Bölgeye yeni harita hayali

“Misak-ı Milli’ye aykırı olarak parçalanmış, bugün Suriye ve Irak Arap Cumhuriyeti’nde ağır sorunlar ve çatışmalar içinde yaşamaya mahkûm edilen Türkleri, Kürtleri, Asurileri ve Arapları birleşik bir Milli Dayanışma ve Barış Konferansı temelinde kendi gerçeklerini tartışmaya ve bilinçlenmeye çağırıyorum”.
Misak-ı Milli (Ulusal Yemin) Kurtuluş Savaşı sonrasında hedeflenen coğrafyayı kapsıyor. O coğrafyada Musul ve Kerkük, yani Kuzey Irak var. Ancak, Lozan’da Milli Misak gerçekleşmiyor, Kuzey Irak, Türkiye Cumhuriyeti dışında kalıyor.
Öcalan bölge halkına bunu hatırlatıyor ve Milli Misak çağrısında bulunuyor. O söylemiyor ama bunun anlamı başta Türkiye, bölge halkları bu çağrıyı kabul ederse, Türkiye’nin dahil olacağı yeni bir harita hayali.

NASIL HARİTA

Belli ki, harita Türkiye’den başlayacak, hiç olmazsa, Kuzey Irak’ı kapsayacak. Aslında, Suriye de olsa iyi olacak. Bu coğrafyada insanlar nasıl yaşayacak?
“Milli Misak sınırlarında demokratik cumhuriyette.”
Bu geniş coğrafyada, pek çok farklı etnik kökenden gelenler hangi “demokratik cumhuriyette” buluşacak? O söylemiyor ama muhtemelen federatif bir cumhuriyette.
Öcalan “zamanı okumaktan ve tarihten” dem vuruyor. Zaman ve tarih ulusal devletleri işaret ediyor. Öcalan tam tersini söylüyor, “bağımsız Kürdistan” diyemediği için, Kürdistan’ı federatif yapıda daha geniş bir coğrafyaya yayma mesajı veriyor.

SİLAH BIRAKMA

Doğal olarak hepimiz “silahları bırakmaya” odaklanıyoruz. Terörün son bulması açısından hayati çağrı. Önüne gelen davul-zurna çalsa da, soğukkanlı duruşu Tayyip Erdoğan sergiliyor, “Uygulama önemli” diyerek.
PKK’nın en büyük gücü, onun silahı. Silahı neye göre ve ne zaman bırakacak? Yani, uygulama.
PKK, kendisine, Kürt halkına ve Öcalan’a hükümet ne verecek, ona bakar. AKP’nin ne vereceğini de yeni anayasa belirler.

29. İSYAN

1920’den bugüne kadar 29 Kürt isyanı var. Hepsi kendi içinde eriyor. Şimdi 29. Kürt isyanı amacına ulaşmış görünüyor.  Ayrıca, Öcalan hapisteki legal lider konumunda.
Yıllardır, terörün sona ermesi için, PKK ve Öcalan ile görüşülsün tezini savunuyorum, önceki günkü manzaralara bakıyorum, duygularımı frenlemeye çalışıyorum.

Apo’nun mesajı, macun festivali

DİYARBAKIR’da Öcalan’dan gelen mesaj okunurken, haber kanallarından bazıları naklen yayını düzgün veremiyor. Ama, hepsi birden  “atlıyor”.
Mesaj önce Kürtçe okunacak, belli. Türkçesinin okunmasını beklemeden, Kürtçe metni Türkçeye anında simultane çevirmek mümkünken, hiçbir TV kanalı bunu düşünmüyor, düşünmüş ise de, sonuçta böyle bir çeviri yok.
Herkes Türkçe metni bekliyor. O bekleme sırasında TRT Haber tam festival, cümle âlem kanallara tur bindiriyor.
Tüm Türkiye Öcalan’dan gelecek mesajı merak ederken, devletin haber kanalı TRT Haber’in olayı en iyi aktarması gerekmez mi? Mesaj hükümet projesi, TRT Haber aynı hükümetin uzantısı.
Mesajın okunduğu dakikalarda TRT Haber harikalar yaratıyor. Manisa’dan mesir macunu festivalini yayınlıyor. TRT’nin bağlı olduğu, Manisalı Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a belki de çiçek atma adına.
Yayıncılık dediğin böyle olur.