Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü - OECD’nin iş ve özel yaşam raporuna göre Türkiye, iş – yaşam dengesini en iyi uygulayabilen 23 ülke arasında bulunmuyor.
Uluslararası Profesyonel Koçluk Derneği (ICF Türkiye) Başkanı Naci Demiral da iş - özel yaşam dengesi kavramına odaklanmayan şirketlerin, yüksek performanslı ve potansiyelli yetenekleri tükettiğine dikkat çekiyor.
İş hayatı özel hayatın rakibidir
İstisnasız bütün koçluk çalışmalarında, iş ve özel yaşam dengesi üzerinde durduklarını anlatan Demiral, “İş hayatı maksimum verim için dizayn edilmiştir. Doğal olarak özel hayatın rakibidir. İş ve özel hayatını planlayan, organize eden, potansiyelinin farkında olup ortaya koyduklarından tatmin olabilen, sadece gerçekleştirebileceği kadar sorumluluk alan, konfor alanlarını, alışkanlıklarını ve sosyal çevresini değiştirme cesareti olan birisi; hem iş hayatında hem de sosyal yaşamında daha başarılı ve mutlu olur” diyor.
Dükkânı kapatmayı bilmek gerekir
“Yaşantınızda denge kurmak istiyorsanız işinizi bitirdiğiniz zaman ‘dükkânı kapatmanız’ gerekir diyen Demiral, dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıralıyor: “Keyif aldığınız aktiviteleri belirleyin ve yapın. Birlikte olmaktan mutluluk duyduğunuz kişilere zaman ayırın, iş ve özel yaşamınızdaki “acil-önemli” kavramlarını tanımlayın, zamanınızı planlayın, ajandanıza not edin ve maksimum oranda uyun, işlerinizi delege edin, ekibinizi geliştirin, kendinizden veya dışarıdan gelecek etkenlere ‘hayır’ deyin, mükemmel olmak yerine olduğu gibi kabul edin, her işe ‘ben yaparım’ diye atlamayın. Cesur ve girişken olun.”