Bana en çok sorulan soru

NOTOS ÖYKÜ dergisinin yeni sayısında (Haziran-Temmuz) bir soruşturmanın yanıtları yer alıyor.

Haberin Devamı

Soru şu: "İyi bir kitaplık nasıl kurulur?"

Bana da en çok sorulan soru.

Soruşturma yanıtları konusundaki eleştirilerimi yazmadan önce, bu konudaki genel düşüncelerimi özetleyeceğim.

Kitaplık kurmak isteyenlerin en çok sorduğu, "İlk olarak hangi kitapları alalım, neleri okuyalım?" sorusudur.

Önce bu soruyu ikiye böleceğim.

İlk önce başvuru kitaplarının alınmasını öneririm.

Ondan sonraki tavsiye listesi özneldir.

Bazen bu soruya, neyi severseniz, gibi karşılık verenler, soranı meçhul bir girdaba sürüklerler.

Gerçekten de bu anlamsız ve kaçak bir açıklamadır.

Onun hangi türü sevdiğini, şimdiye kadar okuyup da en çok zevk aldığı kitapların ne olduğunu öğrendikten sonra, salık verilecek listeyi düzenlemek gerekir.

Gelelim NOTOS Öykü’nün sorusunu yanıtlayanlara.

* * *

SORUNUN doğru karşılığını verenler: Murat Belge, Nüket Esen, Turgut Çeviker ve ben.

Bu sorunun karşılığında, yazarların yapacakları tek şey, bir liste sunmalarıydı.

Çünkü bu soruşturmayı okuyan, kitaplığını nasıl kuracağı konusunda kitap adları beklemektedir.

Oysa bu saydığım adlar dışındaki adlar; Faruk Duman, Şavkar Altınel, Oğuz Demiralp, Mehmet Ulusel kitap üzerine birer deneme yazmışlar.

Elbette güzel denemeler, ama dosyadaki sorunun yanıtı değil, başka bir sayıda veya bu dosyanın dışında yer alabilecek yazılar.

Bence, bir kitaplığın kurulma aşamasında öylesine gerekli kitaplar vardır ki, bunları öznel beğenilerimiz uğruna feda edemeyiz.

Bilenler için bir liste söz konusu olsa, sizin tavsiyeniz sorulsa, o zaman bu yazıların bir işlevi olabilirdi.

Ama burada mutlaka kitap adı vermek gerekiyor, soruşturmanın amacı bu.

Bence editör daha çok kişiye sormalı, daha çok kişiden yanıt almalıydı.

Soruşturma sanki amacından kaymış, dışarılara taşmış.

Derginin bu sayısında Yaşar Kemal’in Tanık adlı dergi sayfalarında kalmış öyküsünü, Vüs’at O. Bener’in kitaplarına girmemiş öyküleri okuyabilirsiniz.

Çiğdem Öztürk’ün iyi yönetmen Zeki Demirkubuz ile yaptığı söyleşi, sinema-edebiyat ilişkisini ortaya koyduğundan ilgi çekici.

* * *

HER zaman başarılı, özen göstererek soruşturma hazırlayan Notos Öykü’nün bu dosyası sanki diğerlerine göre biraz zayıf kalmış.

Yazarın Tüm Yazıları