CHP Kurultayı’ndan sonra konuşulanlar

CHP Tüzük Kurultayı’nın üzerinden bir hafta geçti; sular durulmadı. Yeniden içten içe bazı ‘kaynaşmalar’ın olduğu anlaşılıyor. Kazan kaynıyor yani.

Haberin Devamı

CHP’nin eski ağır ‘abi’lerinden biri o kadar tepkili ki... Söylediklerinin içinde bazılarının doğru olduğu gerçeği de unutulmamalı.

AKP, Türkiye’nin ‘kıblesini’ değiştirdi, şimdi toplumu değiştiriyor.

CHP ise etkisizleşti.

Diyor ki:

“AKP öyle bir insan tipi yarattı ki, bizler kendimizi hâlâ Çankaya’da, Kadıköy’de, Beşiktaş’ta Karşıyaka’da oturuyor sanıyoruz. Halbuki Anadolu gerçeği başka. Anadolu süratle ‘siyasal İslam’laşıyor.

Bütün kurumlar AKP’nin etkisi altında. CHP bu gidişe dur diyebilmek için kendi içinde barışmalı ve kimseyi dışlamamalıdır.Güvenli bir yargı mı kaldı? Yargıçların maaşları artırıldı ama bunların çoğu kendilerini güvenli hissedebiliyor mu?

Bazılarının bir dava dosyasını okurken ayakları titremeyen var mı?

Eski Yargıtay Başkanı Mehmet Uygun’un 1998-99 adli yılı açılışında sarf ettiği bir söz vardı:

“Vicdanı ile cüzdanı arasında sıkışmış hâkimler!..”

Bu söz şimdi “Vicdan mı, iktidar mı?” şekline dönüştü.

VİCDAN MI İKTİDAR MI

“Türk ordusuna bakın” diye devam ediyor ‘büyük abi’:

“Bizler tabii ki, darbelere karşıyız; ordumuzu da severiz...

Ama O kadar paşa tutuklandı, Genelkurmay Başkanı’ndan kuvvet komutanlarına kadar... İyi bir eğitimden geçmişler, zaman zaman Amerika’nın tepkisine maruz kalmışlar... İktidar da tutmuş onları içeri atmış... Hesap başka tabii. Darbelerin mağduru CHP olmadı mı hep. Ama bir şeyi söylemeden de geçemeyeceğim. Eğer bir şeyler yapıldıysa bir komutan ortaya çıkıp “Evet biz bazı hazırlıklar yaptık, bu bunlar ülke bütünlüğünü korumak ve ülkemizin parçalanmaması, laik Atatürkçü Cumhuriyet anlayışının egemen olması için... ‘Bize verilen MGK kararları, emirleri, terörle irtica ile mücadele yönündeydi. Biz bu emirleri kendi anlayışımız ve yapımız içinde uyguladık, böyle yorumladık. Anayasa’da Türk ordusuna verilen görevlerin ne olduğu hiç tartışılmıyor bugün.

Demirel’in, Ecevit’in, iktidarların, MGK’nın bize verdiği talimatlar böyleydi. Evet bunu böyle söylemek bir komutan için, Genelkurmay Başkanı için zor mu?
Komutan astlarının da sorumluluğunu üstlenir. Böyle yapılsaydı, daha onurlu, daha yürekli ve astların moralini koruyan bir davranış olurdu.”

Haberin Devamı

“Muhalifseniz, olağan şüphelisiniz.” Çağdaş Hukukçular Derneği

Haberin Devamı

Akılda ne kaldı

Okurumuzun söylemek istediği esas CHP Kurultayı ile ilgili öğrendiği bir bir bilgi aslında. Diyor ki:

“Size sorarım, CHP Kurultayı’ndan geride akıllarda ne kaldı? Sadece milletvekili İsa Gök’ün dilekçe vermek istemesi... O anda kurultayda yeterli çoğunluk olmayabilir; provokasyon yapmış olabilir!.. Sayın Kılıçdaroğlu, dilekçeyi almalıydı. Partisinin milletvekili o... Ve partili arkadaşları tarafından itilip kakılıyor; hatta dövülüyor. Kurultay Divanı’na başkanlık eden Adnan Keskin de bunları izliyor. ‘Ver dilekçeni’ diyemiyor. (Daha sonra o dilekçeyi şoförü ile aldırdı ve okuttu.) Yani, dilekçeyi aldı, tartışma bitti. Divan, taraf olur mu? Eski milletvekili Sabri Ergül ve Ercan Karakaş’ın konuşmaları ne kadar dikkate alındı? Bir şeyi de yeni öğrendik. 1972’deki kurultayda Erzurum İl Başkanı Osman Polat’a, bazı dinleyiciler saldırıyor. Ama onun üzerine ilk kapanarak koruyan Ecevit oluyor.
Yanındakilere ‘Bu yumruğu bana vurulmuş sayarım’ diyor. Yani Ecevit, il başkanını dövdürtmüyor. Kılıçdaroğlu da böyle yapamaz mıydı?”

Haberin Devamı

İsa Gök ve G.E. gerçeği

BİR parti bu duruma düşürülemez, tüzük değişikliğinin yapılacağı bir kurultayda kriz çıkarılmaz... Sayın Kılıçdaroğlu, İsa Gök saldırıya uğradığında ona sahip çıkmalı; dilekçesini almalı, Divan’a vermeliydi.

Sonra ne oldu? İsa Gök salondan çıkarıldı. Peki, kurultayın güvenliğinden sorumlu kimdi? CHP’nin Çevre Sokak’taki binasının tadilat işlerini yapan müteahhit G.E... Parti ile akçalı işleri olan bir taşerona kurultayın güvenlik sorumluluğu verilebilir mi? İsa Gök, kurultayda kim alkışlanacak kim yuhalanacak talimatını verdiğini söylediği ‘saldırı timi’nin önderi G.E. mi?

Kurultay harcamaları ne oldu?
- Salon kirası, güvenlik, kumanya vs. gibi harcamalar 520 bin lira tutmuş; otel ve ulaşım harcamaları bunun dışında.

Kurultaydaki konuşmalar sizi tatmin etti mi?
- Tüzük konuşmaları yaklaşık 2 saat 40 dakika diye hesap yapılıyor. Bundan daha fazla sürenin Anadolu Ateşi gösterisine ayrılmış olması eleştiriliyor.
Tüzük değişikliği bir akademik tartışmayı gerektiren bir olaydır. Orada davul-zurnaya, gösteriye, yuhalamalara ne gerek var.

Biraz açar mısınız?
- Kurultay gerçek CHP’lilerden kaçırıldı. Kurultay öncesinde 52 ile 320 ilçenin görevden alındığı unutturuldu. Muhalifler ezildi, salona taşınan militanlarca susturuldu. Soruyorum; parti nereye gidiyor? Bu iyi bir gidiş değil. Bir milletvekili dilekçe dahi veremiyor. Sevgi değil, korku dağıtılıyor. AKP sevgi dağıttı; sonra da korku salarak herkesi sindirdi. 89 yıllık, anayasası olan tüzüğünü değiştirirken, kendi üyeleri arasında mutabakat aramadı; sağlamadı; AKP Anayasa’yı değiştirirken Türkiye’de mutabakat aramasını isteyecek olan CHP bu yanlışılğı nasıl yaptı? Genel başkanlar, partinin bütününü temsil ederler; geniş yetkileri vardır. Ama yetki, sorumluluğu da gerektirir. Kılıçdaroğlu sorumlu mu davranmıştır?”

Haberin Devamı

Nevruz’da yanıtımız olacak

“Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerin ardından, AKP, pratik adımlar atmış olsaydı, Kürt sorunu çözülecekti. Ancak bunu yapmak yerine çılgınca bir iş yaparak, bugün uyguladağı konsepte geçti ve tecridi derinleştiridi. Kürtler yaşanan tecride ve operasyonlara karşı tepkisiz kalmaz. Bahar ayında bunu ortaya koyacaklardır. Bu seneki Nevruz şimdiye kadar yapılan en kitlesel Nevruz olacak ve 130 merkezde gerçekleştirilecek.”
(Özgür Gündem’e konuşan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş)

Biliyor musunuz

ISPARTA Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Mahmut Özyürek’in yaptıkları açıklamalar ve yaptıkları alıntılar nedeniyle Genel Merkez’in kendilerine adeta bir sansür uyguladığını belirterek “Şubemizin basın açıklamaları add.org.tr’ sitesinin yayın politikasına aykırı mı gelmektedir. Eğer öyleyse bu aykırılığın nedeni Isparta şubesinin basın açıklamaları mı yoksa genel merkezin suskunluğu mudur” diye sorduğunu...

Yazarın Tüm Yazıları