Bitaraf olan bertaraf olur!

Kimileri için referandumda ‘evet’ cehennem, kimileri için ‘hayır.’

İlla taraf olmanız gerekiyor.

Ya da bertaraf...

* * *

En son Başbakan Tayyip Erdoğan referandumda ‘taraf’ olmayacağını açıklayan TÜSİAD’ı tarafını seçmeye zorladı.�

Hakkını yemeyelim; Erdoğan, TÜSİAD’a illa ‘evet’ deyin demedi.

‘Evet’ ya da ‘hayır’ tarafınızı seçin dedi.

Fakat bunu yaparken öyle bir cümle kurdu ki kendimi demokratikleşen bir Türkiye’nin başbakanını değil, ‘soğuk savaş’ döneminin keskin ideologlarından birini dinliyor gibi hissettim.

* * *

“TÜSİAD kendisini çek etsin...”

Peki etsin.

“Bu anayasayı beğenmiyorsa çıksın açıkça ‘hayır’ desin, gerekçelerini de söylesin.”

Gayet makul bir talep.

“Diyemiyorsa çıksın açıkça ‘Ben bu değişikliği destekliyorum’ desin. Çünkü taraf olmayan bertaraf olur...”

* * *

Son cümleye kadar her şey normal.

Ama şu eskilerin tabiriyle “Bitaraf olan bertaraf olur” lafını duyunca tüylerim diken diken oluyor.

Hele de bu lafı daha demokratik bir Türkiye için referandumda ‘evet’ oyu isteyen bir başbakan ediyorsa...

* * *

Bir kere eğer asgari bir demokratik kültürden bahsediyorsak hiç kimse referandumda ne oy kullanacağını açıklamaya zorlanamaz.

‘Evet’ ya da ‘hayır’, herkes özgürce oyunu kullanır.

Buna bireyler de kurumlar da dahil.

Ha tersi de söz konusu...

Böylesi toplumsal ve siyasal bir konuda isteyen, tarafını belli de edebilir.

Bireysel ya da kurumsal...

Mesela İTO Başkanı Murat Yalçıntaş açıkça kurumu da bağlayacak bir biçimde ‘evet’ diyeceklerini açıkladı.

Burada kurum adına en önemli kriter, eğer karar bağlayıcı ise o kurumun yönetim kurulundan çıkıp çıkmadığı.

* * *

Mesela TOBB da ‘evet’ diyeceği yönünde sinyal verdi.

Bazı sendikalar ‘evet’ derken bazıları ‘hayır’ diyor...

Ama TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner kurumu bağlayıcı bir tavır sergilemiyor.

Belli ki TÜSİAD kurumsal anlamda ‘evet’ ya da ‘hayır’ kararı almamış.

Yüksek İstişare Kurulu üyeleri arasında eminim ‘evet’ diyen de ‘hayır’ diyen de vardır.

Konsensüs sağlanamadığı için kurumsal bir tavır almaktan çekinilmiş olabilir.

Bu durumda TÜSİAD taraf olmamayı seçtiği için neden bertaraf olsun...

Dahası bir başbakan demokratikleşme adına işadamlarının oluşturduğu bir derneği nasıl ve hangi hakla bertaraf edecek?

TÜSİAD açıklamayı ‘talihsiz’ bulmuş.

‘Araf’ta kalanların kaderidir...

Çünkü sadece öteki dünyada değil, bu dünyada da “Araf’ta kalmak” zor.

Kendini talihli zannedenler için cennet ya da cehennem; ‘arası’ yok.