 yıl üst üste aynı teknik adamla çalıştı. Daum iki yıl şampiyon yaptı, bir yıl ikinciliği kazandırdı, iki kez kupada final oynattı.

Tigana geçen yıl Türkiye Kupası’nı ve Süper Kupa’yı kazandı. Bu sezon kupada yarı finalist, ligde ikinci sırada.. Gerets geçen sezon "gitti" denilen şampiyonluğun kazanılmasında rol oynadı. Bu sezon üçüncü sırada ve hala şampiyonluk iddiası var.

* * *

Türkiye’yi bırakıp İtalya Ligi’ne uzanalım.. Aslında yukarıdaki konuları gündeme getirmemde Vestel Manisa ve Livorno takımlarının hemen hemen aynı tarihlerde teknik direktör değiştirmeleri başrolü oynadı. İtalya Ligi’nin de bizden aşağı kalır yanı yok. Ve dereyi geçerken at değiştirmeyen, sabreden takımlar puan cetvelinin üst sıralarına ipotek koymuşlar. Diğerleri ise tepe taklak olmuş.. Livorno, Serie A’da Ascoli, Cagliari, Chievo, Messina, Parma, Torino ve Udinese’den sonra teknik direktör değiştiren 8. takım.

İnter, Roma, Lazio, Palermo, Milan, Empoli, Fiorentina ve Sampdoria aynı teknik direktörle devam ederlerken ligde de bu sırayla ilk 8’i paylaşmışlar.

İşte Türkiye Ligi işte İtalya Ligi.. Diğer liglere de yakından baksak benzer sonuçlarla karşılaşacağız. Genelde teknik direktör değiştirip şampiyonluğa ulaşan takım sayısı çok az. Kulüplerimizin artık bu gerçeği anlayıp her kötü gidişin faturasını kulübeye kesmemesinde fayda var. Sabreden kazanacak, sabredemeyen teknik direktörünü değiştirdiğiyle kalacak..

Bravo Deniz

BİR insanın yaşayabileceği en büyük dramlardan birini yaşadı Deniz Barış.. Eşini kaybetti.. Moralman çökmüştü.. Sadece iki çocuğu ve forması vardı onu ayakta tutan.. O da onlara sarıldı.. Antalya kampına bile çocuklarını götürdü.. Herkesin onu ıslıkladığı anlarda yılmadı, çalıştı.. Oyundan düşmedi.. Yedek kaldığında kendini bırakmadı.. Nihayet Bursaspor maçında müthiş bir futbol oynadı.. Harika bir gol attı. Herkesin haklı takdirini kazandı.

Deniz’in profesyonelliğinin bütün futbolculara örnek olmasını diliyor ve tebrik ediyorum..

Bıçağa var kana yok

FUTBOL Federasyonu, Galatasaray-Trabzonspor maçında sahaya atılan bıçak nedeniyle sarı kırmızılı kulübe seyircisiz oynama cezası verdi. Fanatizmi önlemek adına doğru bir karar. Ama Ankaragücü-Beşiktaş maçının öncesinde devre arasında ve sonrasında yaşanan olaylara aynı cezaların uygulanmaması garipti.

Bir gariplik de Bursaspor-Fenerbahçe maçında sarı lacivertli taraftarların kendi içindeki kavgalarında yaralanmaya varan olaylar için alınacak kararda yaşanırsa hiç şaşırmam..

Cezalar eşit verilmeli. Beşiktaş daha yeni ceza aldı, vermeyelim.. Ankaragücü Başkanı’nı kızdırmayalım.. Fenerbahçe’yi karşımıza almayalım, türünden düşüncelerle sürekli geri gidiyor Futbol Federasyonu.. Bizden uyarması..

Norveç daha önemli

BUGÜN Yunanistan’la oynuyoruz. Grubun en kritik maçlarından birine çıkıyoruz. Maçı kaybedebiliriz, olabilir. Önemli olan grupta ilk ikiye girmek. Bunun için de Norveç’i kendimizden mümkün olduğu kadar uzak tutmamız ve Frankfurt’ta yenmemiz gerek. Hedef tabii ki iki maçı da kaybetmemek ama iki takımdan birini yenip birine yenileceksek ben Norveç’i yenmeyi tercih ederim.

Konuşulması bile olay

BU haftanın gündeminde Roberto Carlos vardı. Dünyaca ünlü yıldızın Fenerbahçe’yle anlaştığı yolundaki iddialar bomba etkisi yarattı. Fenerbahçe Kulübü şimdilik böyle bir girişimlerinin olmadığını söylese de sezon sonuna doğru tekrar gündemlerine alabilirler.

Aziz Yıldırım geldiğinden beri Baliç, Ortega, Van Hooijdonk, Alex, Anelka, Appiah gibi önemli transferlerin altına imzasını attı. 100. yılda da bir dünya yıldızını getirmek istiyor olabilir. Roberto Carlos özel yaşamında sorunlu olan bir futbolcu.. Ama saha içi performansı müthiş.. Her sezon 30-37 arası lig maçı oynuyor.. Sakatlık nedir bilmiyor.. Şutları, frikikleri jeneriklik.. Ortalarına dokunsan gol oluyor. Ayrıca transferi gerçekleşirse forma ve kombine satışına yapacağı katkı da ortada..

Roberto Carlos alınmalı mı sorusu Fenerbahçe kamuyonu uzunca süre meşgul edecek. Yönetim sadece şamipyonluğu düşündüğü ve takımın konsantrasyonunu bozmak istemediği için bu konuyu yalanlıyor gibi geliyor bize.. Ama bu transfer gerçekleşirse Fenerbahçe tüm zamanların en büyük yıldızlarından birini daha getirmiş olur ve dünya piyasasında ismini iyice duyurur..

Not: Başarılı bir ameliyat geçiren Ergun Gürsoy ağabeyime geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.