Çocuk gözüyle bayram (1)

BİR çocuğun not defterinden:Önce bir gözlem: Madem ‘‘deliye her gün bayram’’, deli olmak neden kötü olsun ki? Ayrıca deliler neden tedavi edilsin!

Eğer, onlar bizim yılda sadece 3 gün Ramazan, 4 gün de Kurban Bayramı'nda yaşadıklarımızı her gün yaşıyorlarsa, ne mutlu deli olana!

Ancak, kitaplarda okuduğumuz büyük savaşları da sözüm ona deliler çıkarmışmış!

Madem onlara her gün bayram, akıllarından zorları mı var ki, bayram günü savaş çıkarıyorlar!

Üstelik, bu adamlar delirdikleri için mi savaş çıkarıyorlar, yoksa savaş çıkardıkları için mi deliriyorlar?

Her gün bayram olduğuna göre, savaş sırasında nasıl bayramlaşıp, bayram yapıyorlar?

* * *

Bayramları şu nedenlerle seviyorum:

1) Okul yok.

2) Bahşiş var.

3) İstediğin kadar çikolata ve tatlı yiyebiliyorsun.

Bayramların şu tehlikeleri de var:

1) Okul yok diye çok geç kalkarsan; bahşişin hasını kardeşlerin ve yeğenlerin götürüyorlar.

2) Lunaparkta salıncaktan aşağı eğilerek yerdekilere nanik yaparsan, başın dönüyor, miden bulanıyor.

3) Çikolatayı çok yersen kusuyorsun, sonra baklava yedirmiyorlar.

* * *

Bayram taktikleri:

1) İlk önce bol bahşiş veren akrabaların evine gidilecek, yoksa ayıp oluyor. Adamlar ‘‘Hem bahşişin hasını veriyoruz, hem de bize geç geliyor!’’ derler.

2) Muhakkak el öpülecek, büyüklerin ‘‘Estağfurullah!’’ demesine bakmayın, el öptürmeye bayılırlar. Tecrübe ile bilirim; onlar ‘‘Estağfurullah!’’ dedikleri için el öpmezsen bahşişi az veriyorlar.

3) Çikolata ikram edilirken arsızlık yapılmayacak, sadece bir avucunuz ne kadar alıyorsa, o kadar çikolata alınacak. İkinci avucu kullanmak yanlış oluyor. Arkandan ‘‘Çok şımarık!’’ diyorlar.

4) Çok az bahşiş verenlere veya hiç vermeyenlere bir daha gidilmeyecek. Onlar hakkında ‘‘Cebinde yılan var!’’ diye dedikodu çıkarılacak. Sizden küçük veletleri varsa kenarda köşede cimcirilecek.

5) Bayramdan önce, pederin evde olduğu bir gece, son bayramda alınan ve bayramın 3. günü yapılan maçta ‘‘caaarrt!’’ diye yırtılan bayramlıklar ortaya çıkarılacak, valideye Ömercik Türkçesi ve ağlamaklı bir sesle ‘‘Anneciğim bari şunları yama da bu bayramı da bunlarla atlatayım!’’ denecek. Pederin gözleri dolar dolmaz kucağına çıkılacak ve kendisine‘‘Canım babacığım!’’ diye sarılınacak.

Gerisini onlar düşünsün!

6) Bayramda ders çalışmak gece tırnak kesmek gibi bir şeydir, uğursuzluk getirir. Üstelik sen ders çalışırken baklavanın alasını açıkgözler ham yapar.

7) Bayramın son günü gayet içten ‘‘Allahım yarın kar yağdır!’’ diye dua edilir. Allah çocukları kıramazmış.

* * *

El öpme taktikleri:

1) Öpeceğin ele iyice sarıl, büyük öptürmemek için çekmeye kalkarsa, sakın bırakma. Daha beter asıl ki el en son sende kalsın.

2) Eli önce dudaklarına götür, elin tam orta yerine iki dudağını yerleştir. Bu arada senin dudağının çikolatalı olmaması çok önemli. Aksi halde büyüğün elini öptüğünü değil, ağzını temizlediğini sanır.

3) Sonra eli alnına koy. El öpmede neden bir de eli alına koymak var bilmiyorum ama ádet öyle. Sen de uygula.

4) Büyüğün seni yanağından öperken ayak parmakların üzerinde hafif kaykıl. Öyle daha nazik oluyormuş.

(Taktiklerin en etkili olanları yarına!)
Yazarın Tüm Yazıları