'Bekçileşen Türkiye' modeli

ABD'nin Irak'a karşı operasyon planı, müthiş bir zamanlama ile New York Times'a sızdırıldığı gün, BM denetçilerinin Irak'a geri dönüşleri konusundaki pazarlıklar çıkmaza girdi.

Irak, BM denetçilerinin ülkeye girmelerine izin vermedi.

Her ne kadar, Irak Dışişleri Bakanı Naci Sabri Birleşmiş Milletler ile teknik konulardaki görüşmelerin sürdüğünü söylese de New York'ta iki gün süren müzakerelerden sonuç çıkmadığını BM Genel Sekreteri Kofi Annan da üstü kapalı biçimde itiraf etti.

Kulislerden sızan haberlere göre Iraklılar 'Nasıl olsa Washington vurmaya karar verdi, ayrıntılı savaş planları yapılırken neden topraklarımıza yabancıları sokalım?' gerekçesiyle uzlaşmaya yanaşmadı. Irak'a saldırılmayacağı güvencesi istendi.

Washington için bir şey değişmedi. Çünkü, bu görüşmelerden zaten bir şey çıkmayacağı inancındaydı. Sorunların diplomatik yollardan çözümü için Avrupa diretiyordu. Avrupa ülkeleri, Birleşmiş Milletler kanalını canlı tutmaya çalışıyorlardı.

Bu kanalların tıkanması Avrupa'nın Irak'a karşı operasyon konusundaki itirazlarını zayıflatacak.

Ok yaydan çıkıyor. Washington'dan gelen işaretler bunu gösteriyor.

* * *

NEW York Times Gazetesi'ne sızan ve Amerikan Komuta Merkezi Tampa'daki üst düzey asker*ı planlamacılar tarafından hazırlanan savaş konseptinin Körfez Savaşı ile ilgisi yok.

Saddam Hüseyin rejimini devirmek için bir işgal planı hazırlanıyor.

Kara kuvvetlerinin konuşlanacağı coğrafya Kuveyt olacak. Katar, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye de üs olarak hesaba katılıyor. Ama ağırlık güneyde. Binlerce Amerikan askerinin Katar'da yeni kurulan El Ubeyd üssüne gönderildiği söyleniyor. Plana göre, yıllardan beri Irak'ı uydulardan gözetleyen ABD'nin elindeki tüm hedeflere topyekün kara ve hava harekatı yapılacak.

Basına sızan planların ne kadarı doğru ne kadarı yönlendirme bilinmez ama kesin olan bir şey var o da Amerika'nın bu kez bir işgal planı üzerinde çalıştığı.

Pekiyi Türkiye'nin rolü ne olabilir? Bu sorunun yanıtı birçoğumuzun ilk aklına geldiği gibi, üslerin Amerikan uçakları tarafından kullanılması ile sınırlı değil.

Türkiye, ne kadar zorlansa da Amerika tarafından Irak'ın içine çekilmek istenecek.

Irak Afganistan değil. Kaldı ki Afganistan'da bile yeni bir düzen kurmanın ne kadar zor olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılıyor.

ABD, Afganistan'da da olduğu gibi hiçbir barış gücünde yer almak istemiyor. Operasyonu ABD yapıyor enkazı başkaları kaldırıyor.

Irak'ta da, düzenin bir numaralı bekçisi Türkiye olacağa benziyor. Bir süre önce çıkan 'Kürtler Kerkük'ü istiyor' haberleri tesadüf değil. 'Kuzey Irak'ta, iradeniz dışında bir gelişme olsun istemiyorsanız, Irak'ta rejim istikrara kavuşuncaya kadar buralara göz kulak olun' denecek. Afganistan'da yapıldığı gibi.

Florida Tampa'da hazırlanan planların bekçiliğini yapacak Türkiye.

* * *

IRAK İşgali, Kopenhag Zirvesi, Kıbrıs'ta çözüm.

Üç madde, üç ay. Türkiye'nin kaderinde belirleyici önemde olan bu konuların baskısı üç ay sonra çok daha yoğun biçimde hissedilecek. Temmuz, Ağustos, Eylül rehavetinin arkasından, zehir gibi bir Ekim, Kasım, Aralık bekliyor bizi.

Kendi dar siyasi hesapları içinde eriyip giden bir hükümetle, uyum maskesi altına gizlenen derin uyumsuzluklarla Türkiye, siyasi, askeri ve ekonomik pazarlıkların yapılacağı bu çetin süreci göğüsleyemez. İradesini, Ortadoğu'nun yeniden biçimlenme sürecine yansıtamaz. Sürüklenir. Bu sürüklenmenin sonu, Irak'ta bekçiliktir.
Yazarın Tüm Yazıları