Bırakın ölsünler

“Üzerlerinde meslek formaları bulunan on-on beş kişilik grubun eylemci gruplarla birlikte camiye girdikleri, camide yaralıları yaralı ağırlığına göre üçe ayırdıkları, camide revir kurarak temin ettikleri ilaçlar ile kanundışı eylem sırasında yaralananlara sağlık yardımı yaptıkları nedeniyle suç işlediklerinden...”

Haberin Devamı

245 kişinin yargılandığı Gezi olayları iddianamesinde en çarpıcı bölümlerden biri bu. Doktorların suçu yaralıları tedavi etmek, onlar bu nedenle yargılanıyor. Savaşta bile yaralı düşman askerini tedavi etmek bir doktorun kaçınılmaz görevi. Olabilir, madem ki, o vatan hainleri Gezi olaylarına katılmış, yaralanmış, iyi olmuş, sen onları nasıl tedavi edersin?

KATILMADILAR

Gezi iddianamesinde iki doktor, İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi asistanı Sercan Yüksel ile aynı fakültenin Adli Tıp asistanı Erenç Yasemin Dokudan yaralıları tedavi ettikleri gerekçesiyle yargılanıyor.
Aslında Dolmabahçe Bezmiâlem Valide Sultan Camisi’ne, iddianamede belirtildiği gibi, çok sayıda doktor geliyor. Doktor Yüksel, ameliyathane kıyafeti ile geldiği için, doktor Dokudan ise camide demeç verdiği için kayıtlara geçiyor. İki doktorla ilgili iddianamenin bir başka bölümü hukuk ve tıp tarihine örnek:
“Yüksel ve Dokudan’ın gösterilere katıldıkları tespit e-dil-me-miş ise de şüphelilere tıbbi yardımda bulundukları...”
Gösteriye katılmadılar ama yaralılara yardım ederek suç işlediler, bu bir. Ayrıca, camiyi kirlettiler, bu da ikinci suç.

HİPOKRAT

Haberin Devamı

Milattan önce 470’ten bu yana, iki bin beş yüz yıldır ve bugün Türkiye’de hekimler önce yemin ediyor, mesleğe sonra kabul ediliyor:
“İnsan hayatına mutlak saygı göstereceğim. Din, milliyet, cinsiyet, ırk ve parti farklarının görevimle vicdanım arasına girmesine izin vermeyeceğim”.
Madem Gezi, Hipokrat yemininin sırası değil.

DAVA ŞARTI

İnsanlık, doktorluk, Hipokrat bunlardan ayrı olarak, hukuk açısından da usulsüzlük var. Doktorların tedavi ettiği kişiler hakkında o sırada soruşturma yok. Dava şartı oluşmuş değil.
Şart mart hikâye, ne demek yaralıları tedavi etmek, bırakın ölsün o eylemciler. Son yıllarda, “Şimdiye kadar bunu hiç yaşamadık” örneklerine ibretlik yeni bir belge daha.


‘Bir Cumhurbaşkanı Aranıyor’

SİVİL toplum harekete geçiyor, siteler kuruyor, imzalar topluyor. Bunlardan biri “Bir Cumhurbaşkanı Aranıyor”, her kesimden yurttaşların katıldığı platform. Aynı başlıklı site seçilecek cumhurbaşkanını şöyle tanımlıyor:
“Kuvvetler ayrılığı ilkesini, hukukun üstünlüğünü, insan hak ve özgürlüklerini, evrensel hukuku içtenlikle benimsemiş; etnik, dinsel, mezhepsel, cinsel yönelim ve ayrımcılığının her türüne karşı çıkan, eşit haklara sahip özgür yurttaşlık ilkesini içselleştirmiş; barışçı, uzlaştırıcı kişiliği ile hepimizin Cumhurbaşkanı olacak Bir Cumhurbaşkanı Aranıyor”.
Doğal kaynakların rant uğruna talan edilmesini, yeşilin betona dönüşmesini engelleyecek, toplumun her kesimine eşit yaklaşacak bir cumhurbaşkanı.
Bu tanım çok açık, Tayip Erdoğan değil. Adı geçen platform hafta başında CHP ve HDP’yi ziyaret edecek. Programda MHP ziyareti yok, umarım olur.

Yazarın Tüm Yazıları