Ay şekerim, hepimiz demokratız vallahi

BİR rekora daha imza atıyor bugün Anayasa Mahkemesi. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer bir yasanın bir maddesinin iptali için 29 Haziran 2006’da Anayasa Mahkemesine dava açıyor. Tam üç yıl önce yapılan iptal başvurusunun, son anda yine bir şey çıkmazsa, Anayasa Mahkemesi tarafından bugün karara bağlanması bekleniyor.

29 Haziran 2006, bugün 18 Haziran 2009. Ne muhteşem hız, ne muhteşem adalet. Anayasa Mahkemesini bu hızından dolayı kutlamak gerek.

Bir kutlama daha gerek, iptale konu olan yasa maddesi.

GÜNLÜK’E KAPATMA

Görüşlerine katılır ya da katılmazsınız. Geçenlerde Günlük gazetesi mahkeme kararıyla bir ay süreyle kapatılıyor. Yayınlanan yorum ve fotoğraf nedeniyle.

Kapatmanın dayanağı Terörle Mücadele Yasası. Yasanın ilgili maddesi, "terör örgütünü suç işlemeye teşvik ve propagandasının yapılması durumunda, yayın on beş günden bir aya kadar durdurulur" diyor.

Günlük gazetesi de, bu maddeye dayanılarak, bir ay kapatılıyor. 29 Haziran 2006’da kabul edilen yasa gereğince.

Yasa kapatmaya izin veriyor. Hatta, daha fazlasına izin veriyor.

Şimdi üç yıl geriye gidiyoruz, belleklerimizi tazeliyoruz.

DELİ DUMRUL GİBİ

Terörle Mücadele Yasasının 7. maddesi var.

Terör örgütünün propagandasına, bir buçuk yıldan başlayan hapis cezası veriyor. Propaganda basın yoluyla işlenirse, suç yarı oranda artırılıyor. Şimdi sıkın durun, madde devam ediyor:

"... ayrıca basın ve yayın organlarının suça iştirak et-me-miş olan sahipleri ve yayın sorumluları hakkında bin günden on bin güne kadar adli para cezası verilir."

Sahip ya da yayın sorumlusu suça iştirak etmiyor, ama yine de bin gün ile on bin gün arasında para cezası alıyor. Tam Deli Dumrul vaziyeti. Köprüden geçene on akçe, geçmeyene yüz akçe ceza vaziyeti.

Günlük ceza ne kadar? En az yirmi lira, en çok yüz lira.

Bin gün ceza, bu durumda en az yirmi bin, eski parayla yirmi milyar lira. En çok yüz bin, eski parayla yüz milyar lira.

On bin gün ceza, en az iki yüz bin, eski parayla iki yüz milyar, en çok bir milyon, eski parayla bir trilyon lira.

Sahip ve yayın sorumlusu "suça iştirak et-me-miş", ama trilyonluk ceza ödüyor. En büyük suç, suça iştirak etmemek.

Ahmet Necdet Sezer bu maddenin iptalini istiyor. Anayasa Mahkemesi’nin bugün bu davaya bakması bekleniyor. Üç yıl sonra.

UÇAR MI KOŞAR MI

Böyle bir maddenin hangi demokrasiyle bağlantısı var? Böyle bir madde Meclisten nasıl geçiyor?

Yasayı 2006’da AKP çıkartıyor. Her fırsatta demokrasi nutukları atan bir iktidar, nasıl oluyor da, böyle bir Deli Dumrul yasası çıkartıyor? Nasıl oluyor da, hala gazete kapatmak, hala kitap yazanlar hakkında hapis cezaları isteniyor?

Liberal olarak geçinenler ile dinci basın ortak bir tanımda buluşuyor.

Demokrasi eşittir askerin etkinliğinin olmadığı bir rejim. Nokta.

Bu kadar mı? Tamam, asker etkin değil, çok başka örnekler de var ama, ya özetlediğim yasa maddesi ortada dururken, hangi demokrasi?

Hangi demokratik ülkede, "suça iştirak etmeyenlere ceza" veriliyor? Üstelik, suça katılmadıkları vurgusu yapılarak.

Bu demokrasi deve mi, kuş mu, uçar mı, koşar mı?

Ay şekerim, hepimiz demokratız vallahi. Ne de olsa ve madem ki, asker artık etkin değil, elbette ve icabında hepimiz demokratız. Tek ölçümüz bu.
Yazarın Tüm Yazıları